ABD basınına göre, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz’in kardeşi Ahmed bin Abdulaziz (Prens Ahmed) ile ev hapsinde tutulan eski veliaht prens Muhammed bin Nayif ve kardeşi Prens Navaf bin Nayif, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın (34) emri ile tutuklandı. Sözkonusu isimlere yönelik baskın, yüzü maskeli ve siyah giyimli kraliyet mahkemesi muhafızları tarafından cuma sabahı gerçekleştirildi. Wall Street Journal (WSJ) tutuklama sebebinin ‘darbe girişimi ve vatana ihanet’ olduğunu öne sürdü. Yaşlı kralın oğlu Prens Muhammed’in bu tutuklamalar ile gücünü daha da pekiştirdiğine dikkat çekildi.
Cuma günü gözaltına alınan Muhammed bin Nayif, 2017 yılına kadar veliaht prenslik görevindeydi. ABD ile iyi ilişkileri olan ancak 2015’te Kral Selman’ın tahta çıkmasından sonra yetkileri daralan Prens Nayif’in devlet içinde hâlâ önemli bir nüfuzunun olduğu biliniyor. Prens Ahmed ise Prens Muhammed bin Selman’ın göreve gelmesinden bu yana genel olarak siyasetten kaçınıyor. Ancak 2018 yılında Londra’daki evinin önünde kraliyet karşıtı açıklamalarından dolayı ülkesine çağrılmış ve sonrasında Prens Ahmed sessizliğini korumuştu.
2017’DE NE OLDU?
Kral Selman’ın 2015’te tahta çıkması üzerine 31 yaşındaki oğlu Prens Muhammed bin Selman, 2017’de ‘sessiz saray darbesi’ ile yeni veliaht ilan edilmişti. Sonrasında onlarca kişi yolsuzluk iddiasıyla Ritz Carlton otelinde haftalarca zorla tutulmuştu. Görevinden azledilmesinin ardından Cidde kentindeki sarayına dönen Muhammed bin Nayif’in sadık korumaları da değiştirilmiş, yerine Veliaht Prens’in adamları getirilmişti. Prens Nayif’e yönelik uygulanan tedbirlerin ‘olası bir muhalefeti’ bastırma amaçlı olduğu konuşulmuştu. O tarihten beri etkisi sürekli kısıtlanmaya çalışılan Nayif üç yıl aradan sonra ‘darbe hazırlığı’ suçlamasıyla yeniden hedef tahtasına oturtuldu.
TAHT KAVGALARI
Kısaca ‘MBS’ diye anılan Veliaht Prens, 2017’de bu göreve geldiğinden beri Ortadoğu’nun önemli aktörlerden biri olarak gündemde kalmayı başardı. Suudi Arabistan’ın petrole bağımlılığını azaltırken uluslararası kabul gören bir ülkeye dönüştürmeye çalışan genç veliaht, Yemen’de çokça eleştirilen Suudi askeri müdahalesi ve İstanbul’da Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesiyle itibar kaybına uğrasa da ipleri sıkı tutmaya devam ediyor. Son tutuklamalar da 84 yaşındaki babası ölmeden önce siyasi konumunu güçlendirmeye yönelik manevralar olarak değerlendiriliyor.