Gürsel Baran, "Sürekli bir avukatla sözleşme yapma zorunluluğu, şirketlerimize katkı sağlamadığı gibi verimsiz bir şekilde gelir aktarımına neden oluyor." ifadelerini kullandı.
Baran, sermaye tutarı 1 milyon 250 bin liranın üzerinde olan şirketlerin avukat bulundurma zorunluluğuna dikkat çekerek, bu şartı yerine getirmeyen işletmelerin aylık 40 bin lira ceza ödemek zorunda kaldığını belirtti. Baran, şirketlerin zaten ihtiyaç duydukları konularda uzman avukatlardan hizmet aldığını, bu zorunluluğun ise gereksiz maliyetlere yol açtığını ifade etti.
Konuşmasında, hukuk fakültelerinden her yıl binlerce gencin mezun olduğunu ve bu gençlerin avukatlık yapmaya başladığını, ancak piyasada ihtiyaçtan fazla avukat bulunduğunu söyledi. Baran, "Bu durum, şirketlerimizi gereksiz maliyetlerle karşı karşıya bırakıyor. Şirketler, ihtiyaç duydukları konularda zaten konunun uzmanı avukatlardan hizmet alıyor. Vergi sorunu varsa vergiyle ilgili uzman avukatla çalışıyor, alacak uyuşmazlığı varsa o konuyla ilgili avukatla sözleşme yapıyor." dedi.
Baran, avukat bulundurma zorunluluğunun kaldırılması gerektiğini belirterek, kanuni düzenlemelerdeki 'zorunda' ifadesinin kaldırılması gerektiğini önerdi. Ayrıca yeni kurulan şirketlerin avukat bulundurma zorunluluğundan bir yıl süreyle muaf tutulması, tasfiye, terkin ve konkordato sürecindeki şirketler ile 50 kişiden az çalışanı ve 50 milyon TL’den az yıllık net satış hasılatı olan anonim şirketlerin kapsam dışı bırakılması gerektiğini bildirdi.
Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi Değerlendirmesi
ATO Başkanı Baran, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından açıklanan ‘Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi’ni de değerlendirdi. Baran, hükümetin tasarruf tedbirlerini enflasyonla mücadele sürecinin yükünün paylaşılması açısından faydalı bir adım olarak değerlendirdiğini ifade etti.
Baran, "Tasarruf Paketi’nin, uygulanan ekonomi programını güçlendirerek, enflasyon başta olmak üzere ekonomik göstergeleri çok daha iyi seviyelere getireceğine, kamu maliyesini dolayısıyla da ülke ekonomisini en kısa sürede rahatlatacağına inanıyoruz." dedi. Ayrıca Türkiye ekonomisinin gelişmesi için tasarruf tedbirlerinin verimliliğe yönelik çalışmalarla güçlendirilmesi gerektiğini belirtti. Baran, verimlilik artışının ekonomik büyümeye lokomotiflik yapabileceğini vurguladı.
Genç nüfusun verimli değerlendirilmesinin önemine değinen Baran, eğitimde planlama yaparak insan kaynağının doğru yetiştirilmesi gerektiğini söyledi. Baran, "Nitelikli işgücü, iş dünyası için artık bir beka meselesi haline geldi. Ülkemizin bütün sektörlerinde gelecek projeksiyonları yapılarak, ihtiyaç duyulan alanlarda meslek eğitimine öncelik verilmeli." dedi.