Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, seçim kampanyalarının başkalarına hakaret etmekle, ihanet okumakla geçirildiğini öne sürerek, “Seçim kampanyalarını nefret söylemi, nefret tohumları ekmekle geçiriyorlar. Türkiye’nin tarihinde böyle küfürlü kampanya olmadı. Yani biraz edep yahu, edep yahu” dedi.
Seçim çalışmaları kapsamında Mersin’e gelen CHP ve MHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Kongre ve Sergi Sarayı’nda Mersinlilerle bir araya geldi. Salonu dolduran kalabalığın, ‘Türk’ün oğlu İhsanoğlu’ tezahüratıyla karşılanan İhsanoğlu’na, Mersin ve Adana’nın CHP ve MHP milletvekilleri ile Büyükşehir Belediye Başkanları da eşlik etti. İhsanoğlu’nu salonda eşi Füsun İhsanoğlu da yalnız bırakmadı. İhsanoğlu salonda yaptığı konuşmada, bu şerefli yolda memlekete hizmet için yola çıktığını, bir mevki, makam için çıkmadığını söyledi. 13 partinin uzlaşmasıyla bu çıktığını dile getiren İhsanoğlu, “Ben kendim için bir şey istemiyorum. Makam istemiyorum. Ben bunu bir imtiyaz, istisna, lüks mevki için yapmıyorum. Ben hizmet için yapıyorum. Ben 50 ülkeye hizmet ettim. Bu 50 ülkeye insan hakları kavramını ilk defa soktum. Kanun hakimiyetini, hukukun üstünlüğünü, kadının eşitliği kavramlarını soktum. Onları 3. dünyadan iyi dünyaya taşımak istedim. Ama ne yazık ki aramızda Türkiye’yi 3. dünyaya taşımak isteyenler var” ifadelerini kullandı.
“SEÇİM KAMPANYALARINI BAŞKALARINA HAKARET ETMEKLE, İHANET OKUMAKLA GEÇİRİYORLAR”
İhsanoğlu, “Seçim kampanyalarını nefret söylemi, nefret tohumları ekmekle geçiriyorlar. Biz sevgi tohumları ekiyoruz. Biz Türkiye’nin birliğini, dirliğini kurmak istiyoruz, kanun hakimiyetini kurmak istiyoruz. Onlar bir fert hakimiyeti kurmak istiyorlar. Bir fert hakimiyetini, bir şahıs hakimiyetini bir şahsın elinde toplamak istiyorlar. Biz Türkiye’de devam eden parlamenter rejimin daha iyi olmasını, düzeltilmesini istiyoruz. Onlar kaldırılmasını, başkanlık rejimini getirmek istiyorlar. İcra, yasama, her şeyi bir elde olacak. Böyle bir şey olur mu? Türkiye ne zaman böyle bir sistem kurdu? Yok böyle bir şey. Türkiye’de kuvvetler ayrılığı var, parlamenter sistem var, Meclis diye bir şey var, parlamento diye yasamanın yapıldığı yer var. Denetim olacak, yargı olacak, yasama olacak, icra olacak. Bütün hepsini bir kişi elinde toplamak istiyor. Ondan sonra siz ona biraz bir şey dediğiniz zaman size küfrediyor. Böyle şey olur mu? Cumhurbaşkanlığı yarışında o 3 kişiden birisi o makama gelecek. Böyle küfrederek geldiği zaman sen burada rahat oturabilir misin? Bana başka bir ülke gösteriniz ki cumhurbaşkanlığı adayı başkasına küfretsin, milletine küfretsin. Böyle bir şey olur mu? Yani biz 2014 senesinde Türkiye’de yaşıyoruz. Türkiye’nin tarihinde böyle küfürlü kampanya olmadı. Yani biraz edep yahu, edep yahu. Bu anayasal haktır. Meclis’te 4 parti var. Dört partiden 2’si anlaştı kendi arasında bir isim etrafında, diğer iki parti kendi adayını çıkarttı. Gayet normal bir yarış. Hayır, o anlaşan 2 parti çok kötü oldu. Bunlar emperyalistlerin ajanları, İsrail’in ajanları. Böyle bir şey olur mu? Bu milli iradeye saygısızlıktır. Korkunun ecele şeyi yok. Belli ki artık her şeyi şaşırdılar. Böyle tartışma olur mu? Bu şekil kampanya olur mu? Başkasına küfretmek, düşman yaratmak, isnatlarda, iftiralarda bulunmak.. Böyle çok ayıp ya. Türkiye böyle bir şey görmedi” diye konuştu.
“TÜRKİYE YÜZDE 60 ORANINDA BİZE OY VERECEK”
“Biz yolumuza devam edeceğiz. Türkiye’de 10 Ağustos’ta millet sözünü verecektir, mührünü basacaktır” diyen İhsanoğlu, bu seçimin gerçekten Türkiye’nin kurtuluşu olduğunu, bu lafı gittiği her yerde özellikle hanımlardan duyduğunu dile getirdi. Bunu yakın zamana kadar şaşkınlıkla karşıladığını vurgulayan İhsanoğlu, “Çünkü böyle bir psikolojinin, böyle bir sıkıntının, böyle bir reaksiyonun varlığından haberdar değildim. Böyle bir şey hissetmiyordum. Etrafımızda eleştiriler yapılıyor ama böyle bütün milletin içerisinde sokaklarda millet bangır bangır ‘kurtarın bizi’ diye bağırması beni şaşırttı ve şu kanata geldim ki, 10 Ağustos’ta Allah’ın izniyle Türkiye yüzde 60 oranında bize oy verecek” şeklinde konuştu.
