Habertürk'ün haberine göre kıdem tazminatı konusunda mevcut işçilere iki seçenek sunulacak. Ya şimdiki işlerinden ayrılıncaya veya emekli oluncaya kadar mevcut sisteme devam edecekler. Ya da işverenle anlaşarak birikmiş haklarını, kendi adlarına açılacak kıdem tazminatı hesabına aktaracaklar. Ancak, mevcut işçi, yeni sistem yürürlüğe girdikten sonra, çalışmakta olduğu işinden ayrılıp yeni bir işe girdiğinde yeni kıdem tazminatı sistemine tabi olacak. Çalışma Bakanlığı’nın uzun süredir üzerinde çalıştığı taslağa göre, ilk defa işe girecekler için yeni kıdem sistemi zorunlu olacak.
YENİ İŞE GİREN YENİ SİSTEME TABİ OLACAK
Mevcut işçiler ise o an çalışmakta oldukları işte çalışmaya devam ettikleri sürece eski sistemde kalabilecekler. Mevcut işçiler isterlerse işverenleriyle anlaşıp bugüne kadar birikmiş kıdem tazminatlarının topluca Bireysel emeklilik sistemi gibi işleyecek kıdem tazminatı hesabına aktarılmasını talep edebilecekler. Mevcut işçiler, yeni bir işe girdikleri takdirde, çalışma hayatına ilk defa başlayan işçiler gibi yeni kıdem tazminatı sistemine tabi olacaklar. Mevcut sistemde bir yıl çalışan işçiler işten atıldıkları veya haklı nedenlerle kendileri iş akdini feshettikleri takdirde kıdem tazminatı alabiliyorlar. Ayrıca, kadınlar evlendikleri tarihten itibaren bir yıl içerisinde işten ayrıldıklarında, erkekler de askere giderken kıdem tazminatını alma hakkına sahipler.
Öngörülen sistemde ise yeni işe giren bir işçinin kıdem tazminatı hesabından para çekebilmesi için 15 yıldır sigortalı olması ve en az 3600 gün (on yıl) prim ödenmiş olması ya da konut alması gerekecek. Ancak, bu koşulları yerine getirse bile kıdem tazminatının tamamını değil, sadece yarısını alabilecek. Mevcut işinde biriken hesabı yeni sisteme dahil etmeyenlerden yeni işe girdiklerinde 15 yıllık sigorta şartı yeniden aranmaya başlanacak. Hesaptan bir defa para çekildikten sonra yeniden para çekilebilmesi için 1800 gün (beş yıl) prim ödenmesi koşulu aranacak. Kıdem tazminatının tamamının kendisi ya da vârislerince çekilebilmesi için işçinin emekli olması, ölmesi veya 5 yıl boyunca adına açılan hesaba hiç prim yatırılmaması gerekecek.
HAKLI SEBEP ARANMAYACAK
Yeni sistemde işçinin kıdem alabilmek için istifasını haklı bir nedene dayandırmasına gerek olmayacak. Ancak, tazminatı için en az 15 yıl bekleyecek.
İŞVERENİN SADAKAT ENDİŞESİ
Kıdem tazminatını kaybetme korkusunun ortadan kalkmasıyla işçiler açısından iş değiştirme özgürlüğü doğacak. Şu an kıdem tazminatını yakmamak için işten ayrılamayan işçiler, yeni sistemle, daha iyi ücreti gördüklerinde, çalışma koşulları kendileri için daha cazip olduğunda kolaylıkla iş değiştirebilecekler. Bu da işverenlerde nitelikli işçileri ellerinden kaçırma ve ücretlerde artış korkusu yaratıyor. Yeni sistemde, işveren eğer işçisi adına kıdem tazminatı primini yatırmazsa, nemasıyla birlikte ödeyeceği öngörülüyor. İşten ayrılan işçi priminin ödenmediğini görürse, alacağının peşine kendisi düşecek.
İŞVEREN PRİMİ YATIRMAZSA
Yıllar süren davalarla tahsil etmeye çalışacak. İşçi sendikaları, çözüm olarak, bireysel hesaba dayalı kıdem tazminatı yerine devlet garantisinde fon olmasını, işverenin prim ödemesini yapıp yapmamasına bağlı olmadan işçinin tazminatının ödenmesini talep ediyor.
