Yargıtay, aynı işyerinde, gözaltında, okulda, kamu görevlileri tarafından, telefon veya internet yoluyla ve aile içinde işlenen taciz suçlarında mağdurun şikâyeti olmasa bile failin cezalandırılacağına karar verdi. Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin bir işyeri sahibinin yanında çalışan kadına telefonla mesaj atarak gerçekleştirdiği taciz olayında, mağdurun şikâyetten vazgeçmesine rağmen ceza verilmesine ilişkin mahkeme kararını onadı.
Kırklareli’nin Demirköy ilçesinde bir işyeri sahibi, yanında çalışan mağdureye cep telefonundan “Senden çocuğum olmasını isterim, 30 yaşında olsaydım seni evde sağ salim bırakmazdım, seni alırdım, senin benim olmanı istiyorum, karımın yanına gidemiyorum, yatak soğuk geliyor, sen olursan yatak sıcak olacak” şeklinde değişik zamanlarda mesajlar gönderdi. Mesajlardan rahatsız olan kadın işi bırakmak zorunda kaldı ve işyeri sahibi hakkında da şikâyetçi oldu. Bunun üzerine işyeri sahibi hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 105. maddesinde düzenlenen “cinsel taciz” suçundan dava açıldı. Dava sürerken mağdur şikâyetinden vazgeçmesine rağmen, Demirköy Asliye Ceza Mahkemesi, TCK’nın 105. maddesinin 2. fıkrasında yer alan, “Bu fiil (taciz) nedeniyle mağdur; işi bırakmak, okuldan veya ailesinden ayrılmak zorunda kalmış ise verilecek ceza bir yıldan az olamaz” hükmüne göre faili cezalandırdı.
Başsavcılık: ceza verilemez
Sanığın kararı temyiz etmesi üzerine dosya Yargıtay’a geldi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tebliğnamesinde, TCK’nın 105. maddesinin 1. fıkrasında, “Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında ceza verilmesi için mağdurun şikâyeti üzerine” ceza verilebileceğine ilişkin düzenleme olduğu hatırlatıldı. Mahkeme kararının bozulmasını isteyen Başsavcılık, olayda mağdurun şikâyetinden vazgeçtiğini, dolayısıyla sanığa ceza verilemeyeceği savunuldu.
Daire: Şikâyete bağlı değil
14. Ceza Dairesi ise sanığın cinsel taciz suçundan cezalandırıldığını ve TCK’nın 105. maddesinin 2. fıkrasındaki düzenlemeye göre cezalandırıldığına dikkat çekerek “Bir suçun sadece temel şeklinin şikâyete bağlı olarak düzenlendiği hallerde bu suçun nitelikli halleri ile neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin ise şikâyete bağlı olmayacağından, başsavcılığın tebliğnamesindeki, bu hususta bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir” denildi.
Nitelikli cinsel taciz suçları
TCK’nın 105. maddesine göre, “Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezasına veya adli para cezasına” mahkum ediliyor. Maddede “nitelikli taciz” olarak adlandırılan bazı durumlarda cezanın yarı oranında artırılacağını hükme bağlıyor.
Karara göre mağdur şikâyetçi olmasa veya şikâyetinden yargılama aşamasında vazgeçse bile “nitelikli cinsel taciz” varsa, faile ceza verilecek. Kararda atıf yapılan “nitelikli” taciz türleri şöyle:
- Tacizin kamu görevinin sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle işlenmesi. Örneğin gözaltında işlenen taciz suçları.
- Suçun hizmet ilişkisinden faydalanarak işlenmesi.
- Tacizin aile içi ilişkinin sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle işlenmesi.
- Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı tarafından işlenen taciz suçları.
- Koruyucu aile yanında kalan çocuklara yönelik taciz.
- Hastane, yuva, kreş, huzurevi gibi sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından işlenen taciz suçları.
- Aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle işlenen taciz.
- Posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle tacizin işlenmesi. Yani telefon, internet, mektup vs gibi araçlarla işlenen taciz fiilleri.
- Teşhir suretiyle işlenen taciz suçları.
- Taciz nedeniyle mağdurun işini bıraktığı, okuldan veya ailesinden ayrılmak zorunda kaldığı durumlar.