Bülent Arınç’ın ‘kadınlar kahkaha atmasın’ sözlerini anımsatan İhsanoğlu, IŞİD denilen terör çetesinin de iki gün önce Suriye’de idareleri altındaki bölgede kadınların yüksek topuk kullanmalarını yasakladığını haberlerde izlediğini anlatarak, şöyle devam etti:
“Şimdi bir taraftan kahkaha yasaklayacağız, bir taraftan yüksek topukları. Böyle bir şey olur mu? Bir de İstanbul’da bütün gazetelerde tuhaf tuhaf suratlı insanlar cihad namazı kılıyorlar. Yahu nereye götürüyoruz biz Türkiye’yi? Türkiye nereye gidiyor arkadaşlar? Bunları da tartıştığımız zaman İsrail savunucusu oluyoruz. Hayret edilecek şey. Gazze’nin düşmanı oluyoruz. Halbuki İsrail ile ticareti artıran kim? İsrail lobisinden cesaret madalyası alan kim? Ondan sonra biz İsrail taraftarı oluyoruz. Böyle çarpık mantık olur mu? Türkiye nasıl bir yerden nasıl bir yere geldi? Akıl tutulması oldu.”
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) seçimlerle ilgili bir rapor yayınladığını da kaydeden İhsanoğlu, raporun tamamını henüz görmediğini, ancak kendilerinin dile getirdikleri haksızlıkların, eşitsizliklerin, devletin imkanlarını fütursuzca kullanışlarını not ettiğini ifade etti.
“AK PARTİ’LİLERİN DE OYLARINA İHTİYACIMIZ VAR”
Bu seçimin bir milletvekili, belediye başkanlığı, meclis üyeliği seçimi olmadığının altını çizen İhsanoğlu, bu seçimde bir tane sandalye, 3 aday olduğunu dile getirdi ve 13 partinin desteğini aldığını İhsanoğlu, “Bu ne demek? Bu partilerin liderleri yurt dışında mı hepsi? Sağcısı, solcusu, milliyetçisi bunların ipleri dışarıdan mı çekiliyor? Bunların ipleri milletin elinde. İpleri dışarıda olanları biz biliyoruz zaten. Gidip hiçbir yerden icazet almadık. Biz milletten icazet aldık. Bu mutabakat 10 Ağustos’ta bal gibi çıkacaktır. 10 günümüz kaldı. Herkesle konuşalım. Bize desteğini açıklamayan partilerdeki kardeşlerimizle de konuşalım. AK Parti kurulurken bana teklif geldi. ‘Memleketin sizin gibi bir şahsiyete ihtiyacı var’ dediler. Ben de diyorum ki, siz de lütfen AK Parti’li kardeşlerimizle konuşun. Onların da desteğine, oylarına ihtiyacımız var. 2015’te kendi partilerine oy versinler ama 10 Ağustos’ta AK Parti’li kardeşlerimizden de oy bekliyoruz” dedi.
Bu seçim kampanyalarında bir takım gizli gündemler yaratıldığını da öne süren İhsanoğlu, bugün Adana’da cuma namazından çıkarken, birisinin kendisine ‘Siz darbe yapacaksınız değil mi?’ dediğini anlatarak şunları söyledi:
“Yani ben askerliğimi yedek subay olarak yaptım. Aradan da çok zaman geçti. Ben şimdi gideceğim o yedek subay üniformasını giyeceğim ve darbe yapacağım. Gelir misiniz benimle? Böyle saçmalık olur mu? Bu, bunun kulağına fısıldanmış, birisi ‘git, böyle bir şey de’ demiş, yazık. Ben de dinledim, peki, teşekkür ederim dedim. Yani bunu camide yapıyorlar.”
Erdoğan’a vesayet sistemi üzerinden de yüklenen İhsanoğlu, “Vesayet sistemini ortadan kaldıracağım diyor. Şimdi soruyorum, bu vesayet sistemi hangi eczanede satılıyor? Bu 12 Eylül eczanesinde satılıyorsa 12 yıldır siz iktidarsanız, 7 senedir Çankaya’dasınız. Niye kaldırmadınız? YÖK Kanunu, RTÜK Kanunu, Seçim Kanunu ve seçim barajı niye duruyor? Niye değiştirmiyorsunuz? Vesayet buysa vesayetin alasını siz yapıyorsunuz” diye konuştu.
İhsanoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Biz bu yolculuğa sevgi ekmek için, saygı ekmek için, birlik ve beraberlik ekmek için çıktık. Biz bu ekmeği büyüterek paylaşmak istiyoruz. Biz bunu büyütürken içerideki ve dışarıdaki muhtaç olan kardeşlerimizle paylaşalım. Ekmeğimizi paylaşalım ama toprağımızı paylaşmayalım.”