İranı Irak sınır kapısında gerginlik

Ülkenin güneyinde Vasıt (Kut) ilindeki Zırbatiye sınır kapısından Erbain merasimleri için gelen yüzlerce İranlı'nın kapıyı kırarak içeri girdiğini gösteren görüntüler sosyal medyada yayımlanmıştı. Ülkede meydana gelen bu olay üzerine "sınır egemenliği haklarına saygısızlık" tartışması alevlendi. Özellikle sosyal medyada çokça dile getirilen ve tepki toplayan bu olay üzerine geç kalmadan açıklama yapmak zorunda kalan sınır güvenliği kontrolünden birinci derecede sorumlu ülkenin İçişleri Bakanlığı, "Erbain" etkinliklerine katılmak için gelen İranlıların, Irak-İran sınır kapısı "Zırbatiye"de yaşanan izdihamın kontrolden çıkmasına neden olan İran'ı resmen suçlamıştı. Bakanlık, ayrıca İran'ın bu konuda "sorumsuz davrandığını" ve sınırdaki durumun kontrolden çıkmaması için üzerine düşen görev ve sorumluluklarını yerine getirmediğini de belirtmişti.


Irak hükümeti de İranlıların sınır ihlaline karşı resmi protesto kararını Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla Tahran'ın Bağdat Büyükelçisine iletmişti. İran Cumhrubaşkanı Yardımcısı İshak Cihangiri'nin sürpriz şekilde Necef ve Kerbela'yı ziyaret ederek, kentteki yetkililer ve Şii dini merci temsilcileriyle krizi ele aldığı ifade edilmişti.

Kanunlara saygılı olmak

Iraklı akademisyen Kadım el-Umran, Irak'ın 2003 sonrası tüm ülkelere kucak açtığını savunarak, "Nizam ve kanun her zaman önemlidir. Bu konuda sokağın ve Aydın kesimin hükümeti uyarması gerekiyor. Aynı zamanda bu şekilde içeri girenlere de bir şeyler hatırlatmak gerekiyor" dedi.

Umran, İranlıların ülke sınır kapısını kırarak içeri girmesinin "rastgele bir durum" olduğunu, devletinin ziyaretçi sayısı ve resmi girişler konusunda adımlarını doğru atması gerektiğini söyleyerek, "Irak'ın sınırları içerisinde ve dışarısında kanunun uygulanması ve buna saygı duyulması şarttır" diye konuştu.

"Hameney'in çocuklarına kim ne diyebilir?"

Başkentin kalabalık nüfusu ve iş yeri potansiyeline sahip Karrada'da 27 yıldır saat tamiri ve satışı yapan esnaf Davud Karim, "İran zaten ülkemizin her karışını yönetiyor. Hameney'in çocuklarına kim ne diyebilir ki?" yorumunda bulunarak, ülkesinin egemenlik haklarının İranlılar tarafından sürekli çiğnendiğini ifade etti.

Bağdat'ın Kraliyet döneminden kalma izlerini taşıyan ve günümüz iktidarları tarafından bakıma muhtaç bırakılan Şii ve Sünni nüfusun bir arada yaşadığı Sadun bölgesi sakini Ebu Zeynep, İranlıların sınırımızı ihlal ederek içeri girme olayının geçen yıl içinde de yaşandığına dikkati çekerek, sınırın çok sayıda İranlı ziyaretçi akınına sahne olacağını bilmesine rağmen hiçbir önlem almayan ve birinci derecede kusurlu davranan tarafın Irak merkezi hükümetinin olduğunu söyledi.

Olayı kınadığını ve yapılanın ülke egemenliğine saygısızlık olduğunu dile getiren Ebu Zeynep'e göre, "Irak hükümeti, ortada kalmış. Ne İran ile konuşabiliyor ne de ziyaretçi akınını engelleyebiliyor."

"Sınır kapısı devleti temsil ediyor"

Nibras el-Araci (26) ise, Hazreti Hüseyin'in tüm Müslümanları temsil ettiğini ve şehadet yıl dönümüyle ilgili ülkesindeki etkinliklerine katılmak isteyen hiç kimseyi engellemek istemediklerini anlatarak, "İranlılar, sınır kapımızı kırarak içeri girdiğini hepimiz izledik. Bu şekilde içeri girilmemeliydi . Biz İran'a bunu yapsaydık tüm İran halkı protesto etmek için ayağa kalkardı. Sınır kapısı girişi ülkeyi ve devleti temsil ediyor. Yapılanlar büyük hataydı ve egemenliğimizin ihlaliydi" ifadelerini kullandı.

Şiilerin yoğunlukta yaşadığı Kazimiyye bölgesinde 32 yıldır lise öğretmenliği yaptığını dile getiren Um Rubab, "İranlıların yaptığına karşı Iraklılık bilinciyle hareket etmemiz lazım. Sınırımızı ihlal eden kim olursa, hangi ırk ve mezhebe mensup olursa olsun ülkemizden çıkarılmalı ve ona resmi giriş yolları gösterilmeli" şeklinde konuştu. 

Dünya Haberleri