Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla tarihte yaşanan salgın hastalıkların gündeme gelmesi, 1666 yılında İngiltere'nin Eyam köyünün vebayla mücadelesini ve tecrit uygulamasını hatırlattı.
İngiliz basınındaki haberlere göre, ülkenin orta kesimlerindeki Peak District Milli Parkı sınırları içinde yer alan Eyam köyü sakinleri, 1665-1666 yıllarında meydana gelen veba salgını sırasında karantina kararı alarak bedel ödemek pahasına salgının yayılmasını önledi.
Köy sakinleri, başkent Londra'dan gelen kumaşların içindeki pireler nedeniyle bulaştığı düşünülen hastalığın ülkenin daha da kuzeyine yayılmasını önlemek için 6 ay boyunca kendilerini izole ettiler.
Tecrit kapsamında köye giriş çıkışların durdurulması, gerekli malzemenin köy sınırlarında tedarik edilmesi ve ödenecek madeni paraların, hastalığın bulaşmasını önlemek için sirkede bekletilmesi gibi kararlar alındı.
Salgın sonunda, 700 nüfuslu köyde 250'den fazla kişi hayatını kaybetti. Elizabeth Hancock adlı kadın, sadece sekiz gün içinde kocası ve altı evladını toprağa verdi. Salgın dönemi alınan karar gereği her ailenin kendi ölüsünü gömmesi gerektiği için Hancock, hepsinin mezarını kazmak zorunda kalmıştı.
Tüm bunlara rağmen Eyam köylülerinin karantina önlemi başarıya ulaştı ve Londra'da on binlerce kişinin hayatını kaybetmesine yol açan salgın kontrol altına alındı. Köylülerin kendilerini feda ederek aldıkları önlem sayesinde, en kötü senaryonun yaşanıp, salgının çevredeki Bakewell, Manchester ve Sheffield gibi büyük kentlere ulaşması engellenmiş oldu.
Avrupa'da Kovid-19 salgınından en fazla etkilenen ülkelerden biri olan İngiltere'de, üzerinden 350 yıl geçmesine rağmen Eyam köylülerinin bu uygulaması büyük bir cesaret örneği olarak gösteriliyor.
Eyamlılar, fedakarlık gösteren eski köylülerini anmak için, salgının 200. yılı olan 1866'dan bu yana her yıl ağustos ayının son pazar günü toplanıyor.