Hacettepe Üniversitesi’nin, “2013 Türkiye Nüfus ve sağlık Araştırması” ileri analiz çalışmasından, kadınlarla ilgili çok çarpıcı sonuçlar çıktı. Kadınların yüzde 15’inin çeşitli gerekçelerin şiddeti doğurmasını doğru bulduğunu belirttiği raporda yer alan önemli başlıklar özetle şöyle:
Son 45 yılda boşanma oranları yüzde 110 arttı. 2008-2013 yılları arasında dağılmış aile oranı yüzde 14,3’ten yüzde 17,4’e çıktı. Yapılan projeksiyona göre 2023’te her 5 aileden birinin “dağılmış aile” olması bekleniyor.
Son 35 yılda tek kişilik aile oranı üç katına çıkarken, tek kişilik hanelerin üçte ikisini kadınlar oluşturdu.
En çok boşanmalar yüzde 24 ile batı Marmara bölgesinde yaşanıyor.
% 69 hiç çalışmamış
Türkiye’deki kadınların hemen hepsi evliliğe yönlendirilmekle birlikte, içinde bulundukları koşullar bazı kadınları evliliğe daha çok hazırlıyor.
İlk evliliği devam eden kadınlar arasında en büyük grubu, yüzde 58 ile ilkokul mezunu kadınlar oluşturdu. Lise ve üzeri eğitime sahip kadınların oranı ise yüzde 12’de kaldı. Evlilik öncesinde çalışmayan kadınların evlenme eğilimi, çalışan kadınlara göre yüzde 40 daha fazla oldu.
Hiç boşanmamış kadınların yüzde 69’u halen çalışmayan ya da hiç çalışmamış kadınlardan oluştu. Boşanmamış çalışan kadınların yüzde 16’sı ise sigortasız bir işle meşgul.
Kadınların çocukluk dönemlerini geçirdikleri yerleşim yerinin kır ya da kent olması evliliğe bakış açılarını etkiliyor.
35 yıl önce 15-19 yaş grubundaki kadınların yüzde 78’i hiç evlenmemişken, bu oran 2013’te yüzde 93’e yükseldi.
Evlilik yaşı 25
15-49 yaş arası hiç evlenmemiş kadınların yüzde 85’inin henüz evlilik planları yok. Evlenme planı olan kadınların yüzde 11’i, evlilik kararını ailesinin aldığını ancak kendisinin de rızası olduğunu belirtirken, yüzde 1’i doğrudan aile meclisi kararıyla evlendirileceğini söyledi.
Evlenmeyi düşünen kadınların ideal evlilik yaşı için belirttiği ortalama yaş 25.2.
Kadınların fiziksel şiddet ile ilgili sorulara verdiği yanıtlar ise dikkati çekti. Eşinden habersiz dışarı çıkmak, çocuk bakımını ihmal etmek, eşine karşılık vermek, cinsel ilişkide bulunmayı reddetmek ve yemeği yakmak durumlarından en az birinin, fiziksel şiddete gerekçe olmasını doğru bulan kadınların oranı yüzde 15 oldu.
Evlenme eğilimi fazla olan kadınlar arasında şiddeti en az bir gerekçe ile doğru bulanların oranı, çocuksuz kadınlar için yüzde 72 iken, çocukları evden ayrılmış olan kadınlar için yüzde 93’e ulaştı.
‘Ataerkil aile düzeni’ Doğu’da devam ediyor
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “en az üç çocuk” çağrısını yaptığı 2009’dan bu yana üç ve daha çok çocuklu aile sayısında beklenenin aksine azalma yaşandı. 2008-2013 arasında üç ve daha fazla çocuklu çekirdek aile oranı yüzde 16,6’dan yüzde 14.5’e geriledi.
Üç ve daha fazla çocuklu çekirdek aile oranı, en düşük refah seviyesine sahip hanelerde yüzde 20; en yüksek gelir grubu hanelerinde ise yüzde 10 seviyesinde bulunuyor. Yani düşük gelir gruplarında üç ve daha fazla çocuk sahibi olma eğilimi daha fazla.
1978’de hane halklarının yüzde 19’u ataerkil aile yapısı içerisinde sayılırken, bu oran 2013’te yüzde 6’ya geriledi. Tüm bölgelerde ataerkil geniş aile oranı azalırken, doğu Marmara dışında kalan batı bölgelerinde oran yüzde 10’un altına düştü. Ataerkil ailelerin en çok yaşadığı bölgeler ise Kuzeydoğu Anadolu ve Ortadoğu Anadolu oldu.