AÖF mi, Örgün sistem mi?
Anadolu Üniversitesi (AÜ) Açıköğretim Sisteminden sorumlu Rektör Yardımcı Prof. Dr. Yücel Güney, Açıköğretim Fakültesi (AÖF) öğrencisinin örgün öğretimden mezun olan öğrenciyle arasında hiçbir fark olmadığını belirterek, “Örgün öğrenciler ne kadar iş bulma sıkıntısı yaşayacaksa AÖF öğrencileri de o kadar sıkıntı yaşayacak” dedi.
Yaklaşık 1,5 milyon öğrencisi bulunan AÜ Açıköğretim Fakültesi’nden mezun olanların mı yoksa örgün eğitimi tamamlayanların mı daha kolay iş bulacağı konusuna AÜ Açıköğretim Sisteminden Sorumlu Rektör Yardımcı Prof. Dr. Yücel Güney açıklık getirdi. Konuyla alakalı İHA’ya açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Güney, Anadolu Üniversitesi’nin açıköğretim sistemiyle eğitim veren Açıköğretim, İşletme ve İktisat Fakülteleri’nden mezun olan bir öğrenciyle örgün eğitimden mezun olan öğrenci arasında hiçbir farkın bulunmadığına dikkat çekti. “Örgün olarak tabir edilen yüz yüze eğitimden alınmış diplomayla açıköğretim sisteminden alınan diploma arasında hiçbir fark yoktur” diyen Güney, “Aslında bu durum kanunlarımızda da çok açık olarak ifade edilmiştir. O yüzden öğrencilerimiz mezun olduklarında tüm mezunlarla aynı imkâna sahipler. İş bulma konusunda da aynı şekilde yarışa veya sınava girecekler. Aynı şekilde iş imkânına sahip olacaklar. Açıköğretim sisteminin ayrıca öğrencilere bir katkısı daha var. Birey yüz yüze eğitim alırken başka bir alanda da kendisini yetiştirme olanağı elde ediyor. Örneğin inşaat mühendisliği okuyan bir öğrenci açıköğretim sisteminde İşletme bölümüne dâhil olabiliyor. Bir başka deyişle Anadolu Üniversitesi’nin 30 yılı aşkın tecrübesi ile sunduğu eğitim olanaklarından ikinci üniversite kapsamında faydalanan öğrencilerimiz, kendilerini farklılaştırarak kariyer yarışında bir adım öne geçebiliyorlar” dedi.
“AÖF MEZUNLARININ İŞ BULMA KAYGILARI OLMAYACAKTIR”
Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemi mezunlarının iş bulma kaygılarının olmayacağını anlatan Prof. Dr. Güney, şöyle devam etti:
“Örgün öğrenciler ne kadar iş bulma sıkıntısı yaşayacaksa onlar da o kadar sıkıntı yaşayacak. Ben öğrencilerimden şunu rica ediyorum; öğrenim hayatları boyunca bizim kendilerine sunduğumuz basılı kitap, e-öğrenme malzemeleri, etkileşimli e- kitaplar, e-Seminer dersleri ve TV programları gibi çok çeşitli öğrenme malzemelerinden mümkün olduğunca çok yararlansınlar. Artık günümüzde öğrenme sadece okul sıralarında gerçekleşen bir süreç değildir. İş hayatlarında da bilgilerini sürekli güncel tutmaları gerekiyor. Bu nedenle Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemi’yle elde ettikleri bireysel öğrenme alışkanlıklarını devam ettirsinler. Bu anlamda üniversitemiz çok çeşitli olanaklar sunuyor” dedi.