Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Musevi, yaptığı yazılı açıklamada, Fransa Dışişleri Bakanlığının eleştirilerine cevap verdi.
Ülkesinin uyguladığı füze programının nükleer silah için tasarlanmadığını dolayısıyla BMGK'nin 2231 sayılı kararına aykırı olmadığını savunan Musevi, söz konusu programın teknolojik gelişme kapsamında İran'ın doğal hakkı olduğunu ileri sürdü.
Musevi, Fransa'nın bu konuda "müdahale anlamına gelen" açıklamasını reddettiklerini ifade etti.
Fransa Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, İran'ın önceki gün başarısızlıkla sonuçlanan "Zafer-1" uydusunu fırlatmasının BMGK'nin 2231 sayılı kararına aykırı olduğu savunularak, Tahran'ın balistik füze programının bölgedeki istikrara zarar verdiği ve Avrupa'nın güvenliğini etkilediğini ileri sürülmüştü. Fransa ayrıca İran'dan bu noktadaki uluslararası taahhütlerine bağlı kalmasını istemişti.
İlk yerli üretim haberleşme uydusunu Şubat 2009'da uzaya gönderen İran, daha sonraki yıllarda uzaya birçok uydu fırlattı ancak bunların uzayda kalma süresi kısa oldu. İran, geçen yıl ocak ayında da yerli üretim bir uyduyu uzaya fırlatmış ancak uydunun yörüngeye yerleştirilme aşaması başarısızlıkla sonuçlanmıştı.
İran'ın doğal kaynaklar ile çevresel ve tarımsal gelişmeleri gözlemleyebilmek amacıyla önceki gece uzaya fırlattığı "Zafer-1" adlı yerli üretim uydusunun istenen hıza ulaşmaması nedeniyle Hint Okyanusu'na düştüğü bildirilmişti.
Dünya'dan 530 kilometre yüksekte yörüngeye yerleştirilmesi hedeflenen "Zafer-1" uydusu "Simorg" uydu taşıyıcı roketle uzaya fırlatılmış ancak başarısızlıkla sonuçlanmıştı. İran'ın kısa sürede "Zafer-2" uydusunu uzaya göndereceği aktarılmıştı.
ABD, İran'ın balistik füze faaliyetlerinin BMGK'nin 2231 sayılı kararına aykırı olduğunu, İran'ın "Orta Doğu ve Avrupa'yı tehdit eden kıtalar arası balistik füze programını uydu faaliyetlerinin arkasına gizlediğini" iddia ediyor. İran ise geliştirilen füzelerin konvansiyonel, uydu faaliyetlerinin de sivil amaçlı olduğunu savunuyor.