Murat Ülker o görevi kabul etmedi!

Dün sabah Kongre Merkezi’nin kalabalık koridorlarında koşuştururken Hintli bir iş insanının arkadaşına “Günümüzde tek şey geçerli. Teknoloji, teknoloji, teknoloji” dediğini duydum. Napoleon’un “para, para, para” deyişi “teknoloji, teknoloji, teknolojiye” dönüşmüş durumda. Dünya Ekonomik Forumu’nda (DEF) bu yıl dijital ekonomi başta teknolojiyle ilgili sayısız oturum var. Teknolojiyle dünyanın daha iyiye gideceğine inananlar çoğunlukta. Bu konuya yeniden döneceğim. DEF teknolojik yapısını her yıl birkaç adım ileriye götürmeyi başarıyor. Hele sosyal medyada bir fenomene dönüşmüş. Bir oturumu izlerken twitter üzerinden aklınızın kaldığı bir diğer oturuma izlemek mümkün. Twitter’a anında onlarca canlı yayın yükleniyor. Yıllarca geopolitiğin iş dünyasına, ekonomiye etkisini ön plana çıkartan DEF yeni bir şey keşfetmiş. “

Teknolojinin ekonomiye etkisi”. Nitekim günümüzde teknolojinin ekonomiye etkisinin geopolitiğin etkisini geçtiği bir gerçek. DEF, hem teknolojiyi, hem iş dünyasını iyi bilen birinin arayışına girdiğinde karşısına Murat Sönmez çıkmış. 25 yılını Silikon Vadisi’nde geçirmiş olan Murat Sönmez ile 2 yıl önce Davos’ta karşılaşmıştım. “Microsoft 20.Yüzyılda Kaldı” yazısıyla onu Hürriyet okurlarıyla tanıştırmıştım. Murat Sönmez, 1997 yılında Silikon Vadisi’nde Tibco adında bir yazılım şirketi kuruyor. 1997 yılında halka açıyor. Tibco’da çeşitli görevler üstlendikten sonra DEF’ten gelen teklif üzerine geçtiğimiz yaz aylarında DEF’e transfer oluyor. Sönmez şimdi, DEF’in 7 kişilik İcra Kurulu’nda. “DEF beni 3 nedenden ötürü transfer etti. Silikon Vadisini biliyorum. Küresel iş dünyasıyla ilişkilerim iyi. Yükselen Doğu ile kimliğim nedeniyle daha kolay ilişki kurabilirim” diyor. Murat Sönmez’in öncülüğünde DEF “İnternet’in Geleceği” projesini başlatmış. İnternetin sınırları nedir? İnternetin beklenmedik yan etkileri engellemek mümkün gibi şeyleri kapsıyor bu proje. Sönmez, Davos’ta iki gün önce lansmanı yapılan ‘Küresel Değişim Haritaları’ diye bir teknoloji harikasının arkasındaki isim. Ekonomiler, sanayiler, küresel sorunlar gibi şeylerle ilgili milyonlarca veri bir dokunuşla eliniz altında. Çin diyorsunuz örneğin? Ekonomisinden, eğitimine, sağlık koşullarına, dış ülke yatırımlarına, komşularla ilişkilerine, etki alanına kadar yüzlerce faktör sonsuz veriyle karşınızda. DEF üyelerinin yararlandığı “Küresel Değişim Haritaları”, 350 şehirde 4 bine yakın “Global Shapers”ın (Geleceğin Global Liderleri’nin yerine artık Global Shapers’lar var) verileriyle besleniyor.

Jack Ma: Saygıdeğer olmak istiyorum

BU yıl Davos’un en merak edilen kişisi 25 milyar dolarlık servetiyle Çin’in en zengin adamı olan Alibaba’nın kurucusu Jack Ma.
Ünlü talk şovcu Charie Rose’un sorularını yanıtlayan Jack Ma’nın oturumuna yer bulmak hiç kolay olmadı.
Mao tarzı lacivert gömleği giymiş olan 1964 doğumlu Jack Ma, meğer Dünya Ekonomik Forumu’nun “Geleceğin Global Lideri” olmuş.
Aynen dün Kongre Merkezi’nde dinlediğimiz Almanya Şansölyesi Merkel gibi.
Ma, “Geleceğin Global Lideri” oluncaya kadar küreselleşme, sosyal sorumluluk gibi şeylerden habersizmiş.
Davos platformundan çok şey öğrendiğini anlatıyor.
15 yıl önce Alibaba’yı kuran Jack Ma e-ticaret sitesini her gün 100 milyon kişinin ziyaret ettiğini söylüyor.
“Amerikan WalMart şirketinden büyüğüz” diyor.
Dolaylı, dolaysız milyonlarca gence iş kapısını olduğunu anlatırken “15 yıl önce e-ticaretin ne olduğu pek bilinmezdi. Şimdi hayatımızda elektrik gibi olmazsa olmaz” diye konuşuyor.
Alibaba’nın CEO’luğunu bırakmış olan Jack Ma’nın arzusu bundan sonra kendisini eğitime, sosyal işlere adamak.
“Zengin yerine saygıdeğer biri olarak olarak anılmak isterim” diyor.

Ülker: O masada  görevli değilim

DAVOS’taki temaslarını aktardığım G20’nin iş dünyası ayağı B20 ile ilgili dünkü yazıda, “Yolsuzlukla Mücadele Çalışma Grubu”nun başkanı Murat Ülker’in Davos’a gelmediğini yazmıştım.
Diğer çalışma gruplarının başkanları Güler Sabancı, Ali Koç, Ferit Şahenk ve Hüsnü Özyeğin masalarında yer alırken, “Yolsuzlukla Mücadele” masası bir anlamda sahipsiz kalmıştı.
Bu çalışma grubuyla ilgisi olmayan Ali Kibar gelinceye kadar.
Ancak dün Murat Ülker gönderdiği bir e-postada şöyle diyor:
“Davos’taki B20 toplantısında yoktum çünkü bu oluşumda her hangi bir görevim bulunmuyordu. Bana böyle bir görev tevdi edildi ama ben bu başkanlığı kabul etmeyeceğimi daha önceden belirtmiştim. Sanırım bir yanlış anlaşılma oldu. Mazeret belirterek üstlenmediğim bir iş için sorumlu tutulmak istemiyorum. Bu nedenle görev almadığını ilgili yerlere bir kez daha ifade ettim”.
Murat Ülker kendi açısından yerden göğe haklı.
Ne ki ortada tuhaf bir durum var.
TOBB’un Murat Ülker’in görevi kabul etmediğinden haberi olmaması mümkün mü?
Haberi varsa neden Türkiye’nin başkanlığında G20’nin en önemli maddesi olan “Yolsuzlukla Mücadele”yle ilgili çalışma grubunun başına başka birini seçmiyor?


Ekonomi Haberleri