Bize Özgün Koleji'ni tanıtır mısınız?
Özgün koleji 2015 yılında kurulan, geçmişi özel ders ve bireysel çalışmalara dayanan bir okuldur. Özgün okulun kurucuları olarak özel ders çalışmalarımızın temelini 2000’li yılların başında atmaya başladık. Yapılan bu çalışmalarda yüksek başarılar elde edildi, yetiştirdiğimiz öğrencilerimiz ülkemizin en seçkin üniversitelerine yerleştirildi.
Bu ekibin yaptığı çalışmalar, kalitesi ile aile çevrelerinde tanındı, ünlendi ve yayılmaya başlandı ve bize her yıl bu aile çevreleri yüzlerce öğrenciyi referanslı olarak yönlendirdi.
Bu ekibe her yıl yaklaşık 400 öğrenci başvuruyordu ve biz ancak 100 öğrenciyi alabiliyorduk.2015 yılında yapılan bu çalışmaların daha da pekiştirilerek bir okul çatısı altında sürdürülmesine karar verdik. Yılların deneyimi, alanında uzman 50 öğretmen,200 seçkin öğrenci ve kendisine ait bir felsefesi olan Özgün Koleji Bursa’ya hizmet vermektedir.
Sizi diğer kolejlerden farklı kılan özellikleriniz nelerdir?
Özgün koleji kurucuları öğretmendir. Bu okul öncelikle ticaret için değil, mesleğimizi en güzel şekilde icra etmek için açılmıştır. Özgün Koleji kurucusu olmanın en büyük şartı herkesten çok derse girmek ve öğrencilerle vakit geçirmektedir.
Özgün Koleji'nin kurucuları sabah 9’da okulda derse başlar, genellikle akşam 9’dan sonra okuldan ayrılırlar. İşlerinin başındadırlar.
Özgün Koleji'nin öğretmenleri çok özeldir. Bu şehrin en iyi öğretmenleri bizdedir. Alanında uzman, yılların tecrübesiyle öğrencilere yaklaşan, deneyimli bir öğretmen kadrosu vardır. Özgün koleji için öğretmen çok önemlidir ve öğretmenleri için her şeyi yapar.
Özgün Koleji'nin öğrenci ve velileri de çok farklıdır. Seçkindir, kültürlüdür, yatırımlarını genelde çocuklarına yaparlar. Bu veli ve öğrenciler ne istediklerini, ne hedeflediklerini çok iyi bilirler.
Bizim temel felsefelerimizden biri de başarılı olmak için öğrenciyi tanımak ve onunla vakit geçirmektir.
Biz insanın çok değerli olduğuna, çok yetenekli olduğuna inanıyoruz. Herkesin yetenekli olduğu ve çok iyi yapacağı muhakkak bir şeyler vardır. İnsan kendini verdikten sonra istediği konuda çok gelişir.
Okulumuzda öğrenciyle çalışmaya başladığımızda yaklaşık bir ay onu tanımaya çalışırız. O öğrencinin sahip olduğu zenginliklerini ve yeteneklerini keşfedip öğrencimizi bu zenginlik ve yetenekleri doğrultusunda geliştirmeye çalışırız.
Bu okuldaki öğretmenler öğrencileri ile diğer bütün kurumlardan daha fazla zaman geçirirler. Doğru olan da budur.
Özgün Koleji bildiğimiz kadarıyla hedefleri yüksek, modern bir binada öğrencilerin tüm ihtiyaçları göz önünde bulundurularak tasarlanmış bir okul konumundadır. Bize okulunuzdan bahseder misiniz?
8000 m2 kapalı , 2000 m2 açık alana sahip okulumuz, geniş ve ferah koridor ve sınıflarıyla diğer okullardan ayrılmaktadır. Okulumuzda sosyal ve sportif alanlarda ihtiyaç duyulan her şey mevcuttur.
Okulumuzda her biri birbirini tamamlayan 4 farklı eğitim sistemi uygulanmaktadır.
40 dakikalık sınıf dersleri
90 dakikalık özel dersler
Gün sonunda bütün okul öğrencilerinin katıldığı bireysel grup çalışması
Kondisyon çalışması
Özgün kolejinde tempo sınıflara göre artmaktadır.
9. ve 10. Sınıflarda 09.00—18.00 arası olan program 11.sınıflarda haftada iki gün 09.00-21.00’a, 12.sınıflarda ise haftada dört gün 09.00-21.00’a kadar yapılmaktadır.
Akademik yönden başarılı öğrenciler yetiştirirken bu öğrencilerin sosyal ve kültürel yönden de gelişmesi bizim için önemlidir. Belirli periyotlarla yapılan meslek tanıtım günlerinde farklı meslek dallarından gelen uzmanlar öğrencilere mesleki tanıtım ve kültürel aktiviteler yapmaktadır. Bunun yanında bu yoğun çalışma temposunun stresini atmak için gençleri sportif faaliyetlerle rahatlatmak ve geliştirmek de bizim görevimizdir. Masa tenisi, voleybol, basketbol, futbolun yanında önümüzdeki yıl itibariyle bu aktivitelere ek olarak tenisi de sportif aktivitelere ekledik. İlk etapta öğrencileri tenisle tanıştırıp ilerleyen zamanlarda il düzeyinde turnuvalara katılıp bu alanda da öğrencilerimizin yetişmesi amaçlarımızdandır.
