Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nün tespit ettiği, bazı ilçe milli eğitim müdürlüklerinin de listesini resmi internet sitelerinde yayınladığı iddia edilen 872 çocuk ile ilgili açıklama yapan Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Diyarbakır Şube Sekreteri Sadrettin Kaya, olayın üzerinin kapatılmaması konunun takipçisi olacaklarını belirtti. Kaya, isimleri ve adresleri deşifre edilen öğrenciler ile ailelerine her türlü hukuksal, psikolojik ve sosyal destek sunacaklarını da vurguladı.
Eğitim-Sen Diyarbakır Şubesi’nce, İl Emniyet Müdürlüğü’nün, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yazdığı bir yazı ile çeşitli suçlara ve toplumsal olaylara karışmış, cinsel istismar ile tecavüze uğramış 872 çocuğun listesinin Bağlar ve Yenişehir İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri’nin resmi internet sitesinde tüm kimlik bilgileri ve ev adresleri ile yayınlanmasına ilişkin basın toplantısı gerçekleştirildi. Eğitim-Sen binasında gerçekleştirilen toplantıda konuşan Şube Sekreteri Sadrettin Kaya, söz konusu listenin herkesin ulaşabileceği şekilde sitelerde yer aldığını belirterek, şunları kaydetti:
“Listede toplumsal olaylara katılan, suç işleyen, sokakta çalışmak zorunda bırakılan, intihara teşebbüs etmiş, zorla alıkonulmuş, cinsel istismara ve tecavüze uğramış çocukların isimleri, tüm kimlik bilgileri, anne babalarının adları ve ev adresleriyle birlikte kamuoyuyla paylaşılarak büyük bir utanca imza atılmıştır. Bu listenin emniyetten geldiği gibi yayınlanmasının hiçbir bakımdan kabul edilemeyeceği gibi Diyarbakır Milli Eğitim müdürlüğünün emniyetin yazısını sorgusuz sualsiz yayınlaması ayrı bir skandal olup ilimizde Emniyetin her yazdığını talimat olarak algılandığını göstermektedir. Emniyette çocuk şubede gözlem işlemi yapılan çocuklara ilişkin sosyal hizmet uzmanı ve psikoloğun bulunmaması ayrı bir suç konusu olup aynı zamanda gözaltı işlemlerinin nasıl yapıldığını da göstermektedir.”
“KABUL EDİLEMEZ BİR DURUMDUR”
Çocuğun ruhsal yaşamına ilişkin haklarının yaşama hakkının temel bir unsuru olduğuna dikkat çeken Kaya, “Bu nedenle çocukları hedef haline getirecek, onlara psikolojik baskı anlamına gelecek şekilde fişleme ve teşhir uygulamaları üzerinden çocuğun ruh sağlığını bozucu ve ruhsal bütünlüğüne ilişkin haklarının ihlali çocuğa karşı işlenmiş açık bir suçtur. 30 yıldır süren savaşın toplumda yarattığı travmalar, üretimden koparılan parçalan aileler bu çocukların yaşadığı sorunların asıl nedenlerindendir.
Diyarbakır’da yaşanan söz konusu fişleme, 19. Milli Eğitim Şurası’nda Eğitim-Sen’in bilime ve pedagojiye aykırı olduğu yönündeki bütün itirazlarına rağmen karar altına alınan, ‘suç riski taşıyan çocukların bilgilerinin emniyetten talep edilmesi’ uygulamasının somut bir yansımasıdır. Skandal fişlemenin duyulmasının ardından Bağlar İlçe Milli Eğitim Müdürünün, Bağlar Şube Müdürü ve benzer aynı listeyi yayınlayan Yenişehir İlçe Milli Eğitim Müdürü ve Şube Müdürünün görevinden alınması Milli Eğitim Bakanlığı’nın sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır. Suça karışan ya da istismara uğrayan çocukların böylesine sorumsuz bir şekilde teşhir edilmesi, toplumsal olaylara katılan çocukların potansiyel suçlu olarak gösterilip hedef haline getirilmesi asla kabul edilemez bir durumdur” dedi.
“AİLELERE DESTEK SUNACAĞIZ”
Diyarbakır’da da yaşanan bu skandalın benzerlerinin diğer illerde de olduğunu tahmin etmenin zor olmadığına işaret eden Kaya, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Devlet çocuk yaştan başlayarak bütün yurttaşlarını fişlemekten, çocukları hedef alarak öldürmekten, cezaevlerine doldurmaktan ve çocuk istismarcılarını korumaktan vazgeçmelidir. Şüphelilerin yakalanarak tutuklanmasına, delillerin ilgili yerlerden istenerek toplanmasına ve kamu adına ceza davası açılarak yargılama yapılmasını için gerekli işlemlerin yapılmasını istiyoruz. Konunun kamuoyundaki takipçisi olacağımızı ve alilere her türlü hukuksal, psikolojik ve sosyal destek sunacağımızı kamuoyuyla paylaşıyoruz.”