Banka şubelerinde bu işlemleri yaparken aman dikkat edin...

Eski bankacı vatandaş banka şubelerinde bu işlemleri yaparken aman dikkat edin...

Şube
yöneticisinin kendisine baskı yaptığını belirten E.Ö., "'Hedefler tutmazsa kafaya kül tablası yersiniz' diye tehdit etti. Ruh sağlığım bozuldu" diyor.

Aldıkları ücret ve komisyonlar Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) tarafından 60'dan 20 kaleme düşürülmesine rağmen bankaların gelirlerinin azalmaması soru işareti yarattı. Banka yöneticilerinin şube hedeflerini tutturabilmek için personele yoğun baskıda bulunduğu iddia ediliyor. Konu mahkemelere yansımış durumda. Son dönemde çalışanların kurumuna açtığı dava sayısında yüzde 50 artış var. BDDK'nın ücret ve komisyonları tırpanladığı yönetmelikten sonra hırslı şube yöneticilerinin "Testere sırtındayız, hedefleri tutturalım" emirlerinin yerini "Hedefler tutmazsa, kafanıza kül tablası yersiniz" gibi tehditlerin almaya başladığı öğrenildi.

"Buraya para kazandır"

Türkiye'nin büyük bankalarından birinde Şube Müdür Yardımcılığı yapan E.Ö. yaşadığı baskıyı anlattı. Müşterilerinin hesabından yasadışı şekilde para kesilmesine razı olmadığı için müdiresinden tehditler aldığını belirten E.Ö., Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastenesi'nden rapor aldığını öne sürüyor. Kadın bankacı, ayrıca işyerine dava açtı. E.Ö., yaşadıklarını şöyle anlattı: "17 yıllık bankacıyım. Usulsüz kredi komisyonu kesmem için çok baskı gördüm. İtiraz ettiğimde, 'Çalışmak istiyorsan, buraya para kazandıracaksın' deniliyordu. Yöneticiler, 'Mevduat ve krediden yeterli kârı yaptırmıyorum' diyordu. Şube müdiremiz, 'Ben agresifim, kredi hedefi tutmazsa, kafanıza kül tablası yersiniz' diye tehdit ediyordu. Ruh sağlığım bozuldu."

"Müşteri fark etmiyor"

Yöneticilerinin en çok baskıyı hizmet geliri kalemi için yaptıklarını söyleyen E.Ö., "Çünkü bu gelir doğrudan kâr hanesine yazılıyor. Kredi verilen dosyalardan iki tür masraf alınıyor. Biri, sabit diğeri de şubenin inisiyatifinde olan masraflar. Yasal olmayanlar işte bu şube inisiyatifindekiler. SMS kredilerinde bu daha çok yapılıyor. Çünkü, SMS kredisi otomatik olarak müşteriye gittiği için 100 lira dosya masrafı kesiliyor. Müdürler bize, 'Bu 100 liraya bir 100 lira daha koyacaksın, öyle masraf alacaksın. İkinci 100 lirayı hizmet geliri adı altında kesin' diyorlar. Müşteri bunu çoğunlukla fark etmiyor. Fark ettiğinde de geri ödememek için ikna edilmesi isteniyor. İtirazında devam ederse o zaman mecbur kalınıp iade ediliyordu. Ama bu 10 krediden birinde oluyordu" diye konuştu. Avukat İsmail Altay da "Personele, her türlü krediyi 'müşterinin ağzından gir, burnundan çık ne olursa olsun sat' deniyor" açıklaması yaptı.

AİHM'ye kadar gideceğim

Bu tür işlemleri yapmadığı için 2013'te işten ayrılmak zorunda kaldığını söyleyen E.Ö., daha sonra işe iade davası açtığını belirtti. Bilirkişi raporu lehine olduğu halde mahkemeyi kaybettiğini belirten E.Ö., ardından Yargıtay'ın da dosyanın kapağını bile açmadan kararı onadığını belirterek, "Konuyu Anayasa Mahkemesi'ne götürdüm. Dilekçemiz kabul edildi. Burada da kaybedersek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) gideceğim" dedi.

Davalar yüzde 50 arttı

Bankacı E.Ö.'nün avukatı İsmail Altay da, daha önce yapılan usulsüzlükleri kabul etmediği için bankasına dava açan Hamit Başer gibi örneklerin çoğaldığını söyledi. Bankaların kâr hırsı nedeniyle çalışanlarına giderek artan oranda baskı yaptığını söyleyen Altay, "Son yıllarda banka personeli arasında kurumlarına karşı işe dönüş ve mobbing davaları açan sayısında yüzde 50 artış var" dedi. 

Ekonomi Haberleri