Çin’deki koronavirüs salgını nedeniyle oluşan kriz ortamı, Malezya’dan Bangladeş’e, Pakistan’dan Filipinlere kadar uzanan büyük bir hattı etkiliyor. Avrupalı büyük tekstilciler bu nedenle ürün tedariklerinde Türkiye’yi önemli bir konuma taşımaya hazırlanıyor. Avrupalı büyük alım ofisleri, Uzak Doğu’dan geçilen siparişlerini Türk firmalardan da fiyatlandırmaya başladı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektör Meclis Başkanı Şeref Fayat, krizin 1 ay daha sürmesiyle bu çalışmaların talebe döneceğini söyledi.
Daha önce Avrupalı büyük alım ofisleri, çalışanlarına Çin’e ziyaret yasağı getirerek Türkiye’den tedarik için ilk sinyalleri vermişti.
Ek 2 milyar dolar!
Avrupa’nın 110 milyar dolarlık ithalatının yüzde 6.5 - 7’sini karşılayan Türkiye, Uzak Doğu’daki krizden olumlu dönüşler almayı sürdürüyor.
Şeref Fayat, ‘çok büyük bir potansiyelden bahsediyoruz’ derken, başta İngiltere olmak üzere tüm Avrupa ülkelerinde Türkiye’den tedarik talebinin giderek ağır bastığını dile getirdi. Fayat, “Bu büyük firmalar Uzak Doğu’dan geçilen siparişlerini bizlerden de fiyatlandırmasını yapmaya başladılar. Şu an için ‘sipariş aldık’ demek yanlış olur ama kriz biraz daha devam ederse Türkiye’ye gelmesi olası.
Hazır giyimde 170 milyar dolarlık ihracat yapan bir ülkeden (Çin) bahsediyoruz. Buradan yüzde birkaç bile almamız demek, fiyatlandırmaların siparişe dönmesi demek ihracata 2 milyar dolar yani yüzde 10 artı demektir” diye konuştu.
Rekabet gücü var
Firmaların bütçelerini genelde orta ve uzun vadede yapılandırdığını anlatan Fayat, hazır giyim siparişlerinin Türkiye’ye yönelmesinin etkilerinin orta vadede daha hissedilir olacağını kaydetti.
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz de Türkiye’nin önemli bir taleple karşı karşıya olduğunu dile getirdi. Öksüz, “İhracatımıza yönelik olumlu bir katkıyı hissedilir şekilde göreceğimizi düşünüyoruz. Türkiye, rekabet gücü çok yüksek bir ülke.
İplikten kumaş ve konfeksiyona kadar entegre bir yapıya sahip. Lojistik gücüyle ile uluslararası alıcılar için çok avantajlı konumda. Bunların da etkisiyle öne çıkıyoruz” dedi.
‘Siparişlere hazırız’
Büyük alım ofislerinin siparişlerine karşı sektörün hazır olduğunu belirten Şeref Fayat, “Alımlar bize döndüğü zaman biz bunun altından kalkarız. Sektör, mevcut kapasitesini tamamen kullanır durumda. Bu sayede sektörün beklemeye aldığı yatırımlar da harekete geçirilmiş olur.
Kapasiteyi de seçici, karlı işlere de yönlendirebiliriz. Ulaşılabilir krediyi bekleyen yatırımcılar, bu iştahla birlikte yeni yatırımlarını hızla gündeme alacaktır” değerlendirmesini yaptı.
Kongrede Çin’e alternatifiz
Koronavirüs salgını sonrası, Avrupa’dan Çin’e kongre turizmi için gidecekler açısından da alternatif destinasyon olarak tekliflere giren Türkiye, kruvaziyerde de ön plana çıkmaya başladı.
Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü verilerine göre, 2018’de 247 olan Türkiye limanlarına yanaşan kruvaziyer sayısı, geçen yıl 344’e yükseldi. En çok kruvaziyer ağustos ve temmuz aylarında geldi. Ağustosta 67, temmuzda ise 59 kruvaziyer gemisi ülke kıyılarına yanaştı. Kruvaziyerle geçen yıl toplam 300 bin 896 yolcu taşındı.
Türkiye, geçen yıl yeniden yükseliş ivmesi yakalayan kruvaziyer turizminde, Çin’deki koronavirüs salgını sonrası alternatif destinasyon olarak öne çıkan turlar arasında yerini aldı. Seyahat firması HIS Travel’ın Genel Müdür Yardımcısı Merve Özkök, felaket senaryoları üreterek beklemenin sektör açısından faydası olmayacağının altını çizdi. Özkök, “Bu pazar boşluğunda Türkiye’yi daha iyi tanıtabilir, farklı pazarlardan daha çok turistin, daha çok kongre turizminin (MICE grubunun) buraya gelmesini sağlayabiliriz” dedi. Özkök, Avrupa’dan Çin’e gidecek birkaç MICE grubu için Türkiye’nin alternatif destinasyon olarak tekliflere girdiğini de dile getirdi.