Çalışma hayatının en önemli sorunlarından biri olan çocuk işçiliği; "Çoğu kez çocukları çocukluklarını yaşamaktan alıkoyan, potansiyellerini ve saygınlıklarını eksilten, fiziksel ve zihinsel gelişimleri açısından zararlı işler" olarak tanımlanıyor.
ILO tarafından hazırlanan "Çocuk İşçiliği Küresel Tahminler Raporu"na göre, tüm dünyada 73 milyonu "tehlikeli" işlerde olmak üzere halen 152 milyon çocuk işçinin -her 10 çocuktan biri- olduğu dikkati çekiyor. Bu çocukların 88 milyonu erkek, 64 milyonu ise kızdan oluşuyor.
Afrika bölgesel yoğunluk bakımından yüzde 19,6 oranı ile çocuk işçiliğinin en yoğun olduğu bölge oldu. Afrika'yı sırasıyla yüzde 7,4 ile Asya ve Pasifik bölgesi, yüzde 5,3 ile Amerika, yüzde 4,1 ile Avrupa ve yüzde 2,9 ile Orta Asya ve Arap ülkeleri izledi.
Sektörel dağılıma bakıldığında çocuk işçiler yüzde 70,9 oranında tarım sektöründe, yüzde 17,2 oranında hizmet sektöründe ve yüzde 11,9 oranında sanayide çalışıyor.
Çocuk işçiliğini temel politika alanlarından biri olarak gören ILO, 2025 hedefine yönelik politika ve programlara ilişkin raporunda, çocuk işçiliğinin yasal düzenlemeler ve standartlar, sosyal koruma, eğitim ve insana yakışır iş olanaklarıyla sonlandırılacağına işaret ediyor.
2018, "ÇOCUK İŞÇİLİĞİ VE MÜDAHALE YILI" İLAN EDİLMİŞTİ
Türkiye İstatistik Kurumunca (TÜİK) yapılan, 2012 yılı Çocuk İşgücü Anketine göre Türkiye'de 893 bin çocuk ekonomik faaliyetteydi. Çocuk işçiliğiyle sorunu ortadan kaldırmak için kararlı politikalar uygulayan Türkiye, bu doğrultuda 2018'i "Çocuk İşçiliği ile Mücadele Yılı" ilan etmişti.
Özellikle tarım sektöründe çocuk işçilikle mücadele kapsamında mevsimlik tarım işçilerinin koşullarını iyileştirmek ve kamu hizmetlerinden etkin yararlanmalarını sağlamak ve çocuk işçiliğini önlemeye yönelik "Mevsimlik Tarım İşçileri Projesi"ni (METİP II) uygulayan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, "Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Ulusal Programı"nı (2017-2023) toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla yürütmeyi sürdürüyor.