Okuma yazma ve Türkçe bilmeyen iki kadının seçim sırasında, sandık başında tercüman bulundurulması talebi Yüksek Seçim Kurulunca kabul edildi.
İstanbul'da Türkçe bilmeyen iki kadının avukatlarının aracılığıyla yaptığı başvuru sonucu YSK'dan tercümana yeşil ışık geldi.
YSK tarafından alınan kararda şöyle denildi: Seçmen eğitimi materyalinin Türkçe dahil hiçbir dil ve leçelerde yapılmayıp, bu iş oy verme işlemi sırasında sandık kurulu başkanına verilmiştir. Nitekim kurulumuzun 04.03.2015 tarihli, 2015/292 sayılı kararı ile kabul edilen Sandık Kurullarının Oluşumu, Görev ve Yetkilerini Gösterir 135 Sayılı Genelgenin 30/b maddesi uyarınca, oy verme işleminin sandık kurulu başkanı tarafından anlatılması ve tarif edilmesi, Türkçe bilmeyenlerin talep etmesi halinde o yerde temin edilecek tercümanlar vasıtasıyla yapacağı işlemlerin anlatılması gerektiğinden seçmenin oy verme işlemi konusunda eğitildiğinin kabulü gerektiğine...
YSK’nın bu kararıyla, okuma yazma ve Türkçe bilmeyen seçmenler, okuma yazma bilmeyen işitme engelli seçmenler 7 Haziran günü oylarını kullanırken talep etmeleri halinde sandık kurulu başkanlarının tercüman bulması ve seçmenin anladığı dilde oy kullanmanın nasıl olacağını bu tercüman vasıtasıyla seçmene anlatması gerekiyor.
Ayrıca okuma yazma bilmeyen işitme engellilerin işaret dili tercümanı bulunmasını talep etme hakkı da doğdu.
MÜŞAHİT SINIRLAMA TALEBİ REDDEDİLDİ
AK Parti, Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvurarak siyasi partilerin ve bağımsız adayların sandık başında en fazla kaç müşahit bulundurabileceğine ilişkin karar alınarak, sınırlandırılmasını talep etti. AK Parti’nin başvurusunu değerlendiren YSK, sandık başında 5 siyasi partinin müşahidinin bulunmasına, bağımsız adaylarının müşahitlerinin de masa başında olmamakla birlikte yakından izleyebileceklerine karar verdi.
Ak Parti başvurusunu değerlendiren YSK, “Her ne kadar 298 sayılı Kanun'un 25. maddesinde sandık başı işlemlerini takip etmek üzere siyasi partiler ve bağımsız adayların birer müşahit gönderebilecekleri belirtilmiş ise de, zarfların açılması, oyların sayım ve dökümüne ilişkin işlemleri düzenleyen 100. maddenin son fıkrasında ise siyasi parti müşahitlerinin sayısının beşten fazla olması halinde, hazır bulunanlar arasından başkan tarafından kurul önünde ad çekme suretiyle sandık başında kalacak beş siyasi parti müşahidini her biri ayrı siyasi partiden olmak üzere tespit edecek, diğer müşahitlerle bağımsız aday müşahitleri için sayım işlemini yakından takip edebilecekleri bir yer ayrılması, eş anlatımla, sayım masası başında ad çekme suretiyle belirlenen beş ayrı siyasi partinin müşahidinin olmasına, diğer müşahitler ile bağımsız aday müşahitleri sayım masasında olmamakla birlikte yakından izleyebilecekleri bir yer ayrılması gerektiğine...” şeklinde karar verdi.