ABD Başkanı Joe Biden ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Rusya ve Ukrayna arasındaki artan gerilimi görüşmek üzere Beyaz Saray'da bir araya geldikten sonra ortak bir basın toplantısı düzenledi. İkili yaptıkları ortak açıklamada, müttefiklerin birlik içinde hareket ettiğini belirterek, Almanya ve ABD'nin krizi çözmek için işbirliğini yaptığını vurguladı.
Basın toplantısını başlatan ABD Başkanı Joe Biden, "Almanya'ya, Doğu Avrupa'daki diğer tüm ortaklarımıza ve Avrupa Birliği'ne bu ortak çabadaki çalışmaları için teşekkür ediyorum" dedi. Biden, "Bugün Almanya ile yakın işbirliğini görüştük. Almanya, bizim en güvenilir ortaklarımızdan biri. Birlikte hareket edeceğiz, birleşik olacağız ve bütün adımları beraber atacağız." dedi.
Biden, "Almanya, ABD ile müttefiklerimiz ve ortaklarımızla birlikte bu duruma diplomatik çözümler getirmek için çalışıyor. Almanya ile diplomasinin tüm tarafların ilerlemesindeki en iyi yol olduğu konusunda hemfikiriz" dedi
"Rusya işgal ederse, NATO hazır"
Rusya'nın, Ukrayna'yı işgal etmesi durumunda NATO'nun harekete geçmeye hazır olduğunu ifade eden Biden, "Rusya ile müzakereleri iyi niyetle sürdürmeye istekli olduğumuzu çok net bir şekilde belirttik. Ancak Rusya Ukrayna'yı işgal etmeyi seçerse, ortaklarımızla beraber hazırız, tüm NATO hazır" dedi.
"Kuzey Akım 2'yi durduracağız"
Biden, Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesi durumunda Rusya'dan Almanya'ya gaz taşıyacak olan bir denizaltı boru hattı olan Kuzey Akım 2'yi durdurma sözü verdi. Biden, “Eğer Rusya işgal ederse, o zaman artık bir Kuzey Akım 2 olmayacak. Buna bir son vereceğiz. Size söz veriyorum, bunu yapacağız" dedi
"Ukrayna'daki ABD vatandaşları ülkeyi terk etmeli"
Biden, Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesi durumuna karşı Ukrayna'daki ABD ülkeyi terk etmesinin "akıllıca" olacağını söyledi. Biden, "şu anda Ukrayna'da bulunan Amerikalıların ülkeyi terk etmeleri bence akıllıca olur. Diplomatik birliklerimizden bahsetmiyorum, orada bulunan Amerikalılardan bahsediyorum"dedi.
"Rusya'ya yüksek bedel ödeyeceği konusunda açık olduk"
Biden ve Scholz, Rusya'nın Ukrayna egemenliğine ve toprak bütünlüğüne karsı ihlal eylemine geçmesi durumunda "hızlı ve ciddi" yaptırımların uygulanacağına dikkat çekti. Almaya Başbakanı Scholz, "Çok zor bir durumdayız. Ukrayna'ya yönelik askeri bir tehdit var ve buna sessiz kalamayız. Ukrayna sınırında çok sayıda asker görüyoruz ve bu Avrupa güvenliği için ciddi bir tehdit. Bu yüzden birlikte hareket etmemiz ve birlikte durmamız önemli. Bunun için ne gerekiyorsa birlikte yapacağız" dedi
Scholz, "Biz tek ses olmaya ve işbirliğimizi sürdürmeye devam ediyoruz. Ukrayna'ya karşı bir askeri saldırı olursa Rusya için üzerinde birlikte kararlaştırdığımız, yüksek bedellerin olacağını çok net bir şekilde belirttik" ifadelerini kullandı.
Sczholz, Biden ile yüksek bedeller konusunda hem fikir olduğunu belirterek, “Başkan Putin'e karşı ile hem telefonda hem de şahsen çok açık sözlü oldum. Şimdiye kadar uygulanmamış en ağır ekonomik yaptırımları uygulayacağız" dedi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin; "Ukrayna'nın, Kırım'ı askeri yollarla geri almasına izin vermeyeceğiz"
Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron'u, Moskova'da ağırlayan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna'nın, Kırım'ı geri almak için askeri yollara başvurmasının savaşa neden olabileceğini söyledi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna'daki kriz ve kendilerinin ABD ve NATO'ya sunduğu güvenlik garantileri başlıklarını ele almak için Kremlin Sarayı'nda, Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron'u ağırladı. Paris'ten akşam saatlerine doğru uçağıyla Moskova'ya ulaşan Macron havaalanında yaklaşık yarım saat bekledikten sonra Kremlin Sarayı'na geçti. Putin tarafından karşılanan Macron ardından toplantının yapılacağı salona alındı. Birebir formatta gerçekleşen görüşmeden önce Putin ve Macron gazetecilere kısa açıklamalarda bulundu. TSİ 18:33'te başlayan toplantıda liderlerin birlikte yemek yiyerek istişarelere devam ettiği öğrenilirken 5 saati aşkın süren toplantının ardından Putin ve Macron ortak basın toplantısına geçti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin basın toplantısında ilk sözü alan lider olurken yine hedefinde batılı ülkeler ve NATO oldu. Rus ordusunun Ukrayna sınırına konuşlanması ve tatbikatlar yapmasını eleştiren batılı ülkelere ve NATO'ya sert tepki gösteren Putin, "Askeri altyapılarını sınırlarımıza kadar yaklaştıran NATO ve üye devletler, silahlı kuvvetlerimizi nereye ve nasıl yerleştireceğimiz konusunda bize ders vermeye kalkıyor. Rus birliklerinin kendi topraklarındaki eylemleri "Ukrayna'ya karşı Rus tehdidi" olarak sunuluyor" dedi.
