ABD Özel Harekât Kuvvetleri, DEAŞ kurucusu Ebubekir El Bağdadi'nin giydiği intihar yeleğini patlatmadan önce, Pazar sabahı Suriye'deki bir gece baskınında köşeye sıkıştırdı. Bağdadi'nin intihar yeleğini patlatmasına rağmen, ABD'li komandolar yüz tanıma teknolojisini ve hızlı DNA analizini birleştirerek Bağdadi'nin kimliğini hızlıca doğruladı.
ŞÜPHELİ EŞLEŞMELERİ BELİRLEMEK İÇİN BİR DİZİ EL TARAYICI KULLANILDI
Anında yapılan adli analiz, 2011'de Pakistan'da El Kaide lideri Usame bin Ladin'i öldüren komando saldırısından kaynaklanan belirsizliklerin ele alınması için geliştirilen yeni teknolojilerin ABD Özel Harekât Komutanlığı tarafından kullanılmasıyla ortaya çıktı. Afganistan ve Irak'taki savaşların ilk günlerinden beri ABD kuvvetleri, terör şüphelilerinin yüzlerini, iris desenlerini ve parmak izlerini içeren devasa veritabanları oluşturdu ve tutukluların profilleriyle şüpheli eşleşmeleri için sürekli gelişen bir dizi el tarayıcı kullandı. Son zamanlarda ABD ordusu, teröristleri seslerinin belirlemek için ses verilerini incelemeye başladı.
"GÖRSEL KANITLAR VE DNA TESTLERİNİN BİRLEŞİMİ KİMLİĞİNİ DOĞRULADI"
Bağdadi baskınındaki komandolar, hedefin kimliğini doğrulamak için sadece bu biyometrik imzalara güvenmedi. Beyaz Saray tarafından yapılan açıklamada, "Görsel kanıtların ve DNA testlerinin bir birleşimi, Bağdadi'nin kimliğini doğruladı" ifadelerine yer verildi.
NE OLMUŞTU?
Beyaz Saray'da açıklama yapan ABD Başkanı Donald Trump, Bağdadi'nin ölü ele geçirildiğini tüm dünyaya resmen duyurmuştu. Trump, terör örgütü DEAŞ lideri Bağdadi için, "İntihar yeleğini patlatarak 3 çocuğuyla birlikte öldü" ifadelerini kullanmıştı.
Terör örgütü lideri Bağdadi'nin öldürülmesine ilişkin, "Şiddet ve acıya yol açan bir katil yok edildi." ifadesini kullanan Trump, konuşması şu şekilde sürdürmüştü:
"Bir köpek gibi bir korkak gibi öldü. Artık dünya daha güvenli bir yer. Yaklaşık bir kaç haftadır takip ediyorduk. sürekli fikir değiştiriyordu, sonunda orada olduğunu öğrendik. .Bulunduğu yerde tüneller olduğunu ve biri hariç çıkmaz olduğunu da biliyorduk.O tünelde de kontrol sağlamıştık, 8 helikopterle indik bölgeye. Birçok savaşçı da karadan girdi, bubi tuzakları olduğu için duvarları patlatarak ilerlediler."