Tüm dünyada barış olsun

Oğlunu öldüren genci idam sehpasında affederek hafızalara kazınan İranlı Samareh Ali Nezhad, 1 Eylül Barış Günü için geldiği İstanbul'da yaşadıklarını anlattı.

İran'ın Royan kasabasında 7 yıl önce çıkan sokak kavgasında, 18 yaşındaki Abdullah Hüseyinzade, Bilal Abdullal tarafından bıçaklanarak öldürüldü. 7 yıl süren davanın sonunda Bilal için kısas cezası uygun görüldü. Abdullal'ın idam sehpasında altındaki tabureyi bir aile bireyi iterek ölmesine neden olacaktı. Nezhad mahkemenin kararına başta sevindi. İdam günü geldiğinde ise her şey değişti. Nezhad, oğlunun katilini nasıl affettiğini şöyle anlattı:

'Cinayet çözmüyor'

"İdam gerçekleşeceği gün psikolojim çok kötüydü. Sinirden ellerim titriyordu. Kimse benim kapalı kapılar arkasında 7 yıl neler yaşadığımı bilmiyordu. Ne acılar çektim, nasıl içim parçalandı... Oradaki annelere dedim ki, 'Belki de o çocuğun annesini düşünerek burada toplandınız ama benim neler çektiğimi bilmiyorsunuz. Çok acı çektim' dedim. Daha sonra gençlere döndüm ve onlara da, 'Belki sinirlenebilirsin, kavgalara karışabilirsiniz fakat ne olursa olsun kavga anında elinizde öldürücü, sivri, keskin şeyler bulunmasın. Sakın o kişiyi öldürmekle olayın çözüleceği yanılgısına düşmeyin' dedim

. Ardından onun yanına gittim. Orada bana, 'Beni affet' diye yalvardı. Çok gergin ve stersliydim, 'Sen benim oğlumu öldürdüğünde beni düşünmüş, bana acımış mıydın' dedim. Ve kuvvetli bir Tokat attım. Sonra eşime döndüm ve 'Affedelim' dedim. Çocuğun idam sehpasına eşimin tekmeyi atması gerekiyordu. Ona döndü ve dedi ki, 'Bak tekmeyi vurursam öbür dünyaya gideceksin, ölüme o kadar yakınsın ama bunu yapmıyorum.' Ardından, 'Boynundan ipi çıkaralım' dedim."

'Keşke hapiste ölse'

Nezhad'a bu defa o öfkenin nasıl merhamete dönüştüğünü sorduğumuzda ise şu cevabı verdi:
"Aslında oraya gelene kadar içimde büyük bir öfke vardı. Fakat oraya geldiğim anda sanırım Allah'ın bana bir lütfu idi bu. Ben Allah bana bu gücü verdi ve ben de onu affetim."

O noktaya gelene kadar her gün öldüğünü söyleyen Nezhad, "Oğlumun katilini affettikten sonra büyük bir huzura kavuştum. Beni üzen bir çok şey sanki o anda yok oldu" dedi. Olay sonrasında oğlunun katili ile hiç görüşmediğini belirten Nezhad, gencin ailesinden ise dolaylı yoldan teşekkür aldığını belirtti. Nezhad, Abdullal'ın babasının ise, "Keşke oğlum hapiste ölse, bu insanlar onu idam sehpasında öldürmek zorunda kalmasa ikinci bir acı yaşamasalar" dediğinin de kendilerine ulaştığını söyledi.

'Tüm dünyada barış olsun'

Yıllar önce 11 yaşındaki oğlunu motor kazasında kaybeden ve ikinci evlat acısını Abdullah'ın ölümüyle yaşayan Nezhad İstanbul'a geçtiğimiz sene Maltepe Belediyesi tarafından "Yılın Annesi" olarak seçildiğinde gelecekti. Fakat sağlığı ve psikolojisinin buna el vermediği için gelemeyen Nezhad, o ödülü evinde ölen oğlunun fotoğrafı ile yan yana baş köşede tuttuğunu söyledi.

Maltepe Belediyesi'nin davetiyle Maltepe'de düzenlenecek "1 Eylül Dünya Barış Günü" etkinliğinde barışın simgesi beyaz güvercinleri uçurmak için eşi Abdolghan Hüseyin ve hayatta kalan tek çocuğu, kızı Fatimah Hüseyin ile Türkiye'ye gelen Nezhad barış için de çağrıda bulundu:

"Bütün dünyada barış olsun, bütün dünyada insanlar huzur içerisinde yaşasınlar. İnsanlar birbirleriyle dostça geçinsinler. Benim en büyük Arzum bu. Ayrıca insan hayatında affetmek durumunda kaldığı bir çok şey oluyor. Eğer bu durumlarda insanın içinde sevgi ağır basarsa o zaman affetmek ön plana çıkıyor." 


Dünya Haberleri