Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) dershanelerle ilgili kararını değerlendiren Avcı, "Şu saate kadar Milli Eğitim Bakanlığına ulaşmış herhangi bir resmi karar yok. AYM’nin gerekçeli, gerekçesiz kararı bize ulaşmış değil. Yargı muhabirleri veya başka mecralar üzerinden bir takım duyumlar dile getiriliyor ve bunun üzerine de pek çok spekülasyon yapılıyor. Kamuoyunun meseleyi doğru değerlendirebilmesi için şunu bilmesinde yarar var: Anayasa Mahkemesi’nde açılan dava 7 maddenin iptali ile ilgiliydi. Bu 7 maddeden hangilerinin, hangi gerekçeyle iptal edildiği, tümüyle mi iptal edildiği, kısmen mi iptal edildiği ve gerekçesinin ne olduğu ortaya çıkmadan yapılacak her türlü yorum spekülasyon olur. Biz sürecin başladığı tarihten beri Anayasa Mahkemesi ve mahkeme üyelerini izam edecek türden yani onları bağlayacak türden herhangi bir açıklama yapmamaya özen gösterdik. Mahkemeye olan saygımız nedeniyle bugüne kadar mahkemede yürütülen görüşmelerle ilgili herhangi bir açıklama yapmadık. Şu anda kamuoyuna yansıyan veya yansıtılan duyumlar da tümüyle bizim dışımızda ve bildiğim kadarıyla da mahkemenin de dışında duyumlardır" ifadelerini kullandı.
Bakan Avcı, şöyle devam etti:
"Mahkeme gerekçeli kararını açıklasın, hangi maddeyle ilgili olarak ne tür gerekçelerle ne karar verdi net olarak görelim. Ondan sonra bu çerçevede Milli Eğitim Bakanlığı olarak ne yapmamız gerektiğini kamuoyuyla da paylaşarak açıklarız. Ama bu aşamada şunu söylemekte yarar var. Asıl dikkat etmemiz, gözetmemiz gereken öğrencilerimiz ve velilerimizdir. Öğrencilerimiz ve velilerimiz müsterih olsunlar. Karar her ne olursa olsun, hangi gerekçeyle verilmiş olursa olsun, çocuklarımızı, gençlerimizi gerek örgün eğitimdeki gerekse okulu bitirmiş, üniveriste sınavlarına girmiş ama istediği bölümü kazanamamış ve dolayısıyla tekrar girmeyi düşünen öğrencilerimiz olsun, örgün öğretimin içindeki ve dışındaki öğrencilerimizin hiçbirini ortada bırakmayız.
1 yıl önce başlattığımız okullarımızda takviye kursları programı var. Bu program tüm hızıyla devam ediyor. İnşallah önümüzdeki Eylül ayından itibaren kayıtları da almaya başlayacağız. Bütün okullarımızda hafta sonlarında devlet okullarında görev yapan öğretmenlerimiz tarafından takviye kursları verildi. Bu yıl hem sayısal hem saat olarak arttırılarak takviye kursları verilmeye devam edilecek. Dolayısıyla hiçbir çocuğumuzun eğitim-öğretimde ihtiyaç duyduğu takviyeden mahrum kalmaması için Milli Eğitim Bakanlığı olarak gerekli tedbirleri aldık, almaya devam ediyoruz. Bundan sonra bu konuyu daha da derinleştirerek ve yaygınlaştırarak devam ettireceğiz. Dolayısıyla öğrencilerimizin, velilerimizin ’Ben okuldaki derslerime takviye olarak nerede takviye kursu alacağım’ gibi bir endişeyi taşımamaları gerekir. Öğretmenlerimizle birlikte bu ihtiyacı karşılıyoruz."