Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi’nin (DEDAŞ) dağıtım hizmeti verdiği Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Siirt ve Şırnak’ta kullanılmak üzere yıllık aldığı yaklaşık 20 milyar kWh elektrik karşılığında, her yıl yaklaşık 5 milyar lira ödeme yaptığı belirlendi. Dicle EDAŞ’ın aldığı elektrik bedelini 24 saatlik periyotlar ile günlük peşin olarak yaptığı öğrenildi.
Dicle EDAŞ’ın hizmet verdiği illerde elektrik borcu bulunan ve bir türlü ödeme yapmayan belediyelerin elektriğini kesmesi üzerine yaşanan gelişmeler, dikkatleri bu şirket ile faaliyetlerine çekti. Halen yaklaşık yüzde 75 ile Türkiye’de en fazla kayıp-kaçak kullanımın gerçekleştiği 6 ile hizmet sunan Dicle EDAŞ, 1 Temmuz 2013 tarihinde 387 milyon dolar bedel ile özelleştirilerek İşkaya-Doğu Ortak Girişim Grubu’na satıldı. Özelleşme sonrasında Dicle EDAŞ’ın hayata geçirdiği ilk icraat 640 milyon lira tutarındaki fatura jesti oldu. Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Siirt, Batman ve Şırnak’ta geçmiş dönem elektrik borçlarını tek seferde ödeyenler, 640 milyon lirayı bulan faiz ve gecikme bedelini ödemedi.
YILDA 5 MİLYAR LİRA ÖDEME YAPIYOR
Özelleşmeden bu yana yaklaşık 1,5 yıl geride kalırken alınan bilgilere göre Dicle EDAŞ, 6 ildeki abonelerinin ihtiyacını giderebilmek için her gün yaklaşık olarak ortalama 13 milyon lira tutarında enerji satın alıyor. Alınan bu enerjinin bedeli ise 24 saati aşmayan günlük nakit ödemeler şeklinde yapılıyor. Dicle EDAŞ’ın yılda ortalama 20 miyar kWh elektrik enerjisi satın aldığı düşünüldüğünde ise, şirketin aldığı elektrik için yılda yaklaşık 5 milyar lira ödeme yaptığı ortaya çıkıyor. Üstelik ödemeler günlük peşin olarak yapılırken, artan talep ile birlikte yapılan ödeme miktarı da buna paralel biçimde artıyor.
Yine Dicle EDAŞ’ın, özelleşme sonrasında abonelerine kesintisiz ve kaliteli enerji sunabilmek için EPDK’ya olan taahhüdünü gerçekleştirerek, yıllık yaklaşık 130 milyon lira tutarında yatırım gerçekleştirdiği alınan bilgiler arasında yer alıyor.
PEŞİN ÖDÜYOR AMA TOPLAYAMIYOR
Dicle EDAŞ yöneticileri, elektrik dağıtım hizmetinin sürekliliği olan bir iş olduğuna dikkat çekerek, “Basit bir dil ile anlatmak gerekir ise biz, her gün abonelerimize vermek üzere elektrik satın alıyoruz. Aldığımız elektriğin bedelini de yine her gün 24 saat dolmadan peşin olarak ödüyoruz. Aldığımız elektriği abonelerimize satarken, bunun bedelini normalde 1 ay sonra talep ediyoruz. Ancak, kayıp ve kaçak oranının yüzde 75 dolayında olduğu 6 ilde, sattığımız elektriğin parasının tümünü tahsil etme şansımız ne yazık ki bulunmuyor. Bir de buna bazı belediyeler ile yaşadığımız gibi abonelerin ödeme yapmaması, ödemelerini zamanından çok sonra yapması gibi etkenler ekleniyor. Böyle olunca da yaptığımız işin ne denli sürdürülebilir olduğu da ortaya çıkıyor” dedi.