Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), ekonomistlere ’İktisadi Görünüm ve Para Politikası Sunumu’ gerçekleştirdi. Sunumda, yılın ilk yarısında iç talep büyümeye ılımlı katkı verirken dış talep zayıf seyrettiği, yılın ikinci yarısında Avrupa Birliği ekonomilerindeki talep artışının desteğiyle net ihracatın büyümeye katkısının yükselmesi beklendiği bildirildi.
Eylül ayında döviz kurunun gecikmeli etkileri ve işlenmemiş gıda fiyatlarındaki oynaklığa bağlı olarak enflasyonun yükselmesi beklendiği, Merkez Bankası’nın, döviz kurunun etkileri ve enflasyon beklentilerindeki artıştan kaynaklanan riskleri sınırlamak için likidite politikasındaki sıkı duruşunu koruduğu, açıklanan küresel para politikalarının normalleşme sürecinde yol haritası kapsamında, yakın zamanda geniş bir tedbir paketi uygulandığı, bu çerçevede, para politikası enflasyon görünümüne karşı sıkı, döviz likiditesinde dengeleyici ve finansal istikrarı destekleyici bir duruş sergilediği kaydedildi. Merkez Bankası Sunumunun devamında şu ifadelere yer verildi:
İKTİSADİ FAALİYET VE DENGELENME
Yılın ilk yarısında iç talep büyümeye ılımlı katkı verirken dış talep zayıf seyretmiştir. Tüketici güven endeksleri yılın ikinci yarısında özel tüketim talebinde bir miktar yavaşlama olacağına işaret etmektedir. Yılın ikinci yarısında ihracattaki toparlanmanın iktisadi faaliyetteki yavaşlamayı sınırlayacağı tahmin edilmektedir. İstihdam yılın ilk yarısında istikrarlı bir şekilde artmaya devam etmiştir; ikinci yarıda bir miktar yavaşlama beklenmektedir.
DIŞ DENGE
Son dönemde jeopolitik gelişmeler ihracat artışını sınırlamıştır. Avrupa ekonomilerinde gözlenen toparlanmanın ihracata verdiği destek önümüzdeki dönemde büyümeyi ve dengelenmeyi destekleyecektir.Yakın dönem verileri, Avrupa ülkelerine yapılan ihracatın güçlü bir şekilde artmaya devam ettiğine işaret etmektedir. Petrol fiyatlarındaki düşüşün cari denge üzerindeki olumlu etkisi önümüzdeki aylarda daha belirgin hale gelebilecektir. Reel Efektif Döviz Kuru Endeksi tarihi düşük seviyelere ulaşmıştır. Cari işlemler dengesindeki iyileşmenin Ağustos verisi ile birlikte tekrar gözlenmeye başlayacağı ve yıl boyunca devam edeceği öngörülmektedir. Temmuz itibarıyla cari işlemler açığı finansmanının neredeyse tamamı uzun vadeli borçlanma ve doğrudan yabancı sermaye yatırımları ile sağlanmaktadır.
ENFLASYON
Enerji fiyatlarındaki gelişmeler enflasyonu olumlu etkilerken döviz kuru hareketleri çekirdek enflasyondaki düşüşü geciktirmektedir. İthalat fiyatlarındaki düşüş döviz kurundan enflasyona geçiş etkisini kısmen telafi etmektedir. Son dönemde dış ve iç piyasalardaki oynaklığa bağlı olarak enflasyon beklentilerinde bir miktar yükseliş gözlenmektedir.
PARASAL VE FİNANSAL KOŞULLAR
Gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy akımları oynak bir seyir izlemektedir. Benzer şekilde risk primi göstergeleri ve döviz kurları da oynak bir seyir izlemektedir. TCMB, enflasyon görünümüne dair riskleri sınırlamak için likidite politikasındaki sıkı duruşunu korumaktadır. TCMB’nin sıkı likidite politikasının etkisiyle getiri eğrisi yataya yakın konumunu korumaktadır. Sıkılaşan parasal koşullar tüketici kredisi faiz oranlarına yansımaktadır. Sıkı para politikası duruşu ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle kredi büyüme hızları makul düzeylere inmiştir. Ticari kredilerin tüketici kredilerine göre daha hızlı büyümesi fiyat istikrarına, finansal istikrara ve dengelenme sürecine katkı yapmaktadır.
KÜRESEL PARA POLİTİKALARININ NORMALLEŞME SÜRECİNE HAZIRLIKLAR: SON DÖNEM TEDBİRLERİ
TL Likidite Yönetiminin Operasyonel Çerçevesinin Sadeleştirilmesi
Piyasa yapıcılarına sağlanan repo uygulamasına, söz konusu bankaların TCMB’den sağladıkları fonlamanın maliyetini değiştirmeyecek şekilde, son verilmiştir. Piyasa yapıcı bankalara, repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranı uygulaması yerine 1 hafta vadeli miktar ihalesi teklif limitlerinde avantaj sağlanmıştır. Teminat koşulları sadeleştirilmiştir. Tranşlar, iskonto ve fazla bulundurma oranlarında sadeleşme Türk lirası likidite imkanları için döviz depolarının teminat olarak kullanılabilmesi.
TCMB nezdindeki döviz ve efektif piyasalarında işlem yapma limitleri artırılarak bankaların döviz likiditesine erişimi desteklenmiştir.
Bu çerçevede, bankalara tahsis edilen depo limitleri ile ROM kapsamında TCMB’de bulundurulan altın ve döviz varlıklarının toplamı, bankaların kısa vadeli borçlarının tamamını fazlasıyla karşılayabilecek seviyeye yükselmiştir.
Bankaların yeni yabancı para çekirdekdışı yükümlülükleri için zorunlu karşılık oranları üç yıldan uzun vadeyi teşvik edecek şekilde yeniden belirlenmiştir. Bankacılık sektörünün aracılık maliyetini azaltmak ve çekirdek yükümlülükleri desteklemek için Türk lirası zorunlu karşılıklara ödenen kısmi faizin yılsonuna kadar üç adımda 150 baz puan artırılmasına karar verilmiştir.
Türk lirası zorunlu karşılıklara ödenen kısmi faizin artırılması finansal sisteme döviz likiditesi sağlarken, çekirdek olmayan yabancı para cinsi yükümlülükler için zorunlu karşılık oranlarının yükseltilmesi rezervleri artırıcı yönde etkileyecektir.