Dünya faizde indirime giderken, Merkez Bankası yine şaşırtan bir karara imza attı. Piyasaları bahane ederek geçen yıl ocakta politika faizini 5,5 puan birden artıran Merkez, şimdi ise piyasaları adeta ıskalayarak faizi yüzde 8,25'ten 7,75'e çekti.
Hasan Kurtulmuş'un moderatörlüğünde TRT Haber’de yayınlanan Derin Analiz programında gündemi değerlendiren Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut, Merkez Bankası'nın faiz kararını eleştirdi.
"YAPAMIYORUM DİYORSAN KALKARSIN"
Bulut, O dönemde Başbakan Erdoğan'ın IMF'yi imzalamayacağı zaman yükselen koronun aynı olduğunu belirtti. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'ya "bunu yapamıyorum diyorsan o zaman kalkarsın, korkmayan biri oturur" sözleriyle sert çıktı.
IMF İÇİN SÖYLENEN ŞARKI FAİZ İÇİN SÖYLENİYOR
Yiğit Bulut, o dönemde Başbakan Erdoğan'ın IMF ile stand-by sözleşmesi imzalamayacağını duyurduğunda söylenen; "Türkiye 60'lı yıllara döner, Türkiye batar" şarkısının, bugün için "faiz indirilmemeli" şarkısının aynı korodan yükseldiğini söyledi. Yiğit Bulut, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"2008 yılında Sayın Cumhurbaşkanımızın (o dönemki Başbakanımızın) "IMF ile anlaşmayı imzalamayacağım", "Türkiye stand-by anlaşması imzalamayacağım" dediği dönem. Ve "imzalamayacağım" dediği dönemde faiz 20-25 bandında. Ve Türkiye'de yapılan yorumlar yine bugün nasıl faiz artışını destekleyen bir kesim varsa, veya faizin düşürülmesine karşı çıkan bir kesim varsa (basında, üniversitelerde veya bürokrasi içinde) aynı dönemde o kesim şunu söylemişti: "Eğer IMF ile anlaşma yapılmazsa, faizler tekrar 60'lara gider ve Türkiye mahvolur, Türkiye batar." Fakat, o dönemki Sayın Başbakan Erdoğan tek başına bunlara karşı direndi, inandığını söyledi, doğru olduğunu söyledi, altını çizdi, diretti, ısrar etti ve 2008'de IMF anlaşmasından önce 24.40, 25 seviyelerini gören faiz, maksimum 60 ay içinde 4.61 seviyelerine indi."
"O gün IMF ile anlaşmayı imzalamazsak Türkiye krize girer. IMF ile anlaşma imzalamazsak Türkiye çok zor durumda kalır" diyen koro Türkiye'de faiz yüksek kalmalı, faiz düşürülmemeli, faiz indirilmemeli şarkısını söylüyor."
"Bir önceki resim ortada. 25'li seviyelerde söyledikleri şarkı "Türkiye 60'lara gider, IMF ile stand-by imzalayın" şarkısıydı. Ve bugün yine 11-12 bandını gördükten sonra söyledikleri şarkı yine aynı. "Türkiye'de faiz kalmalı." Böyle bir koronun varlığını biliyoruz. Ve bu koronun elemanlarının kimler olduğunu, bu koronun elemanlarının da Türkiye Cumhuriyeti Devleti menfaatleriyle ve vatandaşlarıyla aynı şarkıyı söylemediğini de çok net olarak o günden beri gördük."
MİLLET ARTIK BU OYUNLARI YEMEZ
Grafiklere ve analizlere doğru bakıldığı zaman ortada ekonomik bir tehdit olmadığını ifade eden Bulut, dolar sopasıyla yüksek faizi gösterdiklerini söyledi. Bulut, şunları söyledi:
"Eğer tehdit dolarsa, biz 4.61 faiz seviyesini test ettiğimiz günlerde dolar kotasyonları 1.70-1.85 arasında dolaşıyordu. Türkiye'nin nereden nereye geldiğini analiz ettiğiniz zaman o zaman şunu görüyorsunuz: Gerçek bir tehdit yok.Ama bir tehdit organize edilerek, geçmişte nasıl "irtica tehdidi var, ülkeyi seçilmişler yönetmeyecek, biz yöneteceğiz. Bu ülkede bölücülük tehdidi var, ne yapacağız? Ülkeyi seçilmişler değil, biz yöneteceğiz." Şimdi aynı şey finans piyasalarında uygulanmaya çalışılıyor. "Bu ülkede para piyasalarında tehdit var. Bakın dolar kuruna..." Dolar sopasıyla yüksek faiz. Bu millet, bu oyunları artık yemez."
"KORKUYORUM" DİYORSAN, O ZAMAN KALKARSIN
Merkez Bankası'nın 0.50 faiz indirimine tepki gösteren Yiğit Bulut, "En az 1 puan olmalıydı" dedi. Bulut, Merkez Bankası Başkanı Başçı'ya "Bunu yapamıyorum diyorsan o zaman kalkarsın, korkmayan biri oturur" sözleriyle sert çıktı. Bulut, şu ifadelere yer verdi:
"Bugünkü faiz indirimi en az 1 puan olmalıydı.0.50 hiçbir şey ifade etmiyor. Daha fazla konuşmak istemiyorum ama anlayana Sayın Cumhurbaşkanı çok güzel bir cümle söyledi. "Sen bağımsızsan, ben de bağımsızım. Bu iş böyle gitmez" dedi.
Eğer bu ülkede halk yüzde 52 ile Cumhurbaşkanı seçmişse ve anayasaya göre de Cumhurbaşkanı bu ülkenin başıysa, bu ülkenin bir kurumu bağımsızlık arkasına sığınarak halkın kaynaklarının 5 bin gerçek ve tüzel kişinin cebine transfer olmasına seyirci kalamaz. "Ben bunu yapamıyorum, korkuyorum" o zaman kalkarsın, korkmayan biri oturur."