Kredi ve kart borcu gibi yüklerle mücadele edenler için zorlu günler devam ederken, kamu bankaları tarafından sunulması beklenen yeni kredi destek paketleri, gözlerin banka kulislerine çevrilmesine neden oldu. Seçim öncesi gündeme gelen düşük faizli kredi paketleri, vatandaşın ekonomik olarak rahat bir nefes almasını sağlayabilir mi?
Kredi Faiz Oranlarındaki Rekor Yükseliş ve Vatandaşın Beklentisi
Son dönemde Merkez Bankası’nın uyguladığı parasal sıkılaşma politikası, kredi faiz oranlarının yükselmesine ve vatandaşın ödeme güçlüğü çekmesine sebep oldu. Çekilen kredilerin geri ödemeleri, çoğu zaman ana paranın iki katına çıkabiliyor. Bu durum, özellikle borç yükü altında ezilen vatandaşları daha da zor bir duruma soktu.
Yeni Kredi Paketleri ve Seçim Stratejileri
Seçimler yaklaşırken, hükümetin ekonomik sıkıntılarla boğuşan vatandaşı rahatlatmak adına yeni bir kredi destek paketi üzerinde çalıştığı iddiaları güçleniyor. Özellikle pandemi döneminde uygulanan ve vatandaş tarafından yoğun ilgi gören düşük faizli kredi paketleri, bir kez daha gündemde. Mart ayında devreye alınabileceği öne sürülen bu paketler, hükümetin seçim öncesi vatandaşa yönelik önemli bir jesti olarak değerlendiriliyor.
Geçmişten Günümüze Ucuz Kredi Paketleri
Hükümet, pandemi sürecinde 0.49 faiz oranı ile 10 bin TL'ye kadar temel ihtiyaç desteği kredisi sağlamış ve bu krediye 6 ay ertelemeli, aylık 376 TL taksit imkanı tanımıştı. Pandemi sonrası ekonomiyi canlandırmak amacıyla sunulan taşıt ve konut kredisi paketleri de benzer şekilde düşük faiz oranları ile dikkat çekmişti.
Yeni kredi paketlerinin, önceki paketlerden farklı olarak döviz ve altına yönelik yatırımı engellemeye yönelik tedbirler içereceği konuşuluyor. Vatandaşların kredi çekerken döviz veya altın almayacaklarına dair taahhütler vermesi gerekebileceği belirtiliyor. Ayrıca, faturalı ihtiyaç kredisi gibi yeni kredi seçeneklerinin de masada olduğu ifade ediliyor.