Petrol fiyatlarının son altı ayda yarı yarıya azalması, Türkiye’nin enerji ithalatını düşürürken bütçe dengelerini de olumlu etkiledi. Petrol fiyatlarındaki düşüşün etkisi ile 27.2 milyar TL’ye ulaşan faiz dışı fazlanın bir bölümünün Ar-Ge destekleri için kullanılmasını öneren Becker Türkiye CEO’su Volkan Kebir, seçim öncesinde siyasi partilerin Ar-Ge ve inovasyon stratejilerini açıklaması gerektiğini söyledi.
Almanya merkezli endüstriyel otomasyon sistemleri üreticisi Becker’in Türkiye CEO’su Volkan Kebir, petrol fiyatlarında son altı ayda yaşanan düşüşün Türkiye’nin enerji ithalatına ve kronik cari açık sorununa olumlu yansıdığını belirterek, "Enerji ithalatındaki düşüşle birlikte bütçede faiz dışı fazlamız 27.2 milyar TL gibi çok yüksek bir rakama ulaştı. Ekonomi yönetiminden beklentimiz, faiz dışı fazla olarak elimizde bulunan bu kaynaktan, Kobi’lerin Ar-Ge ve inovasyon projelerine daha çok destek verilmesi. Petrol ve temel emtia fiyatlarındaki düşüşün getirdiği fırsatı, katma değeri daha yüksek malları üretmeyi teşvik etmek için kullanmalıyız" dedi.
Yaşanan olumlu tabloda en önemli problemin büyüme rakamında yaşanan düşüş olduğunu kaydeden Kebir, 2014 büyümesinin yüzde 3’ün altında kalacağını, bu olumsuzluğu aşmanın, ihracata dayalı büyüme ile mümkün olduğuna dikkat çekti.
Türkiye’de işletmelerin yüzde 95’inin Kobi düzeyindeki şirketlerden oluştuğunu anlatan Kebir, şöyle konuştu: "Bu işletmelerin ihracat kabiliyetlerini artırmak için Ar-Ge ve inovasyon teşvikleri hayati önemde. Hükümetimizin, Ar-Ge teşviklerinin kapsamını genişletecek, küçük işletmelere yayılımını sağlayacak, üniversite ile sanayi işbirliğini Avrupa’daki örnekler seviyesine yükseltecek önlemleri süratle devreye almasını bekliyoruz. Ar-Ge harcamalarının GSMH’ya oranı, 2014 sonu itibarıyla yüzde 90.95 seviyesine ulaştı. Ancak bu oran Güney Kore’de % 4, Japonya’da % 3.25, Almanya’da % 2.88 düzeyinde. Türkiye’nin 2023 yılı için belirlediği yüzde 3’lük hedefi yürekten destekliyoruz. Bunun için Ar-Ge projelerine daha çok kaynak ayırmak zorundayız. Merkezi bütçedeki faiz dışı fazla rakamı, ihracatta katma değeri yüksek ürünlerin üretimi için kullanılmalı. Türkiye’nin IMF’nin boyunduruğunda olduğu yıllarda faiz dışı fazlaya dokunmayı bırakın, bunu konuşmak bile yasak sayılırdı. Ama bugüne denk bütçeyi başarabilecek noktaya geliyoruz."
700 BİN GENCE İŞ İMKANI YARATMALIYIZ
"İşsizlik sorununu çözmek istiyorsak, daha çok yatırım yapmaya; daha çok yatırım yapmak için finansal kaynak bulmaya, o kaynağı bulmak için de katma değeri yüksek ihracat yapmaya ihtiyacımız var" diyen Kebir, partilerimizin ekonomiye ilişkin vaatlerinin en az siyasi vaatler kadar önemli olduğunu söyledi. Üç milyondan fazla işsiz bulunduğunu anlatan Kebir, sözlerini şöyle sürdürdü: "Buna ek olarak, her yıl iş gücüne katılan 700 bin gencimize iş imkanları oluşturmak zorundayız. Siyasi partilerimizin, seçmenlerine bu yönde de vaatler vermesini bekliyoruz. Partilerin seçim programlarında Ar-Ge, inovasyon, üniversite-sanayi işbirliği, ihracatta katma değer gibi kavramlarını net olarak tanımlanmasını ve bu vaatlerine ilişkin stratejilerini açıklamalarını istiyoruz. Unutmayalım ki, siyasi vaatlerin gerçekleşmesi, ekonomide sağlanan başarıyla mümkün. Vatandaşlarımızın da oy vereceği partilerden bu yöndeki vaatleri konusunda ısrarcı olmaları gerekiyor."