ABD Temsilciler Meclisi’nin Türkiye aleyhine iki tasarıyı onaylamasının ardından, süreci Milliyet’e değerlendiren diplomatik kaynaklar, ne Türkiye’nin ne de ABD’nin müttefiklik ruhunu kaybetmek istemediğini vurguladı. Kaynaklar; yasa tasarısının ABD Senatosu’ndan geçmesi durumunda, ABD Başkanı Donald Trump’ın tasarıyı masada bekleteceğini düşünüyor.
ABD Temsilciler Meclisi’nde Barış Pınarı Harekâtı gerekçe gösterilerek Türkiye’ye yaptırım uygulanmasını öngören yasa tasarısı ve 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanıyan karar tasarısı aynı gün oylandı. Karar tasarısı tavsiye niteliği taşırken, yasa tasarısının uygulamaya geçirilebilmesi için önce Senato’dan, son aşamada da ABD Başkanı Trump’ın onayından geçmesi şart. Başkan üçte iki çoğunlukla önüne gelen bir tasarıyı veto ederse tasarı kongrede yeniden oylanıyor. Yine üçte iki çoğunluk sağlanırsa bu kez başkana gitmeden yasa çıkmış oluyor.
ABD Temsilciler Meclisi’nden aynı gün Türkiye aleyhine iki tasarının geçmesi sonrasında, 30 Ekim’de ABD’nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield, Dışişleri Bakanlığı’na çağrılmıştı. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Satterfield ve Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin toplantısı oldukça gergin geçti. Ancak taraflar görüşmede müttefiklik ruhunu kaybetmek istemedi.
ABD Temsilciler Meclisi’nde kabul edilen tasarıların uygulamaya geçirilip geçirilmeyeceği sorusu üzerine kaynaklar, “Yasa tasarısı ABD Senatosu’ndan geçerse, ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Başkanlık seçimlerinin yaklaşması sebebiyle tasarıyı masada bekleteceği düşüncesindeyiz. Süreç uzasa da son aşamada bu tasarının geçmeyeceğini tahmin ediyoruz. Trump, Türkiye ile müttefikliği bitirmeyi göze alamaz. İkili ilişkiler güllük gülistanlık değil, önceliğimiz serbest ticaret hacmini artırmak, problemleri değil” değerlendirmesi yaptı.