Enerji Bakanı Taner Yıldız, petrol fiyatlarındaki düşüşün iç piyasaya yansıyacağını belirterek, “Eğer bu yıl petrol 50 dolarlar bandında kalırsa, Türkiye petrol ürünlerine geçtiğimiz yıla oranla 13 milyar dolar civarında daha düşük para ödeyecek” dedi. Enerji Bakanı Taner Yıldız, Borusan Rüzgar Santralleri Kapasite Artış Töreni’nde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
“GEÇTİĞİMİZ YILA ORANLA PETROLE 13 MİLYAR DOLAR DAHA AZ ÖDEYECEĞİZ”
Bakanı Taner Yıldız, petrol fiyatlarındaki düşüşün iç piyasaya ne zaman yansıyacağının sorulması üzerine, “57 - 58 dolar bandında olan ham petrol varil fiyatları özellikle geçtiğimiz aya nispetle yüzde 5 civarında düştü. Bu piyasa tabii ki yansıyacak. Petrol ürünlerinde, benzinde mazotta bunun mutlaka yansımalarını göreceğiz çünkü otomatik fiyatlama mekanizması var. Özellikle son 3 ayın en düşük fiyatını şu anda ham petrolde yaşıyoruz. Bunu bir tüketici ülke olarak sevindirici buluyorum. Gerek yatırımların aksamaması, gerek maliyetlerin ve cari açığın düşmesi açısından önemli buluyorum. Eğer bu yıl petrol 50 dolarlar bandında kalırsa, Türkiye geçtiğimiz yıla oranla 13 milyar dolar civarında düşük para ödeyecek petrol ürünlerine. Bunun makul seviyede kalması son derece önemli” diye konuştu.
“RUSYA İLE MÜZAKERELER DEVAM EDİYOR”
Türkiye ile Rusya arasında devam eden doğalgaz fiyatları konusundaki müzakereleri de değerlendiren Yıldız, “Türk akımı ile alakalı çalışmalar devam ediyor. 13 Haziran’da Bakü’de sayın Putin ve Cumhurbaşkanımızın yaptığı görüşmede bazı kararlar alınmıştı. O kararların uygulanması devam ediyor. Dün Rusya enerji bakanı ile iki kez görüştük. Henüz sonuca ulaşabilmiş değiliz. Aramızdaki pürüzleri tamamen kaldırmış sayılmayız ama ümitliyiz. Müzakereler böyledir. Tehditleri vardır, fırsatları vardır. Bunları her iki ülkenin de yararına olacak şekilde değerlendirmemiz lazım. Öncelikle her iki ülke de kendi menfaatlerini tabii ki koruyacaktır. Bu müzakerelerin iki üç yönü var. Bir pakettir. O paketin tamamının bitirilmiş olması ile yürürlüğe girecektir” şeklinde konuştu.
“ULUSLARARASI TAHKİME GİTME YOLU OLSA DA İLİŞKİLER BU NOKTAYA GELMEZ”
Taner Yıldız, “Görüşmelerde uzlaşma sağlanamazsa, uluslararası tahkime gidilebilir mi” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Hukuken böyle bir yol olsa da tahkime gitme yolu olsa da ben Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin, kurumsal hafızanın böyle bir noktaya gelmeyeceğine inanıyorum. Her iki ülke de bu manada tecrübeli ve iki ülke de bunları yönetebilecek ve bu süreci doğru şekilde tamamlayacak tecrübeye sahip. Önümüzdeki haftaların olumlu sonuçlar doğuracağına inanıyorum.”
“RUSYA’YA FİZİBİLİTE İZNİ VERDİK”
Rusya’ya Trakya’da fizibilite çalışması yapılması için izin verildiğini söyleyen Yıldız, “Rusya federasyonu koordinatlarla alakalı yani Bulgaristan ayrımından itibaren 265 kilometrelik Trakya’ya giren hattın koordinatlarını verdi. Bir kısım eksiklikler olmasına rağmen biz Rusya Federasyonuna çalışmaları aksatmaması bakımında fizibilite iznini verdik. Bunu önemsiyoruz. Fizibilite izni onların yapacağı çalışmanın önünü açacak bir izindir. Ama nihayetlenmiş bir gelişme değil” dedi.
“IRAK’TA PETROL ÜRETİLDİĞİ KADAR İLETİRİZ, İLETİLDİĞİ KADAR DA TÜKETİLİR”
Bakan Yıldız, Irak milli petrol şirketi SOMA’nın tüm yüklemleri iptal ettiğinin hatırlatılması üzerine
“Bağdat ile Erbil arasında zaman zaman olumlu, zaman zaman da pürüzlü anlar yaşanıyor. Irak’ta petrol üretildiği kadar iletiriz, iletildiği kadar da bu petrol tüketilir. Dünyanın 94 milyon varillik günlük tüketimi devam ediyor ve Irak dünyanın en önemli üreticilerinde biri. Kerkük - Yumurtalık petrol boru hattının Irak’ın normalleşmesine katık sağlayacağına inanıyoruz. Pozitif tutumuzun değişmemiştir ama Bağdat ile Erbil’in herhangi bir anlaşmazlığı tabii bu projeyi etkiler. Irak’ın bütünlüğüne sahip çıkan, buna itina gösteren bir ülke olarak da bu çalışmaları devam ettireceğiz” ifadelerini kullandı.
“KOALİSYON HÜKÜMETLERİ İDEALDEN BİR NEBZE UZAKLAŞTIRMAYI GEREKTİRİR”
Taner Yıldız, koalisyon çalışmaları ile ilgili olarak ise şunları söyledi:
“Her bir aşamanın itina ile yürütülmesi lazım. Ak parti olarak grup başkan vekillerimiz ve parti yöneticilerim son derece itina gösteriyorlar. Türkiye’nin hükümetsiz kalması söz konusu değildir. Aynen şu anda hükümetin Türkiye’ye vaziyet ettiği gibi. Ak parti yapıcı tavrını sürdürecektir. Yalnız tek başına iktidar olmaya göre koalisyon hükümetleri idealden bir nebze uzaklaşmayı gerektirir. Bunun ideal çözümleri olmaz. Her partinin bu manada ideali yakalama ile alakalı konularında biraz daha tavizkar olmasının doğru olacağına inanıyoruz. Koalisyon kültürü böyle bir şey. Ortak paydalarınızı daha ön plana çıkararak hükümeti kurulmasın sağlamamız lazım. Sandıktan çıkan sonuca tabii ki saygılıyız, önceden verdiğimiz sözü tutacağız.”