Eskişehir'de yaşayan, yüksek tansiyon hastası Neriman Ruscuk, 15 Mart'ta umreden döndü, Konya'daki bir öğrenci yurdunda karantina altına alındı.
14 günlük karantina sürecinin sonunda koronavirüs testi pozitif çıkan Ruscuk, Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesindeki 9 günlük tedavi sürecinin ardından iyileşerek taburcu edildi.
Ruscuk, konuya ilişkin gazetecilere yaptığı açıklamada, virüsü yenmesinin ve Eskişehir'e dönerek çocuklarına kavuşacak olmasının heyecanını yaşadığını söyledi.
Hastalık semptomlarını yaşamadığını, bu nedenle herkesin çok dikkatli olması gerektiğini belirten Ruscuk, "Hiçbir ağrım sızım olmadı. Ateşim veya öksürüğüm olmadı. Hiçbir belirti hissetmedim. Karantinanın son günü hasta olduğumu öğrendim. Hemen hastaneye getirdiler. Allah doktor ve hemşirelerimizden razı olsun, tedavilerimizi olduk, atlattık. 9 gündür buradayım. Duygusal da olduk, moralli de olduk. 9 gün farklı duygular yaşadık." ifadelerini kullandı.
Tedavi süresince sevdiklerinden ayrı kalmanın hüznünü yaşadığını anlatan Ruscuk, "Eskişehir'deki çocuklarım hasta olduğumu duyunca çok korktu, çok merak etti. Eşim zaten vefat etmişti ama evde çocuğum var. O çok etkilendi, 'Babamı kaybettim annemi kaybetmek istemiyorum.' dedi. Öyle deyince 'Ölüm var tamam ama buradan çıksak da evimizde ölsek.' diye düşündüğüm de oldu." şeklinde konuştu.
"ALTYAPI VE İMKANLARIMIZ YETERLİ"
Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin de koronavirüsü yenerek taburcu edilenlere geçmiş olsun dileklerini iletti.
Taburcu edilenlere, semptomların tekrar kendini göstermesi halinde acilen hekime başvurmaları önerisinde bulunduklarını anlatan Şahin, şunları kaydetti:
"Bazılarının tedavi süreçlerini iyice kontrol atına alabilmek için evde de kullanacakları ilaçları veriyoruz. Çok temkinli gidiyoruz. Bakanlığın ortaya koyduğu algoritmalara harfiyen uyuyor, belki de biraz daha gerisinden gidiyoruz. Yani Bakanlığın 'Taburcu edin.' dediği sürenin üzerine 2 gün daha ekliyoruz. Çünkü altyapı ve imkanlarımız yeterli. Bilinmeli ki bu hastalar bizden daha fazla risk taşımıyor. Çünkü bu hastaların virüse karşı bir cevabı oluşmuş durumda. Bu da onları koruyacaktır. Hastalığı yayma durumları da yoktur."
Virüslerin uzun süre hayatta kalamayacağını dile getiren Şahin, "Kendilerine karşı antikor oluşmuş bünyeler virüsler için uygun değil. Tedavi olmuş ve iyileşmiş hasta, aynı genetik özelliğe sahip bir virüsle karşılaştığı zaman koruma altındadır. Ancak mutasyona uğramış virüs söz konusuysa risk yeniden ortaya çıkabilir." dedi.
Şahin, toplumda bu hastalığı geçirmiş ve hastalığa karşı bir nevi aşılanmış insan sayısının artmasının da önemli olduğunu, bunun virüsün yayılmasını engelleyeceğine inandığını bildirdi.