Elektronik Sigara Tedavi Ürünü Değildir, Kansere Yol Açabilir

Dünya Sağlık Örgütü, geçtiğimiz günlerde nikotin salan elektronik cihazlar (elektronik sigara) ile ilgili bir durum raporu yayınladı ve konunun Moskova’da Ekim ayında yapılacak olan "Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi" üye ülkeler konferansında ele alınacağını açıkladı.
DSÖ raporunda, elektronik sigaraların üreticileri tarafından sigara bırakma ürünü veya daha sağlıklı alternatif olarak pazarlandığı ve tütün kontrolü çabalarına karşı tehdit oluşturduğuna vurgu yapıldı.
DSÖ, elektronik sigaraların halk sağlığı zararlarını önlemek üzere üye devletlerden;
- Gençlere ve sigara içmeyenlere yönelik promosyon ve reklam yapılmasının engellenmesini,
- Kullanıcı ve pasif maruz kalanların korunmasını,
- İspat edilmemiş sağlık yararları konusundaki açıklama ve reklamların yasaklanmasını,
- Tütün kontrolü konusunda elde edilmiş kazanımların tütün endüstrisinin ticari çıkarlarından korunmasını talep etti.
Rapora göre, elektronik sigara reklamlarının, sponsorluk ve promosyonunun her ortamda yasaklanması, çocukların ve ürünü tüketmeyenlerin korunması açısından önem taşıyor. Elektronik sigaranın kapalı alanda nikotin ve toksik partiküller saçması nedeniyle iç ortamda kullanımının yasaklanması gerekli. DSÖ, 2005 yılından beri 466 markası ile 3 milyar dolarlık bir pazar hacmine ulaşan elektronik sigaralar ile tütün endüstrisinin ilişkisini toplum sağlığı açısından bir tehdit olarak algılıyor. Elektronik sigaralar piyasada 8000 değişik aroma ile satılıyor, meyve ve şeker aromalarının, çocuklarda nikotin bağımlılığını kolaylaştırabileceği kaygısı var. DSÖ, 2008-2012 yıllarında gençler arasında elektronik sigara denemenin 2 kat arttığına işaret ediyor. Raporda elektronik sigaranın klasik sigarayı bıraktırdığına dair kanıt olmadığı ve tedavi ürünü olarak algılanmaması gerekliliği vurgulanıyor. Sigarayı ve bütün nikotin kullanımının bırakılmasının en sağlıklı yöntem olduğu belirtiliyor. Konuyla ilgili Dünya Sağlık Örgütü Direktörü Margaret Chan’a mektup gönderen Türkiye Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi (SSUK) üyeleri de DSÖ raporunu değerlendirdi.
“BU ÜRÜNLER ENDÜSTRİNİN KANSER YAPICI YENİ BİR ÜRÜNÜDÜR”
Kararı memnuniyetle karşıladıklarını belirten SSUK Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk, "DSÖ’nü bu kararı nedeniyle kutluyoruz. Uyarılarımıza kulak verdiklerini bilmek bizi sevindirdi. Elektronik sigara bir tedavi ürünü değildir, endüstrinin kanser yapıcı içeriği olan yeni bir ürünüdür. Sigaraya uygulanan bütün yasaklar uygulanmalı ve tütün kontrolü kazanımlarını yok etmesine izin verilmemelidir" dedi.
“TÜRKİYE ELEKTRONİK SİGARANIN TAMAMEN YASAKLANDIĞI BİR ÜLKE OLMALIDIR”
Sağlık Enstitüsü Derneği Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı ise "Dünya Sağlık Örgütü için zor ve cesur bir adımdır, kutluyoruz. Ancak biz "yetmez ama evet" diyoruz. Üye ülkeler DSÖ’nün önerilerinden daha iyisini yapabilirler. Sigaralar laboratuvarda bugün icat edilmiş olsaydı kullanım ruhsatı alamazdı. Bu yeni icat edilen sigara ülkemizde ruhsatlı satılmamalıdır. Bu hakkımız ve yetkimiz vardır, kullanalım. Türkiye elektronik sigaranın hiç satılmadığı tamamen yasaklandığı bir ülke olmalıdır" diye belirtti.
’ULUSLARARASI SAĞLIK CAMİASI, ENDÜSTRİNİN OYUNUNA GELMEDİ’
SSUK yürütme kurulunda Türk Tabipleri Birliği adına bulunan Doç. Dr. Özen Aşut; "DSÖ, elektronik sigara üreticileri ve taraftarları tarafından uzun zamandır baskı altındaydı. Bizler hem ülkemiz adına bir rapor ile hem uluslararası bir mektupla kaygılarımızı iletmiştik. Dünya Tabipler Birliği de benzer bir raporu yeni açıklamıştır. Uluslararası sağlık camiasının ortak akılda birleştiğini ve endüstrinin oyununa gelmediğini görmek bizi gururlandırıyor" ifadesini kullandı.

Haberleri