Deloitte Perakendenin Küresel Güçleri 2020 Raporu'nu yayınladı. Rapora göre toplam gelir anlamında en büyük 250 perakende şirketi, 2018 mali yılında yüzde 4,1 bileşik büyümeyi temsil eden toplam 4,74 trilyon dolar gelir elde etti.
Geçen yıl listede ilk 10'da yer alan perakendenin en güçlü markaları, bu yıl da listedeki konumunu korudu. Dünyanın en büyük 10 perakendecisinin büyüme oranı bu yıl listede yer alan ilk 250 perakendecinin büyüme oranını aşarak, toplam perakende satış gelirine yüzde 32,2 katkıda bulundu.
Toplam gelirin yüzde 66,5'i hızlı tüketim sektörü şirketlerinden
Tüm liste içerisinde hem listeye giren şirket sayısı (136) hem de ortalama gelir (23,2 milyar dolar) açısından öne çıkan sektör ise hızlı tüketim oldu. Hızlı tüketim sektöründe faaliyet gösteren 136 şirket, toplam gelirin yüzde 66,5'ini oluşturdu.
Dünyanın en büyük ilk 250 perakende şirketinin 88'i Avrupa'dan listeye girerken, bu şirketler listenin yüzde 34,4'ünü oluşturdu. ABD'li şirketlerin ortalama gelir büyüklüğünün ise 27,6 milyar dolara ulaşması dikkati çekti.
En hızlı büyüyen 50 şirketin son 5 yılki büyüme ortalaması yüzde 19,4 ile 250 şirketin yüzde 5 olan ortalama büyümesinin oldukça üzerinde gerçekleşti. Bu büyümedeki en önemli faktör e-ticaret'teki büyüme olarak öne çıktı.
BİM ve A101 devler arasında yarıştı
Raporu değerlendiren Deloitte Türkiye Perakende Sektörü Lideri Hande Özdiler Yılmazkaya, "Türkiye'den iki şirket 2018'de yaşanan ekonomik yavaşlama ve TL'de yaşanan değer kaybına rağmen dünyanın en büyük perakende şirketleri arasında yer almaya devam etti. BİM, 2013-2018 yılları arasında yüzde 22,2'lik büyüme elde etti ve listede 157. sırada yer aldı. Geçen yıl listeye giriş yapan A101 ise 4,1 milyar dolar gelir elde ederek 241. sıraya yerleşti ve en hızlı büyüyen 50 perakendeci arasında 5. olarak geçen yılki konumunu korudu." bilgilerini verdi.
Deloitte Tüketim Endüstrisi Lideri Özkan Yıldırım ise perakende sektöründe ilk sıralardaki oyuncuların yerlerini korumaya devam ettiklerini ifade ederek, 2019'da yavaşlayan dünya ekonomisinin, 2020 için de yavaşlama sinyalleri verdiğini kaydetti.
Dünya ekonomisinin az da olsa pozitif büyümeyi yakalayabileceği düşünülse de bu zorlu ortamda sektör oyuncularının yeni iş alanları ve pazarlar geliştirmek istiyorsa dijital etkinliklerini artırmak durumunda olduğunu aktaran Yıldırım, şöyle devam etti:
"2019 yılında tüketicilerin beklentilerini tahmin etmek hiç olmadığı kadar önem kazandı. Dünya ticaretindeki ülkelerin uyguladığı korumacı politikaların, düşük enflasyon ve borçlanma maliyetleri ortamının devam etmesi bekleniyor. Ancak düşük borçlanma maliyetlerine rağmen, işsizliğin azaldığı ülkeler dahil olmak üzere düşük maaş artış oranları ve buna bağlı tüketici harcamalarındaki zayıflık nedeniyle yatırım harcamaları nispeten zayıf kalacak ve ekonomik büyüme dünya genelinde kısıtlanacaktır" diye konuştu.