Araştırmacı gazeteci-yazar Uğur Mumcu, ölümünün 22. yılında Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde Uğur Mumcu Parkı’nda düzenlenen törenle anıldı.
CHP Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü, CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan, CHP Çorlu İlçe Başkanı Adnan Kum, Atatürkçü Düşünce Derneği üyeleri, Memleket Sevdalıları Derneği üyeleri ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katıldığı törende, Atatürk Meydanı’ndan Uğur Mumcu Parkı’na kortej eşliğinde girildi.
Törende saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından konuşan CHP İlçe Başkanı Adnan Kum, "22 yıl önce bir suikastta kaybettik Mumcu’yu. Ardından bir bir döküldü diğerleri. Neydi onların yaşama hakkına son veren? Neydi onları aramızdan koparıp götüren. Bu sorunun cevabını bulup anlatmak onların ruhlarını bir nebze olsun rahatlatmaktır. Bu sorulara cevap vermezsek tarihsel sorumluluğu da üzerimizden atamayız. Tüm bu geçen zaman içinde ülkemizin birlik ve beraberliğine yönelik tehlikenin daha da arttığını ve Cumhuriyetin kurum ve kuruluşlarının yıpratıldığını görüyoruz. Arkadaşlar durumu anlatmaya gerek yok. Sadece basit bir örnek, tarikat liderleri geriye dönük özlemlerini belirtirler, Kemalizmin sonunun geldiğini söylerler ve öyle ki Cumhuriyetin sonunun geldiğini söylemeye cesaret edemezler. Bugün TBMM çatısı altında bulunan Milletvekilleri Cumhuriyetimize 93 yıllık reklam arası demekte, 2023 yılını kendilerine hedef olarak göstermektedirler. Tüm yetkililer, köşe yazarları ve aydın diyebildiklerimiz bu duruma ve olanlara sadece seyirci kalmaktadır. Uğur Mumcu bugün yaşasaydı Kemalizme ve Cumhuriyete saldıran haddini bilmezlere yazıları ile karşılık koyardı. Kemalizmin ulusal kimliği, bölünmez bütünlüğü, tam bağımsız laik, demokratik, sosyal hukuk devleti olmasını istediği Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkar ve köşe yazıları yazardı. Daha sonra bu yüzden yine şehit edilirdi. Arkadaşlar onlar var oldukları günün koşullarında olayları ve insanları iyi tahlil ettiler. Ülkemiz üzerine oynanan oyunları, bu oyunların perde arkalarını bizlere göstermeye çalıştılar. Korkmadan, çekinmeden, haksızlıkların, yolsuzlukların, adaletsizliğin, sömürünün üzerine gittiler. Bizleri bu konulardaki yazılarıyla sürekli uyardılar. İşte bugün içinde bulunduğumuz bu hafta adalet ve demokrasi haftasıdır. Uğuruna bunca şehitleri verdiğimiz değerleri ve o değerlere ne kadar uzak olduğumuzu bugün daha iyi anlıyoruz. Bizler, o dönemlere olan özlemimizi haykırıyoruz. Tüm bu değerlerin sosyal demokrat politikalarda olduğunu önümüzdeki seçimlerde iktidara gelerek bu değerlere sahip çıkacağımızı haykırıyoruz. Bu uğurda şehit olan tüm adalet ve demokrasi şehitlerini saygı ile anıyoruz" dedi
"O DÖNEM KATLİAMLARI YAPANLAR BUGÜN TAKIM ELBİSEYLE ARAMIZDA"
Uğur Mumcu’yu anma töreninde söz alan CHP Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü, "O yıllarda katliamları ve suikastları gerçekleştiren zihniyetler bugün aramızda takım elbiseyle devletin kadrolarında yer alıyorlar. Bazıları siyaset yapıyor. Bizler bu mücadelemizden hiçbir zaman yılmamak zorundayız. Biz kararlılık ve inançla duruşumuzu sürdürmek zorundayız. Cumhuriyet bizim olmazsa olmazımız. Bazen dönekler çıkacak ve rant için, para için, mevki için ilkesinden dönenler çıkacaktır. Bu ülkeye değil, emperyalizme uşaklık yapan çıkacaktır. Ama bizim ortak paydamız cumhuriyettir. Bizim barışımız, kardeşliğimizdir. Biz bu ortak payda da yürüyüşümüze devam edeceğiz. Uğur Mumcu’nun kalemi kırılmadı. Biz o kalemin kurşunuyla destanlar yazmaya devam edeceğiz. Cumhuriyeti, Demokrasiyi, aydınlığı, Mustafa Kemal Atatürk’ü yazacağız. İnşallah aydınlık ve güzel günler hepimizin olur. Bu ülkede Uğur Mumcu’nun ışığı hepimizi aydınlatır" ifadelerini kaydetti.
