Antalya’da geçirdiği kaza sonucu götürüldüğü Akdeniz Üniversitesi Hastanesi yoğun bakım servisindeyken hiçbir yakını gelmeyen ve akrabası bulunmayan kimliksiz gence, aynı hastanede yakını bulunan Gülsüm Kabadayı sahip çıktı. Adını ’Umut’ koyduğu kişiye 7 yıldan bu yana koruyucu annelik yapan Gülsüm Kabadayı, Umut’un Samsun’da 8 ay tedavi gördükten sonra 23 Temmuz 2014’te Antalya’ya geldiklerini, o günden bu yana hiçbir tedavi uygulanmadığını aktardı. Gülsüm Kabadayı, "Sesimi hiç kimseye duyuramıyorum. Bunun verdiği sıkıntı ve üzüntü nedeniyle şekerim fırlamış, tansiyonum yükselmiş, Bu nedenle yüz felci oldum" dedi.
Şekerinin 400’e tansiyonunun ise, 20’li değerlere çıktığını söyleyen Gülsüm Kabadayı, "Cumartesi günü yüzümde uyuşmalar başladı. Önemsemedim. Pazar günü yüzümdeki uyuşukluk arttı. Hemen özel bir hastaneye gittim. Şekerimi ve tansiyonumu ölçen doktorlar, yüz felci olduğumu söyledi. Hemen müdahalede bulunup dilaltı ilaç ve damar yolundan ilaç verdiler. Pazartesi günü ise nöroloji doktorları muayene etti. Kortizonlu ilaç verdiler. Dahiliye ve nöroloji doktorlarının kontrolü altında tedavimi sürdürüyorum. Fakat yüzümdeki felç nedeniyle şekil değişikliği beni üzüyor. Sürekli ağlama nöbeti yaşıyorum. İnşallah atlatacağım. Umut’a en iyi şekilde bakmaya devam edeceğim" diye konuştu.
Diyabet ve tansiyon hastalığı olduğu için uzun süre ilaç tedavisi gerektiğini, bu nedenle özel hastanelerde tetkiklerinin yapıldığını anlatan Gülsüm Kabadayı, "Yüz felci olduğum için Umut’u elimden almak isterler diye çok korkuyorum. Eğer Umut’u alırlarsa ben o zaman ölürüm. Şimdi hastayım, fakat Umut’un bakımında sorun yaşamıyoruz. Rus anneler gelip yardımcı oluyor. Tedavim için de Antalyalı hayırsever Fatma Savaş ve Rus anneler maddi- manevi yardımlarını esirgemedir. Hepsine teşekkür ediyorum" diye konuştu.