Başbakan Binali Yıldırım tarafından geçtiğimiz günlerde açıklanan 65. Hükümet programında yer alan İran vurgusu Türkiye-İran ilişkilerinin yeni dönemde çok daha hareketli geçeceği beklentilerini artırdı. İki ülke arasında atılması muhtemel adımları değerlendiren uzmanlar, Türkiye ve İran'ın başta enerji olmak üzere farklı alanlardaki yol arkadaşlığının sadece bölgeyi değil Asya ve Avrupa'yı doğrudan etkileyebileceği görüşünde.
Merkezi ABD'de bulunan Uluslararası Enerji Ekonomisi Birliği'nin (IAEE) Başkanı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, İran ve Türkiye'nin her anlamda birbirine çok yakın iki ülke olduğunu hatırlatarak, bu yakınlığın doğru bir şekilde değerlendirilmesi halinde enerjide güç dengelerinin Türkiye-İran lehine değişebileceği söyledi.
“İRAN VE TÜRKİYE ÖNDERLİĞİNDE YENİ BÖLGESEL OLUŞUM”
Ambargonun kaldırılmasının ardından İran'da düzenlenen ilk uluslararası enerji konferansına katılmak üzere İran Enerji Bakanlığı'nın özel konuğu olarak Tahran'a giden IAEE Başkanı Prof. Dr. Kumbaroğlu, “İran temaslarım kapsamında enerji çevrelerinin önde gelen isimleriyle çok önemli görüşmeler gerçekleştirdik. Sayın Başbakanımızın hükümet programında yaptığı İran vurgusu enerji ve ekonomi çevrelerinde olumlu yankı bulmuş. Görüştüğümüz heyetlerin hepsinde özellikle enerji alanında işbirliğine dair beklenti en üst seviyede” dedi.
“İKİ ÜLKE ARASINDA ORTAK ÇALIŞMA GRUBU KURULUYOR!”
Türkiye ve İran'ın AB'nin kilit ülkeleri Almanya-Fransa sinerjisini yakalayabilecek düzeyde potansiyellerinin olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Kumbaroğlu, şöyle devam etti: “İki ülke arasında tarihi, coğrafi, kültürel ve dini bağlar bizi birbirimize kenetlemeli. Siyasi ve mezhepsel görüş farklılıkları İran ile atılacak ortak adımların önünde engel teşkil etmesinin önüne geçmeliyiz. Ambargo nedeniyle yıllarca petrol ihracatı kısıtlanan İran'ın şimdi üretim artışını kısıtlamasının istenmesini haksızlık olarak görüyorum. Yeni dönem bize net bir şekilde gösteriyor ki OPEC petrol fiyatları üzerindeki hakim gücünü yitirdi. Bu dönemde Türkiye ve İran'ın öncülüğünde enerjide yeni bir bölgesel oluşum kurulabilir. Konferanstaki konuşmamda gündeme getirdiğim bu öneri üzerine İranlı yetkililer bizi Enerji Şartı Genel Sekreteri Urban Rusnak ile özel bir toplantıya davet ettiler. Türkiye'nin de taraf olduğu Uluslararası Enerji Şartı sürecine katılmayı değerlendiren İranlı yetkililerle birlikte bir çalıştay düzenlenmesi ve ortak bir çalışma grubu oluşturulmasını kararlaştırdık. Bu yeni oluşumun ilk adımlarını her iki ülkenin enerji ekonomisi dernekleri üzerinden atacağız. Buradan oldukça umutlu ayrılıyorum. Yeni hükümet programındaki vizyon doğrultusunda Türkiye tarafında da yapıcı adımların hızla atılacağına inanıyorum.”