Dünyanın en akıllı adamı ünvanı iddiasıyla tüm Türkiye’de tanınan ünlü kişisel gelişim uzmanı Erdal Demirkıran, “Osmanlıca’nın öğretilmesinin önemli bir hizmet olacağını düşünüyorum” dedi.
Son çıkan ’Tüm kadınlar aptaldır sen hariç’ kitabının imza galası için Malatya’ya giderek, Deniz Kitabevi’nde sevenleriyle buluşan Erdal Demirkıran, basın mensuplarının sorularını da cevaplandırdı. Osmanlıca tartışmaları konusundaki soru üzerine Demirkıran şunları söyledi:
“Benim çocukluğum Almanya’da geçti, orada hem İngilizce hem de Fransızca öğrenmiştim. 4 ve 5’inci sınıflarda öğrenmiştim. Benim anlamadığım nokta toptancılık. Ben toptancılığa karşıyım. Hangi konuda toptancılık olursa ona karşıyım. Yani hükümeti sevmeyenler, ne yaparsa yapsın karşı çıkıyor. Sevenler de ne yaparsa yapsın kabul ediyor. Hizipleşme olduğu zaman yok cemaatler şöyle, yok böyle diye toptan bir yargılama var. Toptan hepsi bir kalemde ret ediliyor. Bu durumu yanlış görüyorum. Yapılan güzel hizmetlerden bir tanesidir. Osmanlıca bizim bilmediğimiz bir dil. Bu bir dildir, öğrenmek de yanlış bir durum değildir. Dünyadaki diğer insanların kendi kültürlerini öğrenmek için ne kadar çaba harcadıklarını bilmek gerekiyor. Osmanlıca’nın öğretilmesinin bu noktada önemli bir hizmet olacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Osmanlıcanın öğrenilmesinin Türk edebiyat dünyasına çok önemli katkısı olacağını belirten Dermirkıran, şunları kaydetti:
“Bizim şu anda okuyamadığımız binlerce eser var. Osmanlıca’ya karşı çıkan bir grup da harf inkılabına karşı çıkanlar. Hem niye Türkçeye döndük diyorlar hem de Osmanlıca dersi konulmasın diyorlar. Bu çok saçma bir durumdur. Bu Osmanlı’ya matbaanın ne kadar geç geldiğini söyleyip, ondan sonra da köprüye, havaalanına karşı çıkılıyor. İnsanımızın bir takım yenilikleri de hazmederek kabul etmeleri gerekiyor. Ben sizi sevmeyebilirim ama yaptığınız yenilik hakikaten işe yarıyorsa onu alkışlamak zorundayım. Sadece Osmanlıca değil, Karaman Türkçesi de öğretilmeli. Yunanca da öğrenmeliyiz. Çünkü dünya küçülüyor artık."
Dünyanın en akıllı adamı ünvanı konusunda ise Demirkıran, “Bu bir özgüven geliştirme projesiydi. 23 yaşında başladı. Ne yaparsanız yapın, dile vurduğunuz zaman farklılaşıyor. Mesela ’Aptallar 8 saat uyur’ diye bir kitap yazdım. Aslında kendi uykumu azaltmak için yazmıştım. Kendi uykumu azalttığım yetmediği gibi, okuyucularımın da uykusunu azalttım. Netice itibarıyla ne yaparsak yapalım, yaptığımız şeyler bizim üzerimize oturuyor. Dünyanın en akılı insanı derken aslında bu bir yalandı. Ama bana 13 kitap yazdırdı. 13 orijinal eser yazdırdı, ocak ve şubat ayında çıkacak kitaplarımla 15’e ulaşacak. Benim işime yaradı. Bütün dünya insanlarının işine de yarayacağını düşünüyorum. Amacına da ulaştığını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.