Türk Hava Yolları, “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” kapsamında kanseri yenen kadın pilotlarından Bilge Derin’in ve annesinin zaferle taçlanan mücadelesini sosyal medya hesaplarında ve dergisinde paylaştı.
Şu an 33 yaşında olan ve THY’de ikinci pilot olarak görev yapan Bilge Derin’e 2017 yılının Eylül ayında meme kanseri teşhisi konuldu. Pilot olmadan önce de hava trafik kontrolörlüğü yapan Derin, hastalığını araştırırken 55 yaşındaki annesine de aynı teşhisin konulduğu haberini aldı.
Hastalığını en yakın arkadaşı dışında kimseyle paylaşmayan Bilge Derin, annesine de üzülmemesi için hastalığını söylemedi. Uçuşlarına ara vermek zorunda kalan Bilge Derin, yaklaşık 5 ay boyunca annesinin tedavisinin de yanında oldu. Kendi ifadesiyle önce düşmanını tanıdı, onu nasıl yeneceğine karşı bilinçlendi.
Göklere 10 ay sonra yeniden döndü
Annesinden gelen güzel sonuçlardan sonra Bilge Derin, geçtiğimiz yıl Mart ayında tedaviye başladı. Doğadan ve sosyal yaşantısından kopmayan Bilge Derin, ailesi ve sevdiklerinin desteğini de arkasına alarak hastalığı yendi. 16 kemoterapi ve 33 radyoterapi seansı atlatan Bilge Derin, 10 ay süren mücadelesini zafere dönüştürerek tekrar göklerle buluştu.
6,5 yıldır THY'de görev yapan Bilge Derin, “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” kapsamında, THY’nin sosyal medya hesabında ve dergisinde yaşadığı süreci şöyle anlattı:
“Kanserle tanıştığımda 31 yaşındaydım. Önce herkes gibi kabullenemedim. Sonra kabullendim bu sefer nereden başlayacağımı bilemedim. Zor bir süreçti. Ama asla pes etmedim. Dedim ki kendi kendime başladığın tüm yolculukları tamamladın, bu yolculuğu da başarıyla tamamlayacaksın. Ailemin ve arkadaşlarımın desteğiyle kanseri yendim. Tedavi sürecinde birçok insan bana ilham verdi. Ben de buradan binlerce insana umut olmak istedim. 6,5 yıldır emek verdiğim bir kurumun böyle bir çalışma yapması beni çok gururlandırdı. Ben de bu çalışmanın bir parçası olmak istedim. Gelin Türk Hava Yolları’nın başlattığı farkındalık çalışmasına destek verin. Sağlığınızın kaptanı sizsiniz. Belime kadar inen saçlarım artık yok ama şimdi kısa saçlarımla daha mutlu ve özgürüm. Hayatımın her anını yaşıyor ve hissediyorum. İşimi çok seviyorum ama kendi hayatımı asla ertelemiyorum ve bol bol gülüyorum. Bedenimi daha iyi tanıyorum, sağlıklı beslenip kaliteli yaşıyorum.”