Tüm Özel Öğretim Kurslar, Hizmet İçi Eğitim Merkezleri, Dershaneler ve Etüt Eğitim Merkezleri Birliği Derneği (ÖZ-KUR-DER) Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Çevik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eğitimin, toplumlar için önemine işaret ederek, özel okullara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Çevik, Türkiye genelinde 4 yıl önce 6 bin 710 olan özel okul sayısının, aradan geçen sürede yüzde 74 artarak 11 bin 694'e çıktığını, bu okullara giden öğrenci sayısının ise 1 milyon 400 bini geçtiğini bildirdi.
Özel okulların sayısının artması ve resmi okullardaki öğrencilerin özel okullara geçmesiyle hem devlet okullarının kontenjan olarak biraz azaldığını hem de özel okullarda daha rekabetçi bir ortamın oluştuğunu ifade eden Çevik, bu sayede eğitim-öğretimde kalitenin arttığını vurguladı.
Özel okullaşma oranının yüzde 25'e ulaştığı gelişmiş ülkeler bulunduğuna işaret eden Çevik, "Türkiye, henüz onlara göre geride ama oran giderek artıyor." dedi.
Şu anda özel okul sayısının toplam içindeki payının yüzde 15 civarında olduğunu, bu okulların büyük şehirlerde yoğunlaştığını ifade eden Çevik, devlet okullarında yaklaşık 15 milyon öğrencinin eğitim-öğretim görürken, özel okullardaki sayının ise 1,4 milyonu geçtiğini söyledi.
Çevik, Türkiye'deki özel okullarda ortalama 65 kişinin istihdam edildiğini düşündüklerinde toplamda istihdam sayısının 750 bin kişiyi geçtiğini, bu rakamın çok önemli olduğunu vurguladı.
"Eğitimdeki rekabet kaliteyi artırıyor"
Ahmet Çevik, eğitim sektöründe ciddi bir rekabet olduğunu, bu rekabetin kaliteyi artırdığını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Farklı sektörlerdeki rekabete bakıldığında eğitim alanındaki rekabetin çok daha erdemli olduğu söylenebilir. Rekabet, kaliteyi artıran bir unsurdur. Özel okulların rekabeti kaliteyi artırıyor. Özel okulların bir ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Biz eğitimciyiz. Yaptığımız iş insana dair... Bir kayıt daha fazla alacağız diye, biraz daha fazla kazanacağız diye temel amacımızdan uzaklaşamayız. Özel okullar, devlet okullarındaki eğitim kalitesinin de artmasını sağlamaktadır. Özel okullara öğrencilerin gitmesiyle devlet okullarındaki sınıf mevcutlarında da düşüşler olmaktadır. Bu da devlet okullarında verilen eğitimin kalitesini artırmaktadır."
Çevik, özel okulların doluluk oranının yüzde 52 civarında olduğunu, yüzde 48 boşluk bulunduğunu ifade ederek, eğitime harcanan paranın israf olarak görülmemesi gerektiğini, çocuklara bırakılacak en büyük mirasın onların eğitimi olduğunu söyledi.
Çevik, "Çocuklarımız mutsuzsa bizim de mutlu olmamız mümkün değil. Onların mutluluğunun yolu ise doğru eğitim ve onun için en doğru olan okuldan geçiyor. Bu yüzden velilerin okul tercihlerine dikkat etmesi gerekiyor." diye konuştu.
"Akademik başarı tek başına yeterli değil"
ÖZ-KUR-DER Yönetim Kurulu Üyesi Çevik, eğitimin, toplumların inşasında kritik bir noktada durduğunu vurgulayarak, Türkiye'nin geldiği noktada, eğitimde niceliksel anlamda önemli bir mesafe katedildiğini söyledi.
Çevik, "Genel çerçevede bakarsak özel öğretim kurumları şu anda ülkemiz eğitim sisteminde önemli, değerli bir yere sahiptir. Bütün devlet okullarına da örnek olacak okullarımız var. Serbest piyasa koşulları çerçevesinde eğitim ve kalite odaklı özel okulların ayakta kalacağını öngörüyoruz." şeklinde konuştu.
Yeni nesil eğitim modelinde akademik başarının gerekli olduğunu ancak tek başına yeterli olmayacağını savunan Çevik, şunları kaydetti:
"Akademik başarıya ek olarak İngilizce, bilişim, spor, sanat ve kişisel gelişim gibi becerilerle de donatılması gerekiyor. Bunların yanı sıra etik, üretim, girişim, oyun ve oyunlaştırma, mutluluk, sevgi gibi bazı kavram ve değerlerle yetiştirilmesi gerekiyor. Akademik başarı gerekli ama tek başına yeterli değildir. Yeterli hale getirebilmek için diğer beceri ve değerler de gerekiyor."