Dokuma Eski Günlerine Dönüyor

Dokuma Çalışma Komisyonu ilk toplantısını yaptı.
Antalya’da 10 yılda yaşanan belirlisizlikten dolayı çürümeye yüz tutan Dokuma İplik Fabrikası, şehrin dinamiklerinin hazırlayacağı fikir projesi kapsamında aslına uygun şekilde restore edilerek, yeniden kent yaşamına kazandırılıyor.
Merhum Başbakan Adnan Menderes’in hatırası olan ve 1956’da temeli atılan, 1961’de üretime başlayan Dokuma İplik Fabrikası’nda, 10 yıla yakın yaşanan belirsizlik yerini sevince bıraktı. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, 2003’te üretimi durdurulan Dokuma İplik Fabrikası’nı, 2004’te Kepez Belediyesi’ne devretmişti. Dönemin belediye başkanı da 488 dönümden oluşan Dokuma İplik Fabrikası’nın “üst kullanın hakkını” 49 yıllığına ihalesiz bir şekilde vermişti. Antalya kamuoyunda kabul görmeyen bu tahsis işlemi idari yargı tarafından iptal edilmişti.
Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü de idari yargı kararının kesinleşmesinin ardından Dokuma İplik Fabrikası’nın tamamını, halka kazandırma sözünü gerçekleştirmeye dönük çalışmaları başlattı. Başkan Tütüncü, 250 dönümü ticari alan, 238 dönümü kent parkı olan 488 dönümlük alanı Antalya ’ya kazandırma çalışmaları kapsamında, meclis kararı ile kent dinamiklerinden oluşan bir çalışma komisyonu kurulmasını sağladı.
Hukuki engelin olmadığı fabrika binasını ve çevresini kapsayan 238 dönümlük kent parkı alanında nelerin yapılacağı ile ilgili fikir projesi hazırlaması amacıyla oluşturulan ve 13 kişiden oluşan Dokuma Çalışma Grubu ilk toplantısını gerçekleştirdi. İlk çalışma günü nedeniyle de Dokuma İplik Fabrikası’nda memurların yemekhanesi olan binada basın toplantısı düzenledi. Salona, “Dokuma’yı halka açıyoruz. Hatıralarınıza Dokuma’ya hazır olun” sloganının ve fabrika binasının çalıştığı dönemki fotoğrafların yer aldığı afiş asıldı.
Toplantıya Başkan Hakan Tütüncü, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Çetin Osman Budak, Antalya Ticaret Odası (ATB) Başkanı Ali Çandır, Antalya Esnaf ve Sanatkarları Odası Birliği (AESOB) Başkanı Abdullah Sevimçok, İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şube Başkanı Cem Oğuz, Mimarlar Odası (MO) Antalya Şube Başkanı Osman Aydın, Peyzaj Mimarları Odası (PMO) Başkanı Keziban Arıcan, Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Sadettin Sarı, Dokuma Aş Başkanı Serhat Demir ile çalışma komisyonunda yer alan Kepez Belediye Meclis Üyeleri Murat Menzilcioğlu (AK Parti), Adem Çelik (MHP) ve Şahali İnce (CHP) katıldı.
KENTİN DİNAMİKLERİ İLE TARİHİ ADIM
Toplantının açılış konuşmasını yapan Başkan Tütüncü, “Antalya’nın kent hafızasında çok farklı bir yer edinmiş Dokuma İplik Fabrikası’nı, tarihi kimlik ile yeniden kente kazandırmak için önemli bir sürecinin ilk adımını atıyoruz. Şehir dinamikleriyle birlikte geleceğe yürüyüşün örnek bir ilk adımını gerçekleştirmenin mutluluğu içerisindeyiz.” dedi. Başkan Tütüncü, kendisinden önceki dönemde 2005’te yapılan sözleşme ile Dokuma alanının üst kullanım hakkının 49 yıllığına özel bir şirkete verildiğini anımsatarak, şöyle devam etti:
“Antalya kamuoyunu tarafından kabul görmeyen bu durum, Antalyalıların ortak girişimiyle 2012 yılının sonunda idari yargıdan kesin bir şekilde iptal kararıyla sonuçlandı. 2012’te İdari yargıda kesinleşen karara göre Dokuma arazisi Antalyaların elinde kaldı. Bu önemli bir hukuk zaferiydi. Kent parkı alanında hukuki problem ortadan kalktı. Şirket ticari alanda yapmış olduğu masraflarına karşılık tazminat davası açtı.”
