Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Şule Yıldırım, anne ve babaları, çocukların teknolojiyle ilişkileri konusunda uyardı.
Çocukların küçük yaşta teknolojiyle tanıştığını söyleyen Yrd. Doç. Dr. Şule Yıldırım, özellikle bilgisayarın çocukların hayatında önemli bir yer tuttuğunu kaydetti. Bilgisayar başında geçirilen zamanlarda, gelişimi destekleyici diğer aktivitelerden uzak kalındığını hatırlatan Yıldırım, “Bilgisayarların çocuklar üzerindeki pozitif ve negatif etkileri zaman içerisinde ortaya çıkmakta. 4 ana alan üzerinde etkiler gözlenmekte; 1) fiziksel sağlık, 2) bilişsel ve akademik beceri gelişimi, 3) sosyal gelişim ve ilişkiler, 4) gerçeğin algılanması. Fiziksel sağlıkla ilgili düşündüğümüzde uzun süreli bilgisayar kullanımı obezite, nöbet ve el bağlarında incinme riskinde artışla ilişkili bulunmuş. Epileptik çocuklarda bazı bilgisayar oyunları nöbetleri tetikleyebiliyor. Gerçek arkadaşlıklar yerine elektronik arkadaşlar geliştiren çocuk kişilerarası iletişim becerilerinde engellenmiş olabiliyor. Aşırı oyun oynama, özellikle de şiddet içerikli oyunlar sosyal ilişkileri bozabilir ve çocukta agresif davranışlara yol açabilir. Ancak oyun oynamada makul bir süre seçilirse bu hem arkadaş ilişkilerini hem aile ilişkilerin negatif veya pozitif yönde etkilemez” dedi.
Ailelerin bilgisayar edinme ve çocuklarına kullandırma amacı sorgulandığında genellikle ‘bilgi çağına’ çocuklarını hazırlama ve eğitimsel fırsatlardan faydalanma olarak tanımlandığını söyleyen Yıldırım, “Çoğu aile internet erişimi ile ilgili kaygı duysa da bilgisayar sahibi olmamayı bir dezavantaj olarak görüyor. Ebeveynler çocukların kullanacağı sitelerin çocuğun yaş grubuna uygunluğunu denetlemesi önemli. Çocuklarının teknoloji ile oynaması hem onların gelişimi için gerekli diğer aktiviteleri kısıtlamakta hem de çocukluk döneminin yaşamsal öneme sahip olduğu okuma alışkanlığı olumsuz etkilenmektedir. Bunun dışında akranları ile oynama, oyun kurma, bir müzik enstrümanı çalmadan uzaklaşma gibi sosyal etkileri da göz önünde bulundurmak gerekiyor. Bilgisayar sistemleri çocuklarda gerçekten hayale doğru bir deneyim kaymasına neden olmakta. Elektronik oyunlarla birlikte çocuklar simüle karakterlerle iletişim kurmakta. Özellikle küçük yaş grupları gerçek yaşam ve simülasyon arasında ayrım yapamayabilirler ve kavram kargaşası yaşayabilirler” dedi.
Yıldırım, anne ve babalara şu tavsiyelerde bulundu:
“2 yaş altı çocuklar hiç ekran karşısına geçmemeli. Bunun dışında diğer çocuklar için ise süre toplam 2 saati aşmamalı. Bu süre TV, bilgisayar, tablet gibi tüm teknolojik medyayı kapsamakta. Öncelikler bu teknolojilerle ilgili kendileri de bilgi sahibi olmalılar. Bilgisayar evde mutlaka ortak kullanım alanında bulunsun, çocuğun yatak odasında internet erişimini de olduğu bir ortama terk edilmesi uygun değil. Böylelikle hem online yapılanları hem de kullanım süresi takip edilebilir. İnternette ve telefon ile paylaşılan herşeyin tüm dünyada görülebileceği vurgulanmalı ve mahremiyet paylaşımı ile ilgili dikkat vurgusu verilmeli. Ailelerin de sosyal medya hesabı olsun ve orada çocuğunuzla arkadaş olun ki sizin de bu ortamları kullanmayı bildiğinizi görsün. Ebeveyn kontrol programlarında faydalanılabilir. ‘Sosyal medya bağımlılığı’ denilen durumun farkında olmalı, çocuğun aktiviteleri kaçırması, yemek saatlerini kaçırması, kilo alma veya kilo kaybı, ders başarısında düşüklük uyarıcı olmalı. Bu bulgular varsa mutlaka bir çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanına başvurmalı. Ancak denetim yapılırken sert ve yasaklayıcı bir tutum içinde değil arkadaşça ve konuşarak sorunlar aşılmaya çalışılmalı.”