Çocuk sahibi olmak için hastaneye giden kadına, bir Prof. Dr. tarafından hamilelikte kullanılmaması gereken ilaç verildi. Ancak daha sonra kadının 2.5 aylık hamile olduğu ortaya çıkınca, ilaçtan etkilenme ihtimaline karşı kürtaj önerisinde bulunuldu. Kürtajı reddeden kadın CİMER ve TBMM Dilekçe Komisyonu'na şikayette bulundu. Açılan soruşturmada doktor hatalı bulunurken, anne çocuğunu doğurdu. Hamilelikte kullanılmaması gereken ilaçları aldığı için bebekte bazı sağlık sorunları ortaya çıktı. Talihsiz anne ve baba şimdi hem hatalı doktor ve hastanenin cezalandırılması hem de bebeklerinin sağlığına kavuşması için mücadele veriyor.
Milliyet'in edindiği bilgiye göre, müfettişlerin Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) ve TBMM Dilekçe Komisyonu'na ulaşan İnceleme Raporu'nda skandal tedaviye ilişkin şu çarpıcı tespitlere yer verdi:
YANLIŞ İLAÇ: Hasta 23.07.2018'de özel hastanin Kadın Doğum Kliniği'nde görevli Prof. Dr.'a adet düzensizliği şikayetiyle başvurdu. Doktor, hastayı ultrasonla muayene ederken, bazı hormon testleri yaptırmasını ve sonuçlarıyla birlikte yeniden gelmesini istediği, çiftin test sonuçları ile birlikte 27.07.2018'de Prof. Dr.'a yeniden başvurduğu anlaşıldı. Hekim sonuçları inceledikten sonra hastaya polikistikover teşhisi koyarak hamilelikte kullanılmaması gereken, "cycloprogynova" ilacını reçete etti.
HAMİLE ÇIKTI: Hasta yaklaşık 1 ay bu ilacı kullandı. ancak adet kanaması olmadı.. Tekrar gittiği hekimin yaptığı ultrason muayenesinde 2.5 aylık hamile olduğu anlaşıldı.Prof. Dr.'un, ilacı hastaya gebelik testi yapmadan reçete etmiş olması yönüyle kusurlu olduğu değerlendirildi.
SAHTE EVRAK: 23.07.2018 tarihli laboratuvar sonucu incelendiğinde, hastaya gebelik testinin yapıldığına ve hastanın hamile olmadığına dair bir sonucun yer aldığı görüldü. Hastaya 23.07.2018'de yapıldığına dair kayıtlarda yer alan gebelik testine ilişkin bazı şüpheler oluşması sebebiyle, uzman ekibin hastane LOG kayıtlarını incelemesi istendi. Ekibin teknik raporunda, hastaya aslında hiç gebelik testi yapılmadığı, sonucu negatif olacak şekilde sisteme gerçeğe aykırı bilgi girildiği, Prof. Dr. ve Mesul Müdür Op. Dr.'un da ifadeleriyle desteklenerek tespit edildi.
MÜDÜR DE İŞİN İÇİNDE: Ayrıca hastanenin Başhekimi/Mesul Müdürü olan Op. Dr.'un da sorumluluğunun bulunduğu kanaatine varıldı. Bu itibarla, Prof. Dr. ve Op. Dr. hakkında adli işlem yapılmak üzere Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na ve Ankara Tabip Odası'na bildirilmesi gerektiği kanaatine varıldı.
Hastaneye yattı gibi gösterilmiş
Hastaneden temin edilen epikrizlerde, hastanın giriş/yatış-çıkış tarihlerine dair kayıtların yer aldığı görüldü. Ancak hastanın ifadesinden ayaktan teşhis ve tedavi gördüğü anlaşıldı. Hastayla ilgili hastane tarafından SGK'ya ne şekilde (yatan hasta-ayaktan tedavi) fatura gönderildiğine dair bilgi talep edilmesine rağmen bilgiler, kişisel veri olduğu gerekçesiyle paylaşılmadığından tespit yapılamamıştır. Konunun SGK'ca tetkik edilmesi gerektiği kanaatine ulaşıldı.