"CESURLAR BİR GÜN KORKAKLAR BİN GÜN ÖLÜR"
Uğur Mumcu’nun köşe yazılarını okuyup gazeteden kestiğini ve onları atmaya kıyamayıp arşivlediğini belirten CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ise, "Ben o dönemlerde Uğur Mumcu’yu köşe yazılarından tanıyıp sevmiştim. Suikasta kurban gittiği gün Ankara’ya cenazesine gittiğimde milyonlarca insan ağlıyordu. Bir yandan üzülendim bir yandan da gururlandım. Çünkü doğruları ve gerçekleri yazıyordu. Her zaman dediği gibi ’Cesurlar bir gün. Korkaklar bin kez ölür.’ Bu yüzden öldürüldü. O susmayı tercih etmedi. Kalemi gerçekleri yazarken hiç titremedi. Eğilip bükülmedi. Ama şimdilerde olduğu gibi de ağzı olup konuşamayanlar, kalemi olup yazamayanlar hatta televizyon ekranlarında soru bile soramayanların aksine kalemi her zaman gerçekleri yazdı. Ama bilgisiz ve belgesiz yazmadı. Asla doğrulatmadan, birçok kaynağı sorup soruşturmadan oradan buradan duyduğunu ya da birilerinin sözcülüğünü yapmadı. Mahkemelerde yargılandı, sorgulandı, hapis yattı. Ama hiçbir zaman kendi düşüncelerinden ve en önemlisi de gerçeklerden, doğrulardan ödün vermedi. Sandılar ki 22 yıl önce onu susturunca bedenini, fikirlerini, düşüncelerini de susturacaklardı. Benim kişiliğimin ve kimliğimn oturmasında onun düşünceleri, sözleri, yazıları çok yer etti. Sizler buradasınız. Bizi susturabildiler mi ? Daha sonra korkuttular mı? İnsanlar gerçekleri söylemekten vaz mı geçtiler. Bakın Kurtuluş Savaşı’ndan Deniz’lere, Deniz’lerden Gezi’ye bedel ödedik. Ödüyoruz da. Biz Türkiye sevdamızdan, Cumhuriyet sevdamızdan, Laik Türkiye sevdamızdan, Atatürk ilke ve devrimlerinden hiçbir zaman ödün vermedik, vermeyeceğiz de. Bugün de tıpkı dün olduğu gibi yobazlara, hırsızlara, vurgunlara, çıkarcılara düşman olmaya devam edeceğiz. Biz bugünden sonra da duyuruyoruz. Korkmuyoruz, korkmayacağız. Sevdamızdan, davamızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Ama korkanlarda şunu iyi bilsinler ki onların cesareti, onların mücadelesi, onların anıları bizlerin mücadelesinde yaşamaya, hayat bulmaya, yeşermeye ve bu dava yolunda her şeyimizi feda etmeye de razı olduğumuzu buradan bir kez daha söylüyorum ve tüm demokrasi şehitlerini saygı, sevgi ve şükranla anıyoruz. Bizlerle yaşamaya her zaman devam edecekler" dedi.
Tören, konuşmaların ardından Uğur Mumcu Parkı’nda bulunan Anıta karanfil bırakılması ile sona erdi.