Dr. Buğra Buyrukçu, toplum nüfusunun önemli bir bölümünün günlerini evde geçirdiğini, ancak ihtiyaçların karşılanması noktasında dışarıyla temasın devam ettiğini anımsattı.
Market poşetlerini dezenfekte edin
Başta mutfak alışverişi olmak üzere çok çeşitli nedenlerle insanların dışarı çıkmak zorunda kaldıklarını söyleyen Dr. Buyrukçu, “Gerekli tedbirler alındığında sokakta bulaşıcılık riski asgari seviyeye düşer. Bazı basit tedbirler hayat kurtarır.
Örneğin market alışverişlerine giderken eldiven takmak, mutlaka maske kullanmak gerekir. Market sonrası eve dönüldüğünde hiç vakit kaybedilmeden el ve yüzü yıkamak, kıyafetleri mutlaka değiştirmek şart” dedi.
Sirke ve karbonattan vazgeçmeyin
Dr. Buğra Buyrukçu, alışveriş dönüşü market poşetlerinin dezenfekte edildikten sonra açılması gerektiğini de söyledi. Dr. Buyrukçu, “Poşetten çıkan ambalajlı ürünleri de dezenfekte edip yerlerine yerleştirmeli, yiyecekleri kimyasal dezenfektanlarla değil doğal yöntemlerle temizlemeliyiz.
Sirke ve karbonat virüs ve bakterilerden arınmada eşsiz iki ürün. Meyve aldıysak bunları karbonatla, sebzeleri ise elma sirkesi veya beyaz sirkeyle zararlılardan arındırabiliriz. Meyvelerde kullanılan böcek ilaçları karbonata duyarlıdır, sirkeyle yok edilemez.
Böcek ilacını yok etmek için bir tatlı kaşığı karbonatı, bir litre suya katıp, meyveleri içinde 15-20 dakika bekletmek mükemmel bir temizlik sağlayacaktır. Karbonat ve sirkeyi ve sirkeyi yalnızca yiyeceklerin arınmasında değil ev temizliğinde de kullanabiliriz” diye konuştu.
Bankamatik tuşlarını önce temizleyin
Dr. Buğra Buyrukçu, para çekmek için bankamatik kullanacaklara ise şu önlemleri almalarını tavsiye etti: “Bankamatik tuşlarını kullanmadan önce bir dezenfektan veya kolonyalı mendille temizlemek, tuşlara elimizde eldiven varken basmak gerekir. Parayla minumum düzeyde temas ve paranın cüzdanda değil ayrı bir zarfta taşınması bulaşıcılığın yayılmasını azaltacaktır.”
Günde 1 saat güvenli bölgeye çıkın
Dr. Buğra Buyrukçu; günlerce evde kalmanın insan psikolojisi üzerinde yaratacağı olumsuz etkilere karşı da, “Mümkünse günde 1 saat güvenli bölgeye çıkın” önerisinde bulundu. Dr. Buyrukçu, “Evinizin, apartmanınızın bahçesinde, insan sirkülasyonunun az olduğu ya da hiç olmadığı saatte geçireceğiniz 1 saatlik vakit, size ve çocuklarınıza çok iyi gelecektir. Güneşli ve bol oksijenli hava sadece sağlığınızı değil psikolojinizi de rahatlatacaktır. Dışarı çıkmanız mümkün değilse, kafanızı camdan çıkarıp uzun uzun derin nefes almanız ve evinizi günlük havalandırmanız önemlidir” dedi.