Libya'daki Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Sözcüsü Muhanned Yunus, silahlı lider Halife Hafter'e bağlı güçlerin yaklaşık bir ay önce başkent Trablus'a başlattığı operasyonun "baskın" niteliğinde olduğunu ancak şimdi durumu kontrol altına aldıklarını belirterek, "Hafter'in Libya'nın geleceğinde yeri yok." dedi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararıyla uluslararası meşruiyete sahip UMH'nin Sözcüsü Yunus, Hafter'in 4 Nisan'da başlattığı Trablus saldırısını AA muhabirine değerlendirdi.
Saldırı başladığında UMH'nin siyasi ayrışmayı sonlandıracak ulusal diyalog konferansına hazırlık yaptığını söyleyen Yunus, "UMH bir barış hazırlığındaydı. Hafter'in saldırısı baskın oldu ama UMH durumu kısa sürede kontrol altına aldı. UMH güçleri, savunmadan şimdi saldırı haline geçiyor." ifadelerini kullandı.
Yunus, Libya'da sivil ve demokratik bir devlet kurma konusunda kararlı tüm gruplarla diyalog kuracaklarını, ancak silah gücüyle darbe yaparak iktidarı elde etmeye çalışan Hafter'i bir "diyalog muhatabı" kabul etmediklerini vurguladı.
Halife Hafter'in geri çekilmesinden söz etmeyen ateşkes çağrılarını reddettiklerini belirten Yunus, "düşmanı yenecek yeni bir saldırıya hazırlandıklarını ve galip geleceklerini" savundu.
"Hükümet Hafter'i darbeci olarak görüyor"
UMH Sözcüsü, Halife Hafter'e atfedilen "Libya Ulusal Ordusu lideri" sıfatını da kabul etmediklerini ve hükümetin şu anda ordunun yeniden düzenlenmesi üzerinde çalıştığını aktardı.
Yunus, "UMH, Hafter'i ulusal ordunun komutanı değil daha ziyade silahlı grupların başındaki darbeci bir savaş beyi sayıyor. Hafter'in Libya'nın geleceğinde yeri yok." diye konuştu.
Hafter'in, ismini vermediği ülkelerden yüksek düzeyde askeri, mali destek gördüğü, bu ülkelerden son teknoloji silahlar tedarik ettiğine işaret eden Yunus, buna rağmen UMH güçlerinin Halife Hafter'i Libyalılar için bir artık tehdit oluşturmayacak şekilde hezimete uğratacağını söyledi.
Yunus, UMH'ye bağlı güçlerin son dönemde Hafter'in tedarik hatlarını kestiğini, bu sayede Hafter'in ilerleyişini durdurduğunu dile getirdi.
"Hafter'in savaş suçlarını kaydediyoruz"
UMH Sözcüsü ayrıca, "Halife Hafter'in işlediği savaş suçlarını kaydediyoruz. Bunları dosya haline getirerek Uluslararası Ceza Mahkemesine sunacağız." bilgisini paylaştı.
Yunus, UMH'nin Türkiye ile ilişkileri hakkında şunları söyledi:
"Türkiye, BM Güvenlik Konseyi'nin kararları doğrultusunda UMH'yi tanıyor. Bu nedenle duruşu net, her zaman askeri darbelerin karşısında meşruiyeti, sivil devleti destekler konumda."
"Gazetecilere saldırı kabul edilemez"
İsrail'in Anadolu Ajansının Gazze ofisine saldırısını da değerlendiren Yunus, "Gazetecilere saldırı hangi koşulda olursa olsun kabul edilemez. Uluslararası yasaların ve teamüllerin ihlaline hiçbir zaman göz yumulamaz." dedi.
Hafter milislerinin de gazetecileri hedef aldığına işaret eden Yunus, Libyalı iki gazeteci Muhammed el-Karac ve Muhammed eş-Şeybani'nin alıkonulduğunu hatırlattı.
Libya'daki çatışmalar
General Halife Hafter, başkent Trablus'u ele geçirmek için 4 Nisan'da saldırı emri vermiş, bunun üzerine UMH birlikleri de Burkan el-Gadab operasyonunu başlatmıştı.
Hafter'e bağlı güçler ilk günlerde hızla ilerleyerek Giryan, Sabrata, Surman ve Terhune gibi kentleri ele geçirdi. Ancak UMH'ye bağlı birlikler başlattıkları karşı operasyonlarla, Trablus Havalimanı, Ayn Zara, Hillet el-Furcan, Vadi er-Rabi ve Kasr ben Gaşir gibi bölgeleri Hafter güçlerinin elinden almayı başardı.
Trablus ve çevresinde yaklaşık bir aydır süren çatışmalarda Dünya Sağlık Örgütünün açıklamasına göre 440'tan fazla kişi hayatını kaybetti.