ŞEFFAF BİR ORTAK AKILLA ANTALYA’YA KAZANDIRILACAK
Başkan Tütüncü, ticari kısımda hukuki süreç devam ederken, hukuk engelin olmadığı kent parkı alanını, hatıralarıyla birlikte canlı bir müze olarak Antalya’ya kazandırma kararı aldıklarını aktardı. Dokuma’nın geleceğini ortak akılla şekillendirmeyi arzu ettiklerine vurgu yapan Başkan Tütüncü, “2015 Ocak meclisimizde aldığımız bir kararla Dokuma’da ne yapılacağı ilgili fikir projesi hazırlaması için çalışma komisyonu kurduk. Komisyonun çalışmaları neticesinde idaremize bir yol haritası hazırlamasını arzu ettik. Komisyon, bugün düzenlenen toplantıyla ilk çalışmasını gerçekleştirdi. Çalışma grubundan sivil toplum, meslek odaları ve siyasi parti temsilcileri var. Dokuma gibi üzerinde uzun yıllar spekülasyonların, gölgeler olmasın, tam bir şeffaf ortamda Dokuma, ortak aklın yol göstericiliğinde şehri kazandırılsın diye, çalışma gurubunda her kesimin temsilcisinin olmasını sağladık” şeklinde konuştu. Dokuma’nın kente yaşayan herkesin olduğunu belirten Başkan Tütüncü, “Dokuma 250 bin metrekare ticari alan, 238 bin metrekare park alanı olarak düşünüldüğünde yekpare Antalya’daki en büyük alanlardan bir tanesidir. Bu alanı hep birlikte sahibi olduğumuz halkla birlikte planlamak, halkla birlikte geleceğe taşımak, halkın kabul ettiği şekilde bu alanda yol yürümek zorundayız” dedi.
DOKUMA KENT PARKI’NDA NELER OLACAK?
Başkan Tütüncü, Dokuma İplik Fabrikası alanıyla ilgili ne yapmak istediklerini de şu şekilde özetledi:
“Dokuma’nın, 1961’de açıldığı günkü haliyle aslına sadık kalarak restorasyonunu tasarlıyoruz. Peyzaj düzenlemelerini o dönemdeki peyzaj düzenlemeli haline getirmek istiyoruz. Bir tek bina yıkılmadan, bir tek ağaç kesilmeden, var olan bitki dokusuna asla zarar verilmeden Dokumayı Antalya kazandırmak arzusundayız. Atölye binaları 2005 yılında yıkılmış. Çalışma grubu nasıl değerlendirir, bilemiyorum ama atölye binalarını aslına uygun olarak tekrar ayağa kaldırmak gerekir. Belediye başkanı olarak atölye binaların yeniden yapılmasını çok arzu ediyorum. Çünkü Dokuma Fabrikası’nın bir bütün halinde yaşamasını, geleceğe taşınması gerekiyor. Bu alanda herhangi bir ticari kaygı güdülmeyecek. Herhangi bir şekilde ticari durum söz konusu olmayacak. Sadece restore edilen binaların kültür ve sanata tahsis edilecek. Fabrikanın depo binaları, resim, heykel atölyesi, sahne sanatları ya da değişik sanatların icra edileceği atölyeler olabilir. Komisyonun yapacağı değerlendireme neticesinde yapacağı öneriler ile fabrika binasını değerlendireceğiz. Fabrika binasında sosyal, kültürel ve sanatsal içerikli mekanlar tesis edilmesini gönülden arzu ediyoruz.”
