Anadolu Üniversitesi (AÜ) Yer ve Uzay Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Berkan Ecevitoğlu, sabaha karşı Eskişehir’de 3.9 şiddetinde olan depremin fay modellerine uymadığına dikkat çekerek, Kuzey Batı-Güney Doğu yani merkez üstü Muttalip’teki dizilimi araştırdıklarını söyledi.
Sabah 05.02 sıralarında Eskişehir’de olan 3.9’luk deprem sonrası açıklamalarda bulunan Ecevitoğlu, öncü depremlerin dün başladığını ana şokun ise bu sabah 05.02 sıralarında 3.9’luk bir şiddetle olduğunu kaydetti. Ecevitoğlu, “Depremler dün başladı. Dün saat 5 ve 6’da iki tane deprem var. Biri 1.6 biri de 1.8 civarında. Zaten bu depremler haber verdi ama anlayamadık. Daha sonra biliyorsunuz esas ana şok sabah saat 05.02’ydi. Ben o ana şoku alınca uyandım. Bu 3.9’luk deprem son birkaç yılda olan en büyük deprem. Hatırlarsanız 3 yıl önce bir 3.7 olmuştu. Ama bu deprem 3.9 olması nedeniyle güçlü bir deprem. Şuana kadar 8 tane deprem oldu. Bunlardan 2 tanesi öncü, bir tanesi ana şok diğerleri ise artçılardır. Ancak artçıların içinde 3.0 olan deprem de var” dedi.
“BU DEPREM BİZİM FAY MODELLERİMİZE UYMUYOR”
“Eskişehir’deki depremler KAF’tan mı etkileniyor? Yoksa bu Güney’den 2012’de başlayan Afrika’nın itmesinden mi etkileniyor?” sorusunun cevabını araştırdıklarını anlatan Ecevitoğlu, “Depremler, Kuzey Batı-Güney Doğu gibi dizildiler. Bu bizim fay modellerimize uymuyor. Kuzey Batı-Güney Doğu, bu bölgedeki dizilim yani Muttalip’teki dizilim farklı bir faya işaret ediyor. Şimdi bu hangi mekanizmaya dahil onu anlamaya çalışıyoruz. Şuanda iki mekanizma var. Bu deprem; Kuzey Anadolu Fayı’ndan gelen mekanizmanın etkisi altında mı oldu? Yoksa Güney’den doğru Afrika’nın bastırması, ittirmesi nedeniyle mi oldu? Bu itme, sadece kıyılara değil, Eskişehir’e ve Ankara’ya kadar ulaşıyor bu. İşte bu itme nedeniyle mi oldu, bunu anlamaya çalışıyoruz. Birkaç yıl önce Eskişehir fayının Kuzey Anadolu Fayı’ndan etkilendiğini düşünüyorduk. Zaten Kuzey Anadolu Fayı da sağa yöne doğru doğrultu atımlıdır. Eskişehir fayının da sağa yöne doğru doğrultu atımı özellikleri vardır. Fakat daha sonraki yıllarda, yaklaşık 2012’den bugüne kadar Akdeniz ve Ege’deki deprem aktifliği son derece arttı ve bunun bize olan uzantısı da var. Bizdeki deprem yoğunluğunda da artış var. Dolayısıyla bu ikilemin içerisindeyiz. Hala bu bizim Eskişehir’deki depremler KAF’tan mı etkileniyor? Yoksa bu Güney’den 2012’de başlayan Afrika’nın itmesinden mi etkileniyor? İşte bunları önümüzdeki günlerde anlamaya çalışacağız” diye konuştu.
“ŞU ARALARDA 4 KÜSÜR BİR DEPREM OLABİLİR”
Ecevitoğlu, birkaç yıl içerisinde Eskişehir’de 4 küsür bir deprem olabileceğini ileriye dönük ise 7 ve üzerinde bir deprem olabileceğini de ifade ederek, şöyle konuştu:
“Hani bir laf vardır; bir yerde deprem olduysa ileride orada tekrar deprem olacak demektir. Eskişehir’in durumu şöyle: 20 Şubat 1956’da 6.4 büyüklüğünde bir deprem var. Bu cihazlarımızla kaydedilen bildiğimiz tek deprem. Daha önce olmuş mu? Evet. Daha önceden de deprem izleri var. Mesela yaptığımız hendek kazılarında bu depremlere ait izleri görüyoruz. Arkeolojik kalıntılarda daha önce olmuş depremlerin izlerini görüyoruz. Diğer hocalarımız da bununla ilgili çalışıyorlar. Geldiğimiz ortak nokta ise, gerçekten Eskişehir’de 7 ve üzerinde deprem olmuş. Ama bizim şuana kadar aletlerimiz kaydettiğimiz bir deprem yok. Henüz biz bunu yaşamadık. Yaşadığımız en büyük deprem, bu 1956’da olan 6.4’lük deprem. Peki yaşamayacağız mı? Yaşayacağız. Çünkü bu büyük depremlerin Eskişehir’deki periyotları çok daha uzun. Yani bin, bin 500 yıl arasında falan. Bu yıllar insanlar için uzun yıllar. O yüzden de insanlar unutuyorlar tabi. Yani bin 500 yıl önce olmuş bir depremi haliyle unutuyorsunuz. Ancak arkeolojik kazılar ve hendek kazılarında bunları görüyorsunuz. İleride olabilir mi? Evet. Belki 100 yıl içinde burada tekrar bir 6.4’lük bir daha olabilir. Şuanda bizim beklentimiz bu civarda bir deprem. 3.9 şuana kadar olan maksimum. Şu aralarda ise 4 küsür bir deprem olmasını bekliyoruz. Dedim ya birkaç yıl içinde olacak bir deprem ama daha ilerisi için ise burası 7’lik depremleri görmüş bir yer, bunları da görebiliriz.”
“MAKSİMUM ETKİ MUTTALİP MEVKİİNDE OLDU”
Yrd. Doç. Dr. Muammer Tün ise, depremin en çok merkez üstü olan Muttalip’te hissedildiğini anlattı. Tün, “Eskişehir kent merkezinin Muttalip mevkiinde bugün itibariyle 3.9’luk bir deprem meydana geldi. Depremi, Anadolu Üniversitesi Yer ve Uzay Bilimleri Enstitüsü bünyesinde işletilen 12 adet gerçek zamanlı veri sağlayan ivmeölçer istasyonları tarafından kaydettik. Kaydettiğimiz verilere göre; depremin olduğu Muttalip mevkiinde 176 gal değerinde maksimum ivme değeri ölçüldü. Fakat aynı depremin 71 Evler ve Sultandere mevkiindeki etkilerine baktığımızda, 10 gal ve yaklaşık 1.6 gal değerlerini görüyoruz. Yani burada merkez üstüne olan yakınlık önemli fakat yerel zemin koşullarına bağlı olarak da aynı depremin etkilerini farklı büyüklüklerde gözlüyoruz. Maksimum etki Muttalip mevkiinde olurken, depremi en az hisseden bölgemiz 1.6 galle Sultandere, 71 Evler ve Osmangazi mevkii olarak görüyoruz” şeklinde konuştu.