Meksika'daki uyuşturucu kartelleri 'Taliban kadar güçlü'

Bu savaşta yaşamını yitirenlerin sayısı tam olarak bilinmiyor. Resmi veriler, 340 binden fazla kişinin öldürüldüğünü gösteriyor.

Ülkede ayrıca 56 yılda 73 bin 201 kişinin kayıp olduğu, 3 bin 978 gizli mezarın tespit edildiği Temmuz 2020'de açıklanmıştı.

Peki Güney Amerika ülkesinin yıllardır güçlü kartellere karşı verdiği mücadelenin içyüzü nasıl?

Birleşik Krallık merkezli tabloid Metro, Meksika'daki uyuşturucu savaşını mercek altına aldı.

Haberde karteller arasındaki savaşın, Guadalajara Karteli'nin lideri Miguel Ángel Félix Gallardo'nun bir ABD ajanına işkence edip öldürdüğü gerekçesiyle 1989'da yakalanmasıyla başladığı yazıldı.

2000'e kadar 70 yıl boyunca Meksika'da iktidarı elinde bulunduran Kurumsal Devrimci Parti'nin (Partido Revolucionario Institucional-PRI) güç kaybetmeye başlaması da karteller arasındaki şiddeti körükledi. Zira yazıda, PRI'ın kartellere göz yumduğu belirtildi.

2006'daysa dönemin Devlet Başkanı Felipe Calderón, kartellere karşı savaş ilan ederek orduyu devreye soktu. Calderón döneminde uyuşturucu ticaretinin en önemli 37 isminden 25'i ya yakalandı ya da öldürüldü. Calderón'un halefi Enrique Pena Nieto da bu mücadeleyi sürdürdü.

Ancak muhalefet, bu savaşın karteller arası çatışmaları körüklediğini ve ortaya çıkan güç mücadelesinde masum insanların arada kaldığını düşünüyordu.

2018'DEKİ SEÇİMİ, SOLCU OBRADOR KAZANDI

Bu şekilde düşünenlerden biri de 2018'de iktidara gelen Andrés Manuel López Obrador.

Uyuşturucu savaşını bitirme sözü veren solcu Obrador, polis reformu ve orduyu sokaklardan çekmek gibi bir stratejiye sahipti. Haberde Obrador'un, savaştan ziyade uyuşturucu sorununun altında yatan sosyo-ekonomik sorunlara odaklanmayı istediği yazıldı.

Ancak Devlet Başkanı, silahlı kuvvetlerin kamu güvenliğini sağlamada rolünü genişletti. Ordu, sivillere yönelik şiddeti önlemek için sokaklarda kalmayı sürdürüyor.

Muhalefet, bir plan olmadan uyuşturucu savaşını sona erdirmeye çalıştığını söyleyerek Obrador'u eleştiriyor. Bu konuda verilen örneklerden biri, El Chapo adıyla bilinen Joaquín Guzmán'ın oğlunun Ekim 2019'da yakalanma süreci.

Babasının yakalanmasının ardından Sinaloa kartelinin lideri konumuna yükselen Ovidio Guzman, Culiacan kentindeki askeri operasyonla gözaltına alınmış ve daha sonra serbest bırakılmıştı.

Kartelin yüzlerce üyesi, Ovidio'nun yakalanmasının ardından kent genelinde güvenlik güçleriyle çatışmıştı. Askerlerin aileleri de olmak üzere siviller rehin alınmıştı.

Obrador ise "Halkı daha fazla tehlikeye atmamak için operasyonun sonlandırılması ve zanlının serbest bırakılması emrini verdim" demişti.

Öte yandan karteller arası mücadele de bütün şiddetiyle sürüyor. Gruplar, milyarlarca dolar değerindeki uyuşturucu ticaretinden en büyük dilimi kapabilmek için birbiriyle kapışıyor.

Metro, uyuşturucu savaşının merkezlerinden Michoacán eyaletinde, Meksika'nın en güçlü ve en şiddetli suç örgütü olarak kabul edilen Jalisco'yla yerel bir grup arasındaki mücadelede siperlerin kazıldığını, keskin nişancıların yer aldığını ve zırhlı araçların konuşlandırıldığını bildirdi.

Bu tür suç örgütleri, yetkililere ve polislere rüşvet vererek ve onları korkutarak kendilerine boyun eğdiriyor. Ülkede gazeteciler, politikacılar ve masum siviller, kartellerin saldırısıyla yaşamlarını yitiriyor.

2020'de 34 bin 554 cinayetin işlendiği ülkede bu sayı geçen sene 33 bin 308'e düştü.

Uluslararası sivil toplum kuruluşu olan Silahlı Çatışma Yeri ve Olay Verileri Projesi, bu yılın ilk ayında uyuşturucu savaşlarıyla bağlantılı olarak 614 ölümün gerçekleştirdiğini bildirdi.

Meksika hükümeti, bu sayının önceki yıllara oranla düşük olduğunu vurgulayarak stratejilerinin başarısının kanıtı olarak görüyor.

"TALİBAN KADAR GÜÇLÜLER"

Ancak ABD merkezli Brookings Enstitüsü'nde görev yapan uluslararası suç uzmanı Vanda Felbab-Brown, bu görüşe şüpheyle yaklaştığını söyledi.

"Şiddette herhangi bir azalmaya ben 'narkotik barışı' diyorum" ifadesini kullanan uzman, bu durumun geçici olduğunu savundu:

"Bu istikrar dönemleri, suç örgütlerinin takdirinde. Yani herhangi bir politikanın etkili olması sebebiyle ortaya çıkmıyor. Son zamanlarda cinayet oranının düşmesi tesadüfi… Bu, kalıcı değil."

Felbab-Brown, kartellerin operasyon gücünün "Taliban kadar çok" olduğunu öne sürdü:

"Bütün bir şehri ele geçirebiliyorlar. Halkı kendi bölgelerinden çıkarmak için insansız hava araçları kullanıyorlar."

Uyuşturucu savaşında bu yılın en önemli noktalarından biri, El Chapo'nun karteliyle Jalisco arasında süren kan davası.

Felbab-Brown, Obrador'un "suç örgütlerinin sorunları kendilerinin çözmesini tercih ettiğini" iddia etti. Ancak kartellerin bunu yapma kapasitesinin olmadığını savundu.

Kaynak: Independent Türkçe

Dünya Haberleri