Türkiye tek başında AB Komisyonu tarafından belirlenen rakamın yaklaşık 50 katına ev sahipliği yaparken toplantı üstüne toplantı düzenleyip sorunu çözmeye çalışan 28 AB üyesi ülke yine 40 bin rakamına ulaşamadı. Önceki gün AB içişleri ve adalet bakanlarını Lüksemburg’da bir araya getiren toplantıda üye ülkeler yoğun pazarlıkların ardından 32 bin 256 kişi için taahhütte bulundu. Geri kalan yaklaşık 8 bin kişi için pazarlıklar aralıkta sonuçlandırılacak.
AB liderlerinin Komisyon’un önerileri doğrultusunda haziranda aldığı ancak Birlik üyesi ülkelerin neredeyse yarısının itirazı nedeniyle “zorunlu” paylaşımı “gönüllü” paylaşıma çeviren karara rağmen gerekli adımların tam anlamıyla atılmaması özellikle insan hakları örgütleri tarafından sert şekilde eleştiriliyor.
PAZARLIĞA DEVAM
Şu ana kadar kapılarını mültecilere en çok açan ülkeler arasında yer alan Fransa ve Almanya, 40 bin hedefinin yarısına yakını için taahhüt altına girerken Macaristan uygulamaya katılmama kararı aldı.
İspanya, Komisyon’un kendisi için önerdiği sayının yaklaşık dörtte birine yeşil ışık yakarken 40 milyonluk nüfusuyla AB’nin önde gelen ülkeleri arasında yer alan Polonya’nın kabul etme taahhüdünde bulunduğu mülteci sayısı binle sınırlı kaldı. Polonya ve Baltık ülkeleri yüksek sayıda mülteciyi barındırma imkânlarının bulunmadığını net şekilde dile getirirken İspanya İçişleri Bakanı Jorge Fernandez Diaz, ülkesinin yaklaşımını, “Yeniden yerleştirme politikası konusunda çok eleştirimiz var çünkü bir çekim faktörü yaratacak” sözleriyle özetledi. Avusturya, Slovakya ve Slovenya da “sorunlu” ülkeler arasında yer alıyor. Yeniden yerleştirmeye tabi olacak mültecilerin ekimden itibaren İtalya ve Yunanistan’dan diğer ülkelere gönderilmesi öngörülüyor. AB dışındaki kamplarda bulunan 20 bin göçmenin kabulü konusunda ise uzlaşı sağlamak kolay oldu. AB ülkeleri Suriye’ye komşu ülkelerdeki kamplardan 22 bin 504 göçmeni almayı kabul etti.