Güngören Köyiçi'nde bulunan Batmanlılar Derneği'nde taziyeleri kabul eden baba Zeki Ünli, “Söyledikleri her şey yalandır. Diyorlar ki, 'bir aydır kayıp'. Yalan. Bizim evimiz Muş'ta var, Bursa'da var, burada var. Aylığımız çok şükür en az 10 bine kadar var. Bu yalanı hangisi yapmıştır. Böyle şeyler ayıptır, yapılmaması gerekir. Bu acı günümüze böyle şeyler yakışmaz" şeklinde konuştu.
Baba Ünli, “Parasızlıktan mı böyle bir şey yaptı?" sorusuna, “Yalan, Allah'a çok şükür bizim her şeyimiz var. Hiçbir sıkıntımız yok, devlet de yardım ediyor çok şükür, burs da var. Böyle bir şey yakışmıyor. Devleti kötülemek için böyle yapıyorlar" şeklinde yanıt verdi.
"BU BİZİ GERÇEKTEN ÇOK ÇOK ÜZMÜŞTÜR"
Ağabey Aydın Ünli ise, "Bu günümüzde bizimle olan herkese çok teşekkür ediyoruz. Çok acı bir kaybımız var. Kardeşim Sibel Ünli maalesef çok acı bir şekilde hayatına son verdi. Ama sosyal medyada ve başka yerlerde bizim ailemizin onurunu rencide eden, kendisinin hatırasına hakaret eden bir sürü şey paylaşıldı. Bu bizi gerçekten çok çok üzmüştür. Bundan dolayı bir basın açıklaması ihtiyacı hissettik. Bunun için bir basın metni hazırladık" dedi. Ağabey Ünli, soru almayacağını da belirti.
"ÜÇ YILDIR BİRDEN FAZLA İNTİHAR GİRİŞİMLERİNDE BULUNMUŞTUR"
Ailenin yazılı açıklaması şu şekilde:
"Öncelikle bizimle acımızı paylaşan taziyemize gelen veya gelemeyen tüm insanlarımıza sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz. Ailemizin yaşadığı bu elim hadisenin ulusal gündemde ve sosyal medyada fütursuzca kullanılması bizi derinden üzmüştür. Bu açıklamayı geç yapabildik çünkü acımızı yaşıyorduk. Bugün bizi bu acı günümüzde bu açıklamayı yapmak zorunda bıraktılar. Bildiğimiz gerçekleri anlatmak için, yanlış ve art niyetli paylaşımlara mani olmak için, intihar gibi bir elim hadisenin yüceltilmesine ve özendirilmesine engel olmak için bu basın açıklamasını, taziyemizin hala devam ettiği bu acı günde de olsa, halka açıklama zorunluluğu meydana getirmiştir. Kardeşim merhume Sibel Ünli yaklaşık bir yaşında geçirdiği ağır bir ateşli hastalık sonrası günlerce hastaneye yatırılmıştır. Bu hastalık sonrası tekrarlanan sara (epilepsi) krizlerini farklı zamanlarda yaşamış ve kendisi bu hastalığı sonrası antiepileptik tedaviler almıştır. Ergenliğe girmeye başladığı süreçten itibaren çeşitli duygu durum bozuklukları yaşamıştır. Kardeşimiz bu durumdan dolayı psikiyatri doktorlarına götürülmüştür. Kardeşimizin çeşitli tedaviler alması sağlanmıştır. Buna rağmen son üç yıldır birden fazla olan başarısız intihar girişimlerinde bulunmuştur. İntihar girişimlerinden sonra 'major(ağır) depresyon' tanısıyla iki defa Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları servisine yatırılmıştır. Önerilen tedavileri hastane dışında da sürdürmesi için ailesi ve yakın arkadaşları tarafından destek kendisine olunmuştur. Düzenli olarak psikolog ile görüşmesine olanak sağlanmıştır"
"AİLEMİZ SOSYAL YARDIM KARTI ALMIŞTIR"
"Tüm bunlara rağmen ailecek yaşadığımız sosyoekonomik durum ve kardeşimizin sosyal ağlarda maruz kaldığı siber zorbalık, kardeşimizin duyarlı ve hassas kişilik yapısı kendisinin yaşama azmini bitirmiştir. Yüzme bilmeyen kardeşim 3 Ocak 2020 Perşembe gecesi Fatih ilçesi Samatya Sahili'nde denize atlayarak yaşamına son vermiştir. Ailemiz geçmişte yaşadığı sosyoekonomik sorunlar yüzünden İstanbul Valiliği, Güngören Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesine başvurmuş , kanunun uygun gördüğü ayni ve nakdi yardım almıştır. Okuyan kardeşlerime öğrenci yardımı verilmiştir. Ailemiz Sosyal Yardım Kartı almıştır. Dini bayramlarda gıda yardımı almıştır. Kardeşimiz Aydin Ünli Bu sonbaharda tıp doktoru olarak Devlet Hizmeti Yükümlüsü olarak atanması gerçekleşmiştir, ailemizin maddi olanakları iyileşmiştir. Bu yüzden bize yapılan yardımların bizden daha muhtaç durumdaki ailelere verilmesi için bu kurumlardan yardım almayı bıraktık. Son olarak yüce devletimizden ailemizin bu sosyal travmalardan sonra yaşadığı sıkıntıların üstesinden gelmesi psikiyatrik destek almayı saygıyla talep ediyoruz"
GÜNGÖREN'DE OTURUYORDU
Bu arada Sibel Ünli'nin Güngören'deki evlerinde anne ve ablasıyla yaşadığı öğrenildi.