ABD'nin Irak ve Suriye'de geniş toprak parçalarını kontrol eden cihatçı örgüt IŞİD'e karşı yürüttüğü mücadelenin etkinliği tartışılıyor.
Amerikan basınında hava saldırılarının bir yılı doldurmasına karşı IŞİD'in niye halen geriletilemediği sorgulanırken istihbarat örgütlerinin çalışma biçimine dair çarpıcı bir iddia ortaya atıldı. New York Times gazetesinin haberine göre, Askeri İstihbarat Ajansı (DIA) bünyesinde çalışan en az bir sivil, istihbarat değerlendirmelerinin 'çarptırıldığını' öne sürdü.
17 farklı ajans
Amerikan federal hükümeti bünyesindeki 17 istihbarat ajansının analitik değerlendirmelerinin 'belli bir kitle, ajanda ya da siyasi görüş' doğrultusunda çarptırılması yasak. Fakat iddiaya göre askeri istihbarat yetkilileri IŞİD'e karşı savaşın iyi gittiği izlenimini yaratmak için istihbarat değerlendirmelerinde dürüst davranmadı.
Başkan Barack Obama ve diğer karar alıcılara sunulan raporların sonuç bölümlerinde CENTCOM'dan (Kara Harekatları için Ana Komuta Merkezi) askeri sorumlular, bilgiler üzerinde 'oynuyor'. 17 ajansın çalışmalarını koordine eden Ulusal İstihbarat Direktörlüğü içerisinde görevli bir genel müfettiş ihbar üzerine soruşturma başlattı. Adı açıklanmayan yetkililer, raporların değişikliğe uğrayıp uğramadığı veya kimin sorumlu olup olmadığının bilinmediğinin altını çizdi. 11 Eylül saldırılarından sonra Amerikan istihbarat analistleri Washington DC'deki merkez görevlerden yurtdışındaki bürolara yoğun biçimde atanmıştı.
'IŞİD kaybediyor'
Hava saldırılarına rağmen Irak'ta Musul ve Ramadi gibi önemli şehirlerin geri alınamaması, IŞİD'le mücadele stratejisinin sorgulanmasını beraberinde getiriyordu. Obama yönetiminin IŞİD karşıtı koalisyon için özel temsilcisi John Allen geçtiğimiz ay "IŞİD kaybediyor" ifadelerini kullanmıştı. Geçtiğimiz hafta da Savunma Bakanı Ashton Carter, 'zaman alacağını ve zor olacağını' belirtse de "IŞİD'i yeneceğimize ve doğru stratejiyle sahip olduğumuza güvenim tam" demişti. Amerikan istihbarat örgütleri; IŞİD, Orta Asya ve Kuzey Afrika'da faaliyetleri biat ilan eden örgütler ve kendi yayılmasıyla genişletirken 'hafif biçimde zayıfladığını' öne sürmüştü.