Avrupa Birliği (AB) ile ABD arasındaki Volkswagen'in emisyon cezası ile başlayan Apple'a 13 milyar Euro ve Deutsche Bank'a 14 milyar Euro ceza kesilmesiyle karşılıklı restleşmeye dönüşen ticaret krizi büyümeye devam ediyor.
ABD merkezli 185 büyük şirketin CEO'sunun temsil ettiği Business Roundtable grubunun, AB yetkililerine, "Ceza uygulanırsa Avrupa'daki belirsizlik artacak, kıtaya yapılan yatırımlar çok kötü etkilenecektir" açıklamasından sonra AB Komisyonu Rekabetten Sorumlu Üyesi Margrethe Vestager'den tehdit niteliğinde bir cevap geldi. İngiltere merkezli yatırım fonu olan Algebris'in CEO'su Davide Serra, Twitter'dan Vestager'e, "Açıklama yapan 185 şirketin Avrupa'da ne kadar vergi verdiğini araştırın" dedi. Bunun üzerine yanıt veren Vestager, "Bunu araştıracağız. Açıklama yapan CEO'ların şirketlerinin vergilerini usulüne göre ödendiklerinden emin olacağız" dedi. Avrupa Komisyonu Rekabetten Sorumlu Üyesi'nin yaptığı bu açıklamadan sonra Avrupa Birliği ile ABD arasında yaşanan ticaret krizinin tırmanacağı yönündeki yorumlarda artmaya başladı. Yapılan yorumlara göre ise hedefte Google, Facebook ve Twitter gibi teknolojilerinin ilk sırada olacağı öne sürülüyor.
3 AY ÖNCE BAŞLADI
Peki ABD ile AB arasındaki 'soğuk savaş' ne zaman başladı? İkili arasında daha önce küçük rakamlar olsa da birçok ceza krizi yaşanıyordu. Ancak kesilen cezaların milyardolar seviyesine ulaşması bu krizin dozajını artırdı. Bunun da ilk adımı Volkswagen'in emisyon skandalıyla atıldı. Alman otomotiv devinin dizel motorların teste girdiğini anlayarak emisyon oranını düşük göstermesi üzerine ABD, şirkete 16 milyar dolar ceza kesmişti. Bunun üzerinden yaklaşık 3 ay geçtikten sonra ise karşı hamle AB'den geldi.
Yaklaşık 3 yıllık soruşturmayı tamamlayan AB Komisyonu, Apple'ın İrlanda'daki faaliyetlerinden dolayı 13 milyar Euro geriye dönük vergi borcu çıkardı. Bu cezadan sonra Amerikan hükümetinin üst düzey isimlerinden ve Apple CEO'su Tim Cook'tan tepki geldi. Yetkililer, kesilen cezanın hukuki gerçeği olmadığını ifade etti. Bu tartışmalar devam ederek, ABD'den de bir yanıt geldi ve Alman Deutsche Bank'a aynı faturayı kesti. Geçtiğimiz cuma günü ABD Adalet Bakanlığı, yapılan açıklamada Almanya'nın en büyük bankası Deutsche Bank'ın mortgage kriziyle bağlantılı olarak 14 milyar dolarlık cezaya çarptırıldığı duyurdu. Deutsche Bank, bu cezayı ödemeyi reddetti.
YÜZDE 35'İ ABD'DEN
Giderek gerginleşen ilişkiler iş dünyasını da harekete geçirdi. 185 CEO'dan oluşan Business Roundtable topluluğu, açıkladığı bildiride, "Yasalara saygısı olan tüm AB'li ülkelerin bu kararın uygulanmaması için çaba harcaması gerekir" açıklamasını yaptı. Bildiride, "Ceza uygulanırsa Avrupa'daki belirsizlik artacak, kıtaya yapılan yatırımlar çok kötü etkilenecektir. Bu da cezayı AB'nin kendisinin ve vatandaşlarının canını yakan bir yara haline getirecektir" denildi. Eurostat verilerine göre son 5 yolda AB ülkelerine gelen yabancı doğrudan yatırımların ortalama yüzde 35'i ABD'li şirket ve kişiler tarafından gerçekleştiriliyor. Dolayısıyla ABD'nin en büyük şirketlerinin 'yabancı yatırım' vurgusu yapması özel bir anlam taşıyor. Business Roundtable'a Caterpillar CEO'su Doug Oberman başkanlık yapıyor. Topluluğun yardımcılık koltuğunda ise Xerox,Honeywell, Lockheed Martin ve Dow Chemical gibi küresel devlerin CEO'ları bulunuyor.
Almanya'da anlaşma protestosu yapıldı
ABD ile AB arasında imzalanması amaçlanan Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı(TTIP) Anlaşması Almanya genelinde protesto edildi. Eyleme, Berlin'de 40 bin, Hamburg'ta 30 bin, Münih ve Köln'deki gösterilere 20 bin kişinin katıldı. Tüketici haklarının korunmasında ve gıda güvenliğinin zedeleneceği gerekçesiyle çiftçiler eylemlere traktörleriyle katıldı. Greenpeace'in aktivistleri, Ren Nehri üzerindeki bir köprüye 150 metrekarelik afiş açtı.