Eğitim-öğretim kurumlarında sadece modern tesisler tek başına bir anlam teşkil etmemektedir. Eğitim öğretim veren öğretmenler ve yöneticiler de önemlidir. Okulunuzda görev yapan öğretmenler ve yöneticileri hangi kriterlere göre belirliyorsunuz?
Okulumuz mesleğini en iyi şekilde icra eden, tecrübeli, özel sektörde yetişmiş ortalama tecrübesi 15 yıllık olan öğretmenlerden oluşmaktadır. Diğer taraftan da ileriki yıllarda okulumuzda bizi temsil etmek için Özgün Okul kültürüyle yetiştirilen öğretmenlerden oluşmaktadır.
Okulumuzun idari birimi farklıdır; öğretmenlerimize ve öğrencilerimize eğitim için en ideal ortamı oluşturmak için çalışmaktadır. Öğrencilerimizi anlayan, onlara toplum içinde yaşamayı öğreten, disiplinli, öğrenci yerine kendini koyabilen, bu okuldaki sistemin kusursuz işlemesini sağlayan bir ekiptir.
Her aile çok başarılı çocuklara sahip olmak ister. Onların gelecekte iyi bir meslek sahibi olmaları için okuldan beklentileri çok yüksektir. Öğrencinin başarısında sadece okul yeterli midir? Velilere düşen sorumluluklar sizce nelerdir ve varsa bu konu hakkında tavsiyelerinizi alabilir miyiz?
Başarı bir takım oyunudur. Aile, okul ve öğrenci bu başarının üç saç ayağıdır ve üçünün çok sağlam olması gerekir. Herhangi birindeki zaafiyet başarıyı engeller. Veli hem öğrenci hem de okulla işbirliği içinde olmalıdır ve dengeyi iyi ayarlamalıdır. Öğrencinin çalışmalarını baskı yapmadan takip etmeli, okuldan da bilgi almalıdır.
Öğrenciyi dinlemeyi bilmeli ve okuldan da destek alarak yerinde müdahale etmelidir.
Okulumuzda uygulanan koçluk sistemi hem öğrenciyi takip etmekte hem de okul-veli ilişkisini sağlamaktadır. Koç öğretmenler belli periyotlarla velilerle iletişime geçerler. Bu koçluk çalışmasıyla hem öğrencilerin çalışmaları takip edilebilir hem de veliye öğrenciye doğru yaklaşım yöntemleri hakkında bilgi verilir.
Eğitimde yabancı dilin yeri ve öneminden, öğrencilerinizin iyi bir yabancı dil eğitimi almaları için yaptığınız çalışmalardan söz edebilir misiniz?
Gelinen noktada bir yabancı dil bilmenin dahi yetersiz olduğunu düşünürsek bizlerin de farklı şeyler yapmamız gerektiğini düşünmemiz normaldir. Okulumuzda iki yabancı dil eğitimi verilmektedir ve bu iki dil eğitimini en iyi şekilde vermek için programlar yapılmaktadır. Akademik yönden güçlü olan okulumuz dil konusunda da Bursa’nın 1. si olmak için mücadeleye başlamıştır.
Bu kapsamda 9. ve 10. sınıflarda program içerisindeki yabancı dil derslerine ek olarak hafta sonu ve hafta içi akşam kurslarıyla yabancı dile ek çalışmalar yapılmaktadır. Amaç özgün okuldan mezun olan bir öğrenci –zaten üniversite olarak çok iyi bir yere gidecek- yabancı dilde de çok başarılı olsun. Ayrıca 3. yabancı dil olarak Fransızca eğitimi vermek de planlarımız arasındadır.
Okul hayatında ve yaşamda başarılı olmaları için öğrencilere ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?
Öncelikle kendilerine güvenmeli, kendilerini keşfetmeye çalışmalı, önyargısız olmalı, eleştirilmeye açık olmalı, eleştirmekten çekinmemeli, hayata ve yaşama pozitif bakmalıdırlar.
Bize göre eleştirilebilen ve eleştirilmeyi kabul eden öğrenci gelişime oldukça açık öğrencidir.
Bizler kurallara uyan aynı zamanda da bunu başarırken sorgulayabilen, eleştirebilen gençlerin olmasını istiyoruz. Bundan dolayı gençlerden isteklerimiz araştırsınlar, eleştiri yeteneklerini geliştirsinler, istedikleri, başarılı olacakları alanlara yönelsinler. En önemlisi de mutlu olacakları işi yapmalarını öneriyoruz.
Türkiye’deki eğitim-öğretim sistemini yeterli görüyor musunuz?
Kâğıt üzerinde yeterli görünüyor ama uygulama noktasında pek de iç açıcı görünmüyor. Bizim eğitim sistemimiz özellikle kişinin gelişmesinden, bireysel farklılıklarının dikkate alınmasından, düşünmesinden, üretmesinden uzak bir eğitim sistemidir.
Bu sistem kişiyi mutsuz yaptığı gibi işini de sevmeyen doğal olarak da başaramayan bireyler yetiştirir. Ne yazık ki sistem sadece akademik başarıyı ön plana itiyor. Bundan dolayı biz akademik başarıyı arttırırken aynı zamanda mutlu, kişideki zenginliği ortaya çıkaran bir sistem geliştirmek istiyoruz.