TARAFLAR NE İSTİYOR?
İŞÇİ:
-30 günlük süre korunsun.
-Bireysel hesap değil, devlet garantisinde fon olsun.
-İşveren kıdem primini yatırsa da yatırmasa da işçinin kıdem tazminatı ödensin.
İŞVEREN:
-Kıdem tazminatı 30 günden 15 güne indirilsin.
-Fon olsa da olur, olmasa da.
-Kendi isteğiyle istifa eden işçiye kıdem tazminatı ödenmesin, aksi takdirde işçinin işverene sadakati kalmaz.
HÜKÜMET:
-Her ay hesaba para yatırılırsa, tüm işçiler günü gelince kıdem alabilirler.
-Para şirketlerin aktifi yerine fonda değerlendirilirse yurtiçi tasarruflar artar, yatırımlara kaynak olur.
-Fon devlet garantisinde olmasın, bu durumda kıdem tazminatı ileride devletin üstüne kalabilir.
30 GÜNÜN KARŞILIĞI YÜZDE 8.3
Halen işçiler bir yıllık çalışmaya karşılık 30 günlük ücret tutarında kıdem tazminatı alabiliyorlar. Bu da yıllık ücretin yüzde 8.3’üne karşılık geliyor.
İşçi sendikaları, kıdem tazminatı için kesilecek primin ücrete oranının yüzde 8.3’ten düşük olması halinde kıdem tazminatının 30 günün altına düşeceğini belirterek karşı çıkıyor.
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), TOBB ve TÜSİAD gibi işveren örgütleri ise kıdem tazminatının 15 güne indirilmesini istiyor. İşverenlerin talebi kabul edilirse kıdem tazminatı için her ay yatırılacak prim oranı aylık ücretin yüzde 4-5’i tutarında olacak.
REEL ÜCRET ARTIŞI OLMAZSA İŞÇİ ZARAR EDİYOR
Hazine uzmanlarının hazırladığı farklı senaryolarda 15, 25, 35 yıllık nemalarla ele geçecek kıdem tazminatı tutarının karşılığı şöyle:
SENARYO 1: 15 yıllık çalışma, yüzde 5 reel faiz, yıllık yüzde 2.5 reel ücret artışı: (15 ay yerine) 11.7 ay kıdem tazminatı.
SENARYO 2: 25 yıl çalışma, yüzde 3 reel faiz, yıllık yüzde 1.5 reel ücret artışı: (25 ay yerine) 16.4 ay kıdem tazminatı.
SENARYO 3: 25 yıl çalışma, yüzde 5 reel faiz, yüzde 2.5 reel ücret artışı: (25 ay yerine) 23.5 ay kıdem tazminatı.
SENARYO 4: 35 yıl çalışma, yüzde 3 reel faiz, yıllık yüzde 1.5 reel ücret artışı: (35 ay yerine) 28.7 ay kıdem tazminatı.
SENARYO 5: 35 yıl çalışma, yüzde 5 reel faiz, yıllık yüzde 2.5 reel ücret artışı: (35 ay yerine) 36.1 ay kıdem tazminatı.
BES ŞİRKETİNİ İŞVEREN, FONU İŞÇİ SEÇECEK
Bireysel emeklilik sistemi şirketleri, kıdem tazminatı hesaplarını yönetmek üzere Hazine Müsteşarlığı’ndan yetki alacaklar. Kıdem tazminatının yatırılacağı bireysel emeklilik şirketini işveren seçecek. Tazminatın yatırılacağı fonun devlet tahvili mi, döviz mi, hisse senedi ağırlıklı mı olacağını ise işçi belirleyecek.
KIDEM FONU'NAYÜZDE 25 DEVLET KATKISI PLANI
Bireysel hesaba dayalı kıdem tazminatı sistemini en çok devlet istiyor. Devlet, 12 yılda 82 milyar lira biriken İşsizlik Sigortası Fonu’nda olduğu gibi kıdem tazminatı hesabında birikecek paraların tasarrufu artıracağını öngörüyor. Bu amaçla, işverenin yatıracağı tutarın yüzde 25’i kadar devlet tarafından katkı planlanıyor.