Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Duman, Türkiye’de son yıllarda uygulanan politikalar sonucunda yüksek tahsil oranının arttığını ve gelişim sürecinin devam etmesi gerektiğini söyledi.
Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2010 yılında kurulan ve 2014-2015 eğitim-öğretim döneminde bütün öğrencilerini burslu olarak kabul eden Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Duman, son yıllarda eğitimde gerçekleştirilen atılımları olumlu bulduğunu söyledi. Türkiye’de 180’i bulan üniversite sayısının ülke nüfusuyla kıyaslandığında fazla olmadığını ifade eden Duman, tematik üniversitelerin önemine vurgu yaptı. Her yıl ilköğretime 2 milyona yakın öğrencinin kaydolduğunu ancak, eğitim sisteminin henüz bu öğrencileri yükseköğrenimden mezun edecek durumda olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Duman, eğitim alanındaki gelişimin devam etmesini ve yüksek tahsil oranının artması gerektiğini belirtti.
Vakıf üniversitelerinin özel teşebbüs boyutu olduğunu da dile getiren Duman, “Özel teşebbüsün de eğitime kaynak ayırdığı bu dönemde yüksekokullaşma oranımız artacak ve bu da toplumumuzun eğitim düzeyinin yükselmesini sağlayacak. Yani dünya çapında bilim insanımız, sosyologumuz, siyasetçimiz ve ticaretçimiz olabilecek” dedi.
Yükseköğretim camiasında, fiziki altyapısıyla, eğitim kalitesiyle ve akademik kadrosuyla önemli bir yere sahip olduklarını söyleyen Duman, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nin Güzel Sanatlar, Edebiyat, Hukuk, İslami İlimler, Mühendislik ve Mimarlık gibi alanlarda eğitim vermek üzere kurgulanan tematik bir kent üniversitesi olduğunu belirtti.
YENİ DÖNEMDE TERCİH SEBEBİ OLDU
Prof. Dr. Musa Duman, bu yıl yüzde 89 oranında tercih edilerek 50’ye yakın vakıf üniversitesi arasında 13’üncü sırada yer alan Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nin, önemli bir başarıya imza attığını söyledi. Üniversiteye kabul edilen tüm öğrencilerin tam, yüzde 50 ve yüzde 25 oranlarında burs aldığını ifade eden Duman, “Vakıf üniversiteleri arasındaki farklılıklarımızdan biri de tüm öğrencilerimizin burslu olması. Bunun yanında Dikey Geçiş Sınavı için ayrılan bütün kontenjanlarımız da doldu. Boş kalan kontenjanlarımızın ise ek yerleştirme döneminde dolacağını tahmin ediyoruz. Bütün bunlarla beraber bu yıl bin 250 civarında kontenjan ayırmıştık ve büyük oranda dolmasını bekliyoruz” ifadelerine yer verdi.
Geçtiğimiz 4 yıl boyunca pek çok uluslararası etkinlik ve sempozyuma da imza attıklarını söyleyen Duman, sadece müfredatta yer alan derslerin verildiği değil, alanında uzmanlaşmış pek çok ismin deneyimlerini paylaştığı aktif bir eğitim süreci yaşadıklarını söyledi.
"DİL ÖĞRENİMİ OLDUKÇA ÖNEMLİ"
Dil öğreniminin önemine de vurgu yapan Prof. Dr. Duman, “Bir Türk Dili ve Edebiyatı hocası olarak, dilin insana bahşedilen çok önemli bir mucize olduğunu düşünürüm. Atalarımız, ‘Bir lisan, bir insan demiştir.’ Dünya dilleri arasında önemli bir yer tutan Türkçemizi her bakımdan önemsiyoruz. Türk Dili ve Edebiyatı bölümümüz bu anlamda önemli hizmetler veriyor. Uluslararası öğrencilerimize TÖMER aracılığı ile Türkçe öğretiyoruz. Bunun yanı sıra İngilizce ve Arapça olmak üzere zorunlu hazırlık sınıflarımız bulunuyor. Biz istiyoruz ki, öğrencilerimiz sadece Türkiye sınırları içerisinde değil, dünyanın her yerinde kendi mesleklerini icra edebilecek bir donanıma sahip olsun. Bunun için de hazırlık sınıflarımızda ve programlarımızda yabancı dile önem veriyoruz” diye konuştu.