Çalışma grubunun 2 aylık bir zamanda hazırlayacağı raporu, 2015 Nisan meclisinde okutacaklarına işaret eden Başkan Tütüncü, “Komisyon, 2 ay boyunca Dokuma’ya katkı verecek olan sivil toplum kuruluşlarını, meslek odalarını, çeşitli kesimleri dinleyerek burada bir fikir harmanlaması yapacak. Harmanladığı fikirleri süzgeçten geçirip belediye meclisine bir rapor olarak sunacak. Rapor doğrultusunda Dokuma’ya bir rota çizeceğiz bu rotadan hiç kimse ama hiç kimse bir daha geri dönemeyecek” açıklamasını yaptı. Başkan Tütüncü, Dokuma gibi çok önemli bir konuda Antalya dinamiklerinin bir araya gelmesinin Türkiye’ye, tartışma yaşanan alanlarının sorununu çözümü konusunda örnek olacağını kaydetti Başkan Hakan Tütüncü, hukuki sürecin devam ettiği 250 dönümlük ticari alanı nasıl değerlendirecekleriyle ilgili de şöyle konuştu:
“Ticari alanda bir otel, AVM, toplu konut gibi bir düşüncemiz yok. Ne olacağı ile ilgili şahsımın bir önerisi var. Önerimi, hukuki süreç tamamlandıktan sonra ortak akılla birlikte değerlendireceğiz. Ne yapılmalı, Antalya’nın neye ihtiyacı var, nasıl değerlendirilmeli ortak akılla kararımızı vereceğiz. Kesinlikle kesinlikle ben yaptım oldu, anlayışı yok. Bütün bir şehir olarak, hep birlikte düşüneceğiz ve hep birlikte planlayacağız. Uygulamayı da hep birlikte yapacağız. Bu alanı akıp geçen zaman içerisinde, halkımıza birlikte kazandırabilmenin mutluluğunu yaşayacağız.”
ATSO BAŞKANI BUDAK, “TARİHİ GÜNLERDEN BİRİ”
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Çetin Osman Budak ise yaptığı konuşmada, “Antalya tarihi günlerinden bir tanesi yaşıyor. Ortak akılla, sivil toplumu yanına aldığı için Hakan Başkanı tebrik ediyorum. Geçtiğimiz yıllarda Antalya’da diyalogun eksik olduğunu vurgulamıştım. 2 yıl boyunca diyalog eksikliğini gidermek için çalışma yaptık. Bugün Antalya’nın konuştuğunu görüyoruz. Birbiriyle diyalog kurabilen bir kent haline geldik” dedi. Dokuma Fabrikası’nın Antalyalıların çocukluğunda hafızasında son derece geniş yer tutmuş bir yer olduğunu belirten Budak, “Antalya hiçbir aile yoktur ki, Dokuma’dan nasiplenmesin. Birçok genç, Dokuma’da çalıştı, evlendi ve çocuk sahibi oldu. O nedenle Antalya’da böyle bir başka etkili bir yer yok. Dokuma alanını tahsis edildikten sonra çok mücadele verildi. Şimdi bugünlere geldik. Hakan Başkanın, diyalogdan yana, istişareyi öne çıkaran bir kişiliği var. Bu kişilik Antalya için bir kazançtır. Dokuma’da kültür ve sanata ağırlık verilmesi, Antalya’yı önemli bir kültür merkezi haline getirme gayretine de katkı verecektir. Ortak akılla bir yerde ne yapılacağına karar vermek her baba yiğidin harcı değildir. 250 dönüm ticari alanın olduğu bir alanla ilgili sivil toplumla bir araya gelip ne yapılacağına karar vermek Antalya için iyi bir örnek, iyi bir başlangıçtır. Bu toplantının, bundan sonra kentle ilgili yapılacak çalışmalarda hem sivil topluma, meslek odalarına hem halka sormadan adım atılamayacağını da bize gösterdi” şeklinde konuştu.
AESOB BAŞKANI SEVİMÇOK, “ÖZÜNE YARAŞIR BİR TOPLANTI”
AESOB Başkanı Abdullah Sevimçok ise Dokuma Fabrikası’nın özüne yaraşır bir toplantı düzenlendiğini kaydederek, şunları söyledi:
”Dokuma, Antalyalıların iştirakiyle kurulmuştu. Rahmetli dedem de Dokuma’nın ortaklarındandı. Birçok Antalyalı Dokuma’nın ortaklarından birisiydi. Dokuma’nın özüne yaraşır bir şekilde, Dokuma yeniden kente kazandırılıyor. Dokuma’da ne yapılacağına, Antalya’nın dinamikleri ve Antalyalılar karar verecek.”
İMO ANTALYA ŞUBE BAŞKANI OĞUZ, “BİRÇOK PROJE TEPKİ ÇEKTİ”
İMO Antalya Şube Başkanı Cem Oğuz da kentte geçmişten günümüze birçok projenin halkın tepkisini alarak, ‘ben yaptım oldu, bitti’ anlayışıyla gerçekleştirildiğini belirtti. Oğuz, “Bu nedenden dolayı Dokuma toplantısı Antalya için tarihi bir gündür. Kent kimliği, kent tarihi olan, geçmişte de ciddi mücadeleler verilerek yapılan yanlış projeden döndürülen bir alanın ortak akılla, ilgili kuruluşların bir araya gelerek örnek bir projeyi ile Antalya’ya yeniden kazandırılacak olması gerçekten çok önemli. Bu kente bundan sonra yapılacak yatırımların aynı şekilde ortak akılla yapılması hepimizin temennisidir. İlk defa ortak aklı bir araya getirerek doğru bir projeyi ortak akılla Antalya kazandırmak için attığı adımdan dolayı Hakan Başkan’a teşekkür ederim” dedi.
ÇANDIR, “GÜZEL BİR PROJE ORTAYA ÇIKACAK”
ATB Başkanı Ali Çandır ise, artık kentte ‘taş üstüne taş koymak’ yeterli bir kavram olmaktan çıktığını ifade ederek şunları kaydetti:
”Dokuma için oluşturulan çalışma komisyonunda görüyoruz ki doğru taşın üstüne, doğru taşı nasıl koyarız arayışının gelişmesi kentimiz için umut verici bir gelişmedir. Dokuma projesi, tüm kent yaşayanlarının talep ettiği ama çok fazla ülkemizde göremediğimiz bir örnek bir çalışma olacak. Tüm birimimizle bu projenin fark yaratıcı özellikler taşıması için çalışacağız. Antalya birlikte hareket ederek yönetme alışkanlığını bir adım daha yaklaştı.Dokuma Antalya’nın nazar boncuğu olan alanlarından bir tanesidir. Her kesimin gayretiyle Antalya yaraşır güzel bir proje ortaya çıkacaktır. “
MO ANTALYA ŞUBE BAŞKAN AYDIN, “BİR DÜNYA PROJESİ”
MO Antalya Şube Başkan Osman Aydın ise, Dokuma’da oluşturulan ortak aklın bir dünya projesi olduğunu belirterek, “Kente bir yapı kazandırmaktan çok, mevut bir yapıyı tarihi kimliği ile korumak gerçekten bir dünya projesidir. Kaleiçi neden yeterince gelişememesi, 1980’den günümüze kadar gelen belediye başkanları, yeterince doğal, kültürel değerlerin korunmasının, geleceğe taşınmasının kent kimliği açısından ne kadar önemli olduğunun yeterince bilincinde olmamasından kaynaklandı. Şimdi Dokuma Antalya’ya kazandırılırken tarihi kültürel değerlerin, kimlikli kentler için ne kadar önemli olduğunu çok iyi bilen Hakan Başkan ile yeni bir projede birlikte olmaktan mutluluk duyduğumu belirtmek isterim” dedi. Dokuma alanında proje elde etme ve uygulama yönteminin Mimarlar Odası’nın bugüne kadar savunduğu şekilde olduğunu belirten Aydın, “Ülkemizde doğal kültürel değerlerin, kamu eliyle korunarak geleceğe taşınması, kent kimliğine, ülke kimliğine önemli bir katkı sağlayacaktır” şeklinde konuştu.
PMO Odası Başkanı Keziban Arıcan da konuşmasında şunları kaydetti:
”Dokuma’nın tarihi güzellikleri ile kent parkı olarak düzenlemesini ve halka açılmak istenmesi önemsiyoruz. Dokuma alanının şehir merkezinin kuzeyinde, ihtiyaç olan kent parkı şeklinde düzenlenmesi önem arz ediyor. Oda olarak her türlü katkıyı sağlayacağız.”
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Dekarı Prof. Sadettin Sarı ise, kültürel değerlerin, peyzajının korunarak Dokuma’nın Antalya kazandırılmasının çok önemli karar olduğunu, Dokuma Projesi’nin Antalya’nın kültür ve sanat alanındaki mekan eksikliğinin giderilmesine önemli bir katkı sağlayacağını söyledi.
Dokuma Komisyonu, Mimarlar Odası, İnşaat Mühendisleri Odası ve Peyzaj Mimarları Odası’ndan ikişer, Antalya Ticaret Odası, Antalya Esnaf ve Sanatkârları Odaları Birliği, Antalya Ticaret Borsası, Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ile Kepez Belediye Meclisi’nde temsil edilen siyasi parti gruplarından da birer temsilciden oluşuyor.
Komisyon, çalışmalarını Dokuma İplik Fabrikası alanında oluşturulan toplantı salonunda gerçekleştirecek.

Haberleri