Kadının ilk ifadesinin ardından 6 ay uzaklaştırma cezası alan koca ise eşinin ifadesini değiştirmesinin ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
8 ay önce Antalya’nın Kumluca ilçesinde görücü usulüyle evlenen ve 5 ay Kumluca’da yaşadıktan sonra Erzincan’ın Tercan ilçesi Bağpınar köyüne taşınan 30 yaşındaki E.G’nin kocası tarafından işkence yapılarak hastanelik edildiği ileri sürüldü. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde ameliyata alınan talihsiz kadın, 3 aydır kocası A.G. ve kocasının ailesi tarafından işkenceye maruz kaldığını iddia etti. Genç kadının pense ile tırnak çekme, aç-susuz bırakma, ağaca bağlama, ağza yılan sokma, ahırda kilitli tutma, saç koparma gibi işkencelere maruz bırakıldığı ileri sürüldü. E.G.'nin ilk şikayetini korktuğu için geri çekmesine rağmen koca A.G.'ye 6ay uzaklaştırma cezası verildi. E.G.'nin yakınlarının 'biz arkandayız' demesiyle ifadesini değiştirip tekrar şikayetçi olmasının ardından A.G. tutaklanarak cezaevine gönderildi.
MUHTARIN OĞLUNUN TELEFONU OLAYI ORTAYA ÇIKARDI
Evlendikten 5 ay sonra kocasıyla Erzincan’ın Tercan ilçesine giden E.G., kocası A.G. ve kocasının ailesi tarafından iddiaya göre 21 gün önce saçları kopartılıp kafa derisine zarar verildi. Aylarca işkence gören kadın, kendisini Bağpınar köyü muhtarının evine atarak kurtuldu. Muhtarın oğlunun durumu jandarmaya haber vermesiyle olay ortaya çıkarken, genç kadın hemen hastaneye kaldırıldı. Jandarma ekipleri, E.G.’nin yakınlarını arayarak olaydan haberdar etti. E.G.’nin yakınları, olayın ardından Erzincan’a hareket etti. E.G.’nin ağabeyi hastaneye gittikten sonra olayı öğrenirken, koca A.G. ve ailesinin genç kadını tehdit etmesi üzerine E.G. şikayetçi olmadı. Genç kadının şikayetçi olmamasına rağmen yapılan fiziki şiddet göz önüne alınarak koca A.G’ye 6 ay uzaklaştırma cezası verildi. Yakınlarının gelmesinin ardından genç kadın, ifadesini değiştirerek kocası A.G.’den ve ailesinden şikayetçi oldu. Talihsiz kadının şikayetinin ardından koca A.G. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Kafasında derin yarıklar olan, saçı koparılan, tırnaklarının pense ile çekildiği iddia edilen E.G.’nin Erzincan’da kalmasını istemeyen ailesi, tedavi için Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirdi.
“KARDEŞİMİN DİŞLERİ, KAFATASI, KOLU, BACAĞI HER TARAFI KIRIK”
E.G.’nin ağabeyi M.K., kardeşinin isteyerek evlendiğini söyleyerek, “Evlendikten sonra Erzincan’a gittiler. Jandarma bizi aradı hemen buraya gelin diye. Biz de hemen gittik. Oraya gittiğimizde her şeyi gördük. Kendimizi zor tuttuk. Polisler, siz bir şeye karışmayın, biz her şeyi hallediyoruz dedi. Kardeşimin her tarafı şişlik ve morluk içinde. Dişleri, kafatası, kolu, bacağı her tarafı kırık. Günlerce işkence yapılmış kendisine. Kardeşim kendisini tehdit ettiklerini söyledi. Ailene bir şey dersen seni öldürür, aileni yok ederiz demişler. Kendisine her gün işkence yapmışlar. Biz kendisiyle görüştüğümüz zaman bize bir şey söylemiyordu. 'Ben iyiyim bir sıkıntım yok. Ailem iyi, kayın, annem herkes çok iyi' diyordu. Şimdi kardeşim her gün kocasının ve ailesinin işkence uyguladığını söylüyor” dedi.
Muhtarın oğlunun jandarmaya haber vermesiyle olayın ortaya çıktığını iddia eden ağabey Mehmet K., “Jandarma kardeşim hastaneye gidince bizi arayıp haber verdi. Biz de hemen Antalya’dan Erzincan’a gittik. Kardeşimi orada da tehdit etmişler davacı olma diye. Davacı olursan aileni yok ederiz diye. Kardeşim de korkudan davacı olmamış. Biz oraya gittiğimizde davacı olduk. Savcı ile de görüştük. Bütün evrakları verdik ve işlemlerimizi yaptık” diye konuştu.
“GELEN FOTOĞRAFLARI GÖRÜNCE BEN ŞOK OLDUM”
Suçun toplu halde ailece yapıldığını ancak sadece kocanın tutuklandığını söyleyen talihsiz kadının eniştesi A.G., “Kayınbiraderlerim arkadaşlarıyla beraber gittiler Erzincan’a ne olduğunu öğrenmek için. Telefonla görüşüyordum kendileriyle, daha sonra bana fotoğrafları geldi. Ben fotoğrafları görünce şok oldum. Çünkü 8 aylık bir gelin. Bu durum insanlık dışı bir durumdur. İnsanın insana yapamayacağı bir şiddet görmüş. Kendini muhtarın evine atıyor kurtarın beni diye. Öyle tehditler etmiş ki4, oradaki insanlara nereden geldiğini bile söyleyemiyormuş. Şuan bile halaoğlumuzun ismi kayınbabasıyla birebir olduğu için ismini duyunca bile tir tir titremeye başladı. Artık adalet bunu nasıl ailece serbest bıraktı bunu anlamıyoruz. Suç toplu olarak yapılmış ama tek eşini almaları adaletin zayıf olduğunu gösteriyor” şeklinde konuştu.
ENİŞTE ABİDİN G: “YAPILAN İŞKENCELERİ IŞİD BİLE YAPMAZ”
Yapılan işkenceler sonucunda E.G.’nin kafatasının büyük zarar gördüğünü söyleyen enişte Abidin G., yapılan işkencenin IŞİD tarafından bile yapılmadığını dile getirdi. Enişte Abidin K., konuşmasını şöyle tamamladı: “Bir insanın saçını nasıl kafatası yüzer gibi koparırsınız? Bıçak vursanız yüzülmez. Kollar mosmor sarılı, bacak komple sarılı, psikoloji zaten gitmiş. Kızı aç bırakmışlar. Dünden beri yemek vermeye çalışıyoruz ameliyata girecek diye bize yemek sayıyor. Bana şunu getirin, bana bunu getirin, benim canım bunu çekiyor diye. Bu olayı IŞİD bile Müslümanlara yapmadı bunların yaptığını. Biz öyle gördük. O kadar haberleri izledik, vahşet görürdük ama biz böyle vahşet görmedik. Biz bunları böyle bilmezdik. Kumluca’da da yaşadılar. Orada olayı duyan insanlar buna inanamıyor. İnsanlar, İstanbul’dan, Diyarbakır’dan her yerden bizi arıyorlar. Nasıl böyle bir şey olabilir diye.” ABLA M.G.:
“DEFALARCA AĞACA BAĞLAMIŞLAR”
15 gün önce Mersin’e gideceği esnada kardeşinin kocasını aradığını ve kardeşiyle konuşmak istediğini belirten talihsiz kadının ablası M.G. de, kardeşine defalarca işkence yapıldığını iddia etti. M.G., “15 gün önce Mersin’e gidecektim. O esnada kardeşim E.G'yle konuşmak için kocası A.G’yi aradım. Kardeşimle konuşmak istiyorum telefonu verir misin dedim. O da tamam dedi ve kendisini saat 18.00 gibi aradım. Abla ben yemek yapıyorum. Herkes işe gitti ben evdeyim dedi. Oysa eve kilitlemişler. Telefon elindeymiş ama parmağına pense takmışlar. Ablana bir şey dersen tırnaklarını çekeriz demişler ki zaten çekmişler. Defalarca ağaca bağlamışlar. Ahıra koymuşlar. Güneşte ağaca bağlamışlar kimse görmesin duymasın diye. Ottan başka bir şey yememiş. Kocası ve ailesi kavun, karpuz yiyorlarken, benim kardeşim gidip kavunun ve karpuzun kabuklarını çöpten alıp yıkadıktan sonra yiyormuş. Çeşme suları olmadığı için yağmur yağdığı zaman altına tas koyup çamur suyu içmiş” dedi.
KAYINBABA A.G.: “YAŞANAN TARTIŞMADA OĞLUM GELİNİMİN KAFASINI KIRDI”
İHA muhabirinin telefonla ulaştığı E.G.’nin kayınpederi A.G. ise iddiaları kabul etmediklerini söyledi. A.G., oğluyla gelini arasında tartışma yaşandığını ve bunun neticesinde kafasındaki yaraların meydana gelmiş olabileceğini söyledi. A.G., “Oğlum şuanda cezaevinde. İddia edilen olayları kabul etmiyoruz. Gelinim E.G. daha nişanlıyken abisi tarafından kolu kırılmıştı. Oğlum ifadesini verdi. Gelinim ile oğlum arasında yaşanan bir tartışmada oğlum A.G., sinirle gelinimin kafasına vurmuş. Zaten kendisi de bunu kabul etti. Gelinim zaten ilk ifadesinde şikayetçi olmadığını da söylemişti. Ailesi geldikten sonra ifadesini değiştirince de oğlum cezaevine girdi. Biz yapılan iddiaları kesinlikle kabul etmiyoruz” dedi.