"NATO üyeleri Ukrayna'ya silah pompalamaya devam ediyor"
Sözlerinin devamında NATO üyelerini suçlayıcı ifadeler kullanmayı sürdüren Putin, üye ülkelerin Ukrayna'ya yaptıkları silah sevkiyatlarını eleştirerek, "NATO üyesi ülkeler tarafından modern silahların sevkiyatına devam ediliyor ve Ukrayna ordusunun modernizasyonu için önemli ölçüde mali kaynaklar ayırmaya devam ediyor. Elbette bu konuları cumhurbaşkanıyla 6 saate yakın bir süre konuştuk" ifadelerini kullandı. Putin birçok kez dile getirdiği NATO'nun kendilerini düşman olarak gördüğü sözlerini yineleyerek, "NATO'nun eylem planında Rusya düşman olarak görülüyor" şeklinde konuştu.
"Kiev, Minsk anlaşmalarını ortadan kaldırmayı amaçlıyor"
NATO'nun yanı sıra Ukrayna'yı da hedef alan sözler kullanan Putin, Kiev yönetiminin Minsk anlaşmalarını ortadan kaldırmayı amaçladığını iddia ederek, "Kiev'in mevcut yönetiminin Minsk anlaşmalarını feshetmek için bir yol çizdiği kanaatindeyim. Anayasa reformu, genel af, yerel seçimler ve özel statünün yasallaşması gibi temel konularda bir ilerleme yok" derken Minsk'te imzalanan 'Steinmeier formülü'nün hala önemli bir yer edinemediğini belirtti. Putin ayrıca Macron'un, Kiev'e yapacağı ziyareti hatırlatarak burada kendisinin zorlu bir görüşme beklediğini söyledi.
"Ukrayna'nın, Kırım'ı askeri yollarla geri almasına izin vermeyeceğiz"
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna'nın, Kırım'ı geri almak için askeri yollara başvurması durumunda NATO ile savaşabileceklerini ima ederek, "Fransa dahil Avrupa ülkeleri Kırım'ın, Ukrayna topraklarına ait olduğuna inanıyor, bizde buranın Rusya Federasyonu'nın bir parçası olduğuna inanıyoruz. Ukrayna doktorinlerine göre eğer bu durum askeri operasyonlarla değiştirilmeye kalkılırsa Rusya ile NATO arasında bir çatışma olacaktır. NATO ile savaşa mı gireceğiz?" dedi. Kırım konusunda Batı'ya gözdağı veren Putin yine aynı cümleyi vurgulayarak, "Rusya ile savaşmak mı istiyorsunuz?" sözlerini kullanarak, "Ukrayna NATO'ya katılır ve Kırım'ı döndürmeye çalışırsa, Avrupa ülkeleri otomatik olarak savaşa sürüklenecek ve bunun kazananı olmayacak" şeklinde konuştu.
"Poroşenko'ya sığınma hakkı vermeye hazırız"
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Zelensky'den önceki Ukrayna Devlet Başkanı Pedro Poroşenko'un ülkesinde baskı altında tutulmasının altını çizerek önemli ifadeler kullandı. Poroşenko'nun, Moskova yanlısı iktidarı devirerek yönetimi ele geçirdiğini hatırlatan ve şimdi kendisinin aynı duruma düştüğünü ima eden Putin, "Onun Minsk anlaşmalarını imzaladığı ima edilerek ihanetle suçlanıyor. Evet anlaşmaları imzaladı. Ne olmuş? Bütün ülke ve güvenlik konseyi bunu kabul etti. Poroşenko'ya insani nedenlerden dolayı siyasi sığınma hakkı vermeye hazırız. Ben şaka yapmıyorum. Gerçekten politikasını sevdiğimiz veya beğendiğiniz için değil, insani nedenlerden dolayı" diye konuştu.
"Bunun diyaloğumuzun sonu olduğunu düşünmüyorum"
Rusya'nın, ABD ve NATO'ya sunduğu güvenlik garantileri konusunda düşüncelerini dile getiren Putin, NATO'nun, Sovyetler Birliği'ne karşı kurulduğunu fakat 1997 yılından sonra Rusya'ya karşı tavır alarak genişlemesini sürdürdüğünü anlatarak gelinen süreçte bu adımları kendileri için tehdit olarak gördüklerini söyledi. Kendilerinin sunduğu güvenlik garantileri taslağına çekimser yaklaşan NATO ve ABD ile bu konuda diyaloğu sürdürmek istediklerini vurgulayan Putin, "Bunun diyaloğumuzun sonu olduğunu düşünmüyorum" şeklinde konuştu. Öte yandan Rus paralı asker grubu olarak bilinen Wagner'in, Mali'deki varlığına dair gelen eleştirilere cevap veren Putin, "Mali'deki yetkililer, Wagner özel güvenlik şirketine devlet düzeyinde davette bulundu, Rus makamlarını buna itiraz edeceği bir durum